Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/760 E. 2022/1087 K. 14.02.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/760
KARAR NO : 2022/1087
KARAR TARİHİ : 14.02.2022

(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)

Kasten yaralama suçundan suça sürüklenen çocuklar … ve … haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda…Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 30.03.2021 tarihli ve 2021/2130 soruşturma, 2021/1514 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii…Sulh Ceza Hâkimliğinin 07.04.2021 tarihli ve 2021/1275 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 26.11.2021 tarihli ve 2021/14758 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.01.2022 tarihli ve 2021/147724 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocukların, müşteki …’e yönelik kasten yaralama suçunu işlediklerinin iddia edildiği somut olay nedeniyle yapılan soruşturma sonunda, suça sürüklenen çocuklar haklarında üzerlerine atılı suçu işlediklerine ilişkin yeterli delil bulunmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; müştekinin ve eşi Mirsevdin İbik’in beyanları kapsamı ile, 07.03.2021 tarihli…Devlet Hastanesinden alınan geçici hekim raporunda, sanığın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına ilişkin tespitte bulunulması, bilgi sahibi sıfatıyla beyanı alınan… Gül’ün, müştekinin kendisinin anneannesi olduğunu, camdan dışarı seyrettiği sırada duvar ören kişilerin bahçelerine girdiklerini, bir tane orta yaşlı adam ile iki tane gencin ve bir kadının müştekiyi iteklemeye başladıklarını, hemen dışarıya koştuğunu, orta yaşlı adamın müştekiye kürekle vurduğunu, içeri koşup dedesini çağırdığını, tekrar dışarı koştuğunda 3 erkek ve bir kadının müştekiyi kollarından hırpalayarak sürüklediklerini gördüğünü, dedesi dışarı çıkmayınca tekrar içeri koşup dedesine haber verdiğini, dedesi ile birlikte dışarı çıktığında müştekiyi ve diğer şahısları göremediğini, dedesi ile birlikte duvar örülen yere gittiğinde müştekiyi ve orta yaşlı adamı gördüğünü, müştekinin otların arasında yerde yatar durumda olduğunu beyan etmesi karşısında, suça sürüklenen çocuklar haklarında kamu davası açılmasına elverişli yeterli delilin elde edildiği, delillerin takdirinin mahkemesine ait bulunduğu gözetilmeden, itirazın kabulü yerine

../..

S/2

yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:

TÜRK MİLLETİ ADINA

5271 sayılı CMK’nin 160/1. maddesinde; “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.”
CMK’nin 160/2. maddesinde; “Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.”
CMK’nin 170/2. maddesinde; “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.”
CMK’nin 172/1. maddesinde “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.
Buna göre, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “soruşturma” başlıklı 2. kitabında, Cumhuriyet savcısının suç soruşturmasına ilişkin süreci nasıl yürüteceği ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi durumunda, itirazı incelemