Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/7937 E. 2023/1105 K. 16.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/7937
KARAR NO : 2023/1105
KARAR TARİHİ : 16.03.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Nitelikli kasten öldürme, nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.11.2020 tarihli ve 2019/423 Esas, 2020/437 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında maktul …’a yönelik nitelikli kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 54 üncü maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları uyarınca 20 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, sanık hakkında katılan …’a yönelik nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, 35 inci maddesinin ikinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 54 üncü maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları uyarınca 11 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, karar verilmiştir.

2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 28.03.2022 tarihli ve 2021/153 Esas, 2022/379 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik katılan … vekili, katılan … vekili ve sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan … Vekilinin temyiz sebepleri;
1. Haksız Tahrik indirimi koşullarının bulunmadığına,
2. Suç vasfının tasarlama ve kin gütme saiki olduğuna,
İlişkindir.

B. Katılan … Vekilinin temyiz sebepleri;
1. Haksız Tahrik indirimi koşullarının bulunmadığına,
İlişkindir.

C. Sanık müdafiinin temyiz sebepleri
1. Çelişkili beyanlara itibar edilerek hüküm kurulduğuna,
2. Sanığın kalabalık karşısında duyduğu korku ve heyecanla hareket ettiğine, hedef gözetmediğine, sanığın darba uğradığına,
3. Meşru müdafaa koşullarının varlığına,
4. Eksik araştırmaya,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Olay tarihinde sanığın kız arkadaşları ile birlikte yürüdüğü sırada site bahçesi içinde bulunan maktul ve arkadaşlarının bulunduğu gruptan kendilerine laf atıldığı, bunun üzerine maktul ile sanık arasında tartışmanın olduğu, maktulün tanık …’ı aradığı, katılan …’in de bir kısım tanıklarla birlikte olay yerine geldiği, bu sırada sanığın tekrar sitenin bahçesine geldiği, burada sanık ile katılan …’in kavga ettikleri, sanığın maktule ateş etmesi üzerine maktulün yere düştüğü ve sanığın kaçmaya başladığı, katılan …’in sanığın kovaladığı ve sanığın katılana da ateş ettiği, maktulün otopsi raporuna göre “kişinin ölümünün ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı iç organ ve büyük damar yaralanmalarından gelişen iç kanama sonucu meydana geldiği”, katılan …’in raporuna göre; “basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve yaşamsal tehlike geçirecek şekilde yaralandığı” tespit edilmiştir.
Laf atma olayından sonra sanığın yanındaki arkadaşlarından birisinin diğer arkadaşlarını aradığı ve maktulün bulunduğu yere gittiği, bu itibarla sanık hakkında meşru müdafaa halinin bulunmadığı kabul edilmiştir.
Sanık, şiddetli bir şekilde darp edildiğini savunmuş ise de, savunması ile sanığın adli raporunun uyumlu olmadığı görülmüştür.
Sanığın, maktulün oturmakta olduğu siteye gitmiş olduğu, eylemini gerçekleştirdiği silahın ateşli silahlardan olup, öldürmeye elverişli bir alet olduğu, kalabalık bir ortamda maktule hedef alarak ateş ettiği ve maktulü hedef olan merminin hayati bölgesine isabet ettiği hususları birlikte değerlendirildiğinde sanığın kastının öldürmeye yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Maktule yönelik eylemde haksız tahrik yönünden değerlendirme; Tanıklar…ve …’ın dolaylı anlatımları, maktulden bıçağın tespit edilmiş olması nazara alındığında sanığın bu eylemini maktul tarafından kendisine karşı gerçekleştirilen bıçak çekme haksız eyleminin hiddeti etkisi altında gerçekleştirdiği kabul edilmiştir.
Katılan … yönünden yapılan değerlendirme; Maktulün yere düşmesi üzerine kaçan sanığı katılan …’in kovaladığı, sanığın katılana yakın mesafeden ateş etmesi, suçta kullandığı aletin ateşli silah olması ve katılanın yaralanma bölgesinin hayati nitelikte olup, yaralanmasının da hayati tehlikeye neden olması hususları da nazara alındığında sanığın suç kastının öldürmeye yönelik olduğu, zira olay yerine önceki olaya ilişkin hıncını alamaması nedeniyle gitmiş olduğu kabul edilmiştir.
Katılana yönelik eyleminde haksız tahrik değerlendirme; Katılanın sanığa kafa attığına dair beyanı ve öncesinde sanığın sert bir şekilde kendi ensesini çektiğine dair beyanları nazara alındığında bu eylemlerin ağırlıkları ile etki-tepki dengesi de dikkate alındığında sanık lehine bozulmuş bir halin olduğu, dolayısıyla sanığın katılanın kendisine kafa atması eyleminin hiddeti etkisi altında eylemini gerçekleştirdiği kabul edilmiştir.

