Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/7727 E. 2023/1106 K. 16.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/7727
KARAR NO : 2023/1106
KARAR TARİHİ : 16.03.2023

MAHKEMESİ:Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM : Mahkumiyet

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.01.2022 tarihli ve 2021/611 Esas, 2022/40 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 81 … maddesinin birinci fıkrası, 35 … maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 58 … maddesinin altıncı fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 10 yıl 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mahsuba karar verilmiştir.

2. … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 20.04.2022 tarihli ve 2022/1000 Esas, 2022/1231 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan vekili ve sanık müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 … maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 81 … maddesinin birinci fıkrası, 35 … maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 58 … maddesinin altıncı ve yedinci fıkrası ve 63 üncü maddesi gereğince 11 yıl 8 ay hapis cezasına, hak yoksunluklarına ve mahsuba karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan vekilinin temyiz sebepleri;
1. Suç vasfının tasarlama,
2. Canavarca hisle veya eziyet çektirerek olduğuna,
3. Takdiri indirime,
İlişkindir.

B. Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Suç vasfının kasten yaralama olduğuna,
2. Haksız tahrike,
3. Gönüllü vazgeçme hükümlerinin varlığına,
4. Öldürme kastının bulunmadığına,
5. Usulde aykırılık olduğuna,
6. Ceza miktarına,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Katılanın, sanığın kız kardeşi …in eski eşi olduğu, katılan ve tanık …in, sanığın başka bir suçtan cezaevinde olduğu zaman içerisinde boşandıkları, cezaevinden çıktıktan sonra 13.11.2020 günü saat 19:00 sıralarında kafede tanık… ile oturmakta olan katılanı gören sanığın, evden yanına bıçak alıp katılanın yanına geldiği ve tanık…’ye küfür edip oradan uzaklaştırdıktan sonra katılana ” siz ben cezaevindeyken neler yapmışsınız” dedikten sonra müşterek çocuklarının velayetini sorduğu ve katılanın velayet davası açtığını söylemesi üzerine elindeki bıçakla katılana vurmaya başladığı, çevrede bulunan esnafların olaya müdahale etmeye çalışması üzerine sanığın olay yerinden kaçarak uzaklaştığı, katılanın kaldırıldığı hastanede ameliyata alındığı, olay nedeniyle katılanda meydana gelen yaralanmalardan; “göğüs sol yan duvarındaki yaralanmanın yaşamı tehlikeye sokan bir durum olduğunun ve basit tıbbî müdahale ile giderilemeyeceğinin, sol uyluk üst ve alt kısımdaki yaralanmaların ise yaşamı tehlikeye sokan bir duruma neden olmadığının” Karşıyaka Adlî Tıp Şube Müdürlüğünün 25.03.2021 tarihli raporunda belirtildiği anlaşılmıştır.

2. Sanığın alınan savunmalarında suçlamayı kabul ettiği görülmüştür.

3. Katılan ve tanık beyanları dava dosyasında bulunmaktadır.

4. 13.11.2020 tarihli tutanak içeriği incelendiğinde olay yerine gidilerek tanzim edildiği anlaşılmıştır.

5. 14.11.2020 tarihli görüntü izleme tutanağı dava dosyasında bulunmaktadır.

6. Katılanda meydana gelen yaralanmalara ilişkin olarak; Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı Karşıyaka Adlî Tıp Şube Müdürlüğünce tanzim olunan 25.03.2021 tarihli: “şahısta tarif ve tespit edilen göğüs sol yan duvardaki kesici delici alet yaralanmasının; şahsın yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu, basit bir tıbbî müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, kemik kırığı çıkığı tarif edilmediği, duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması ya da yitirilmesi niteliğinde olmadığı, şahısta tarif ve tespit edilen sol uyluk üst kısımdaki kesici delici alet yaralanmasının; şahsın yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı, basit bir tıbbî müdahale ile giderebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğu, duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflması ya da yitirilmesi niteliğinde olmadığı, şahısta tarif ve tespit edilen sol uyluk alt kısımdaki kesici delici alet yaralanmasının; şahsın yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı, basit bir tıbbî müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğu, kemik kırığı çıkığı tarif edilmediği, duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması ya da yitirilmesi niteliğinde olmadığı”

Şeklinde görüş açıklandığı görülmüştür.

7. Sanığın adlî sicil kaydı ve nüfus kayıt örneği dava dosyasında bulunmaktadır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Sanığın kız kardeşi ile katılan resmî nikahlı olarak evlenip boşanmışlardır. Suç tarihi olan 13.11.2020 günü saat 18:30 sıralarında kafede tanık… ile oturmakta olan katılanı tesadüfen gören sanığın, evden yanına bıçak alıp katılanın yanına geldiği ve tanığa sinkaflı küfür ederek oradan uzaklaştırdıktan sonra katılana “siz ben cezaevindeyken neler yapmışsınız” diyerek müşterek çocuklarının velayetini sorduğu ve katılanın velayet davası açtığını söylemesi üzerine elindeki bıçakla katılana vurmaya başladığı, çevrede bulunan esnafların olaya müdahale etmeye çalışması üzerine, sanığın elindeki bıçağı gösterip “namus meselem karışmayın” diyerek etrafa bağırdığı, bu sırada katılana da “seni öldürmeden sinkaf ol git” dediği ve etrafında toplanan esnafın üzerine geldiğini görünce olay yerinden kaçarak uzaklaştığı, katılanın adlî raporuna göre:” kesici delici alet yaralanmasının yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu, basit tıbbî müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması ya da yitirilmesi niteliğinde olmadığı, sol uyluk üst ve alt kısımlarındaki kesici delici alet yaralanmalarının ise basit tıbbî müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğu” rapor içeriğine göre yaralandığı tespit edilmiştir.
Gönüllü Vazgeçme bakımından değerlendirme; Sanık, katılanı bıçaklarken aklına küçük yeğeni geldiği için eyleme devam etmediğini savunmuş ve katılan da, eğer bıçaklamaya devam etmek isteseydi devam ederdi şeklinde beyanda bulunmuşsa da; sanık …’in mahkeme huzurundaki savunmasında; “… yanımda bulunan bıçak ile 2-3 sefer …’e vurdum, oradaki esnaf beni engellemeye çalıştı, bu sırada kendi elimde de kan gördüm, esnafa da biraz bağırdım, daha sonra oradan koştum gittim” şeklindeki, Sulh Ceza Hakimliğindeki sorgusu sırasında; “… orada bulunan esnaf olaya tanık olup müdahale etmek isteyince bize dört beş adım kadar mesafeleri kala onlara yaklaşmamalarını söyleyerek arkamı dönüp kaçtım” şeklindeki beyanı, müdahil …’in; “…sanık beni bıçaklarken esnaflar üstüne gelince esnafların üstüne bıçağı gösterdi, ondan sonra benim oturduğum sandalyeyi çekerek buradan s… git yoksa seni öldürürüm dedi” şeklindeki beyanı ve tanık …’in; “… … ağabeye seni öldürmeden buradan s… git dedi, bu sırada etrafına esnaf toplanmıştı” şeklindeki beyanı gözetildiğinde, sanığın eylemine son vermesinin gönüllü ve iradi bir vazgeçmeye dayanmadığı, çevrede toplanan ve kendisine tepki gösteren esnaftan korkan sanığın eylemine kendiliğinden değil, esnafın tepkisi üzerine son verdiği ve kaçtığı anlaşılmıştır.
Suç Vasfı bakımından değerlendirme; Sanığın katılana kesici delici aletle birden fazla kez vurduğu ve katılanda meydana gelen yaralanmalardan sadece bir tanesi yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olmuşsa da, bu darbenin öldürücü bölge hedef alınarak kalbe isabet edecek şekilde bıçak etkin biçimde kullanılarak gerçekleştiği, bu darbenin tek başına ölümü meydana getirebilecek nitelikte olduğu, nitekim katılanın acil ameliyata alınarak kurtarılabildiği dikkate alındığında, sanığın kastının öldürmeye yönelik olduğu anlaşılmış olup, sanık her ne kadar mahkeme huzurundaki savunmasında inkar etmişse de, olayın sıcaklığı ile Sulh Ceza Hakimliğindeki sorgusunda katılanı bıçaklarken öldürme niyetiyle hareket ettiğini açıkça beyan ettiği görülmüştür.

Tasarlama Yönünden değerlendirme; sanık tesadüfen görüp karşılaştığı katılanı aniden gelişen kasıtla bıçaklayarak öldürmeye teşebbüs eylemini gerçekleştirmiş olup, savunmasının aksine sanığın suç tarihinden önceki bir tarihte öldürme kararını aldığına dair delil bulunmaması karşısında, olayda tasarlama şartlarının oluşmadığı sonucuna varılmıştır.

IV. GEREKÇE

A. Katılan vekilinin temyiz sebepleri
1. Suç Vasfının Tasarlama Olduğuna Yönelen Temyiz Sebebi
Sanığın, katılanı öldürme kararını önceden verdiğine, bu kararı verdikten sonra aradan soğukkanlılığa kavuşacak kadar makul bir süre geçmesine rağmen öldürme kararında sebat ettiğine ilişkin dava dosyasına yansıyan bir durumun bulunmadığı, sanığın savunmasından olayın ani bir kastla geliştiği sonucuna varılmakla, Mahkemece sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 82 … maddesinin birinci fıkrası (a) uygulamamasında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Suç Vasfının Canavarca Hisle veya Eziyet Çektirerek Olduğuna Yönelen Temyiz Sebebi
5237 sayılı Kanun’da kasten öldürme fiilinin, “Canavarca hisle veya eziyet çektirerek” gerçekleştirilmesi bu suçun nitelikli hâli olarak düzenlenmiş faildeki ahlaki kötülüğün yoğunluğu ve insani duygulardan yoksunluk, cezanın artırılmasını gerektirir hâl kabul edilmiştir. Eziyet çektirerek öldürme suçun bir işleniş şekli olduğu hâlde, canavarca hisle öldürme failin subjektif durumuyla ilgili bir husustur.

Çeşitli yargısal kararlarda da vurgulandığı üzere, sırf öldürmüş olmak için öldürmek, ölenin acı çekmesinden zevk duymak için öldürmek, silahı denemek maksadıyla öldürmek gibi hâller sadist bir duygu ve düşüncenin eyleme egemen olması bakımından “canavarca his ile” öldürmeye örnek oluştururlar.
Bu açıklamalar ışığında sanığın, sırf öldürmek için öldürme ya da zevk için öldürme dürtüsüyle hareket ettiğine dair dava dosyasına yansıyan herhangi bir delilin bulunmadığı anlaşılmakla, Mahkemece sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 82 … maddesinin birinci fıkrası (b) bendi kapsamına girmediğinin kabul edilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Takdiri İndirime Yönelen Temyiz Sebebi
Sanığın fiil sonrası ve yargılama sürecinde olumlu davranışları lehine takdiri hafifletici sebep kabul edilerek verilen cezada takdiri indirim hükmünün uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediğinden hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Usulde Aykırılık Olduğuna Yönelen Temyiz Sebebi
Sanık müdafiince ilk derece mahkemesinin direnme yasağına aykırı hareket ederek hüküm kurmasının usule aykırı olduğunu belirtmiş ise de, Bölge Adliye Mahkemesince 5271 Sayılı Kanun’un 280 … maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşma açılarak verilen karar ile ilk derece mahkemesince verilen hükmü kaldırıldığı, bu şekilde anılan eksiklik sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.

2. Suç Vasfının Kasten Yaralama Olduğuna ve Öldürme Kastının Bulunmadığına Yönelen Temyiz Sebebi
Olaylar ve Olgular Başlığının (B) paragrafında Bölge Adliye Mahkemesinin suç vasfı yönünden değerlendirmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden sanığın eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs olarak nitelendirilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönleriyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Haksız Tahrikin Varlığına Yönelen Temyiz Sebebi
Olay günü sanığın katılan ve tanığı kafede otururken görerek yanlarına geldiği, katılanın yanında bulunan tanık…’yi uzaklaştırdığı ve sanığın kız kardeşi ile resmî nikahlı evliyken resmî olarak boşanan katılana bu durumu sorarak yanında bulundurduğu kesici delici aletle vurmaya başladığı olayda, sanık savunması, katılan ve tanık beyanı dikkate alındığından katılandan haksız tahrik teşkil eden söz ve davranışın bulunmadığı anlaşıldığından sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesi hükümlerinin uygulanması yoluna gidilmediği anlaşıldığından, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

4. Gönüllü Vazgeçme Hükümlerinin Varlığına Yönelen Temyiz Sebebi
Olaylar ve Olgular Başlığının (B) paragrafında Bölge Adliye Mahkemesinin gönüllü vazgeçme bakımından değerlendirmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden sanığın eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs olarak nitelendirilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönleriyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

5. Ceza Miktarına Yönelen Temyiz Sebebi
Olay ve Olgular başlığının (B) paragrafındaki anlatım ve (A-3) paragrafındaki katılana ait adlî muayene raporu dikkate alınarak meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı karşısında dokuz yıldan onbeş yıla kadar ceza indirimi öngören 5237 sayılı Kanun’un 35 … maddesinin ikinci fıkrası uyarınca makul oranda ceza tayini yerine azamiye yakın oranda ceza belirlenerek fazla ceza tayin edilmesinde hukuka aykırılık bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünün (B) başlığının (5) numaralı maddesinde açıklanan fazla ceza tayin edilmesi nedeniyle … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 20.04.2022 tarihli ve 2022/1000 Esas, 2022/1231 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdiren … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

16.03.2023 tarihinde karar verildi.