2. Sanığın alınan savunmalarında suç işleme kastının bulunmadığını, pişman olduğunu beyan ettiği görülmüştür.

3. Katılan …’ın beyanları dava dosyasında bulunmaktadır.

4. Tanıklar ….,…..,…..,…..,…..,…., ….,….,….,….,….,…..,….,….,….,….,…., . ve ….,.’nin beyanları dava dosyasında bulunmaktadır.

5. Olay yeri inceleme raporu ve basit krokisi dava dosyasında bulunmaktadır.

6. 10.05.2019 tarihli kamera tespit tutanağı incelenmiştir.

7. İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce tanzim olunan uzmanlık raporları dava dosyasında bulunmaktadır.

8. Adlî Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesince tanzim olunan 02.08.2019 tarihli raporuna göre ; “kişinin ölümünün ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı iç organ ve büyük damar yaralanmamalarından gelişen iç kanama sonucu meydana geldiği”
Şeklinde görüş açıklandığı anlaşılmıştır.

9. Sanığın eylemi neticesinde katılan … da meydana gelen yaralanmalara ilişkin olarak; Adlî Tıp Kurumu Bakırköy Adlî Tıp Şube Müdürlüğünce tanzim olunan 14.10.2019 tarihli; “batın sol üst kadranda tarif edilen ve batına nafiz olup barsak ve sol böbrek lezyonlarına neden olan yaralanmasının; kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu, kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, kişinin vücudunda kemik kırığı tarif edilmediği” şeklinde rapor düzenlenmiştir.

10. Sanık hakkında tanzim olunan İstanbul Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 05.05.2019 tarihli raporuna göre; “yeni darp cebir izine rastlanmadı” şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür.

11. Sanığın adli sicil kaydı ve nüfus kayıt örneği dava dosyasında bulunmaktadır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE

A. Katılan … Vekilinin Temyiz Sebepleri
1. Haksız Tahrik Yönünden
Olay ve Olgular bölümünün (A) başlığının birinci paragrafındaki maktule yönelik eylemde mahkemenin haksız tahrik kabulünde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Suç Vasfının Tasarlama Olduğu Yönünden
Sanığın, maktulü öldürme kararını önceden verdiğine, bu kararı verdikten sonra aradan soğukkanlılığa kavuşacak kadar makul bir süre geçmesine rağmen öldürme kararında sebat ettiğine ilişkin dava dosyasına yansıyan bir durumun bulunmadığı anlaşılmakla, Mahkemenin uygulamamasında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Katılan … Vekilinin temyiz sebepleri;
1. Haksız Tahrik Yönünden
Olay ve Olgular bölümünün (A) başlığının birinci paragrafındaki kaılana yönelik eylemde mahkemenin haksız tahrik kabulünde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

C. Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Çelişkili Beyanlara İtibar Edilerek Hüküm Kurulduğu Yönünden
Her ne kadar sanık müdafii tarafından tanıkların çelişkili beyanlarına dayanılarak hüküm kurulduğu öne sürülmüşse de, sanığın savunma içerikleri, savunmasına içeriğine uygun olay yeri inceleme raporu, silahın sanığa ait olduğu yönünde ikrarı, otopsi raporu ve katılan raporu birlikte değerlendirildiğinde hükümlerde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Sanığın Kalabalık Karşısında Duyduğu Korku ve Heyecanla Hareket Ettiği, Hedef Gözetmediği, Sanığın Darba Uğradığı ve Meşru Müdafaa Koşullarının Varlığı Yönünden
Sanığın olay yerine ikinci kez gitmesi, olay yerine giderken yanında öldürmeye elverişli silah bulundurması, aralarında çıkan tartışma neticesinde maktulü hedef alarak ateş etmesi, olay yeri inceleme raporuna göre 3 adet kovanın bulunması, maktulün yere düşmesi üzerine katılanın sanığı kovalaması karşısında katılana da ateş etmesi hususları ve sanık hakkında alınan raporda herhangi bir darp izi bulunmaması, birlikte değerlendirildiğinde mahkemenin kabulünde bu yönleriyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Eksik Araştırma Yönünden
Olay yeri inceleme raporu, katılana ve maktule ait adlî raporlar, tanık beyanları, sanık savunması karşısında Mahkemece, dava dosyası tekemmül ettirilerek karar verildiği belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 28.03.2022 tarihli ve 2021/153 Esas, 2022/379 Karar sayılı kararında katılan … vekili, katılan … vekili ve sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

Hükmolunan ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

16.03.2023 tarihinde karar verildi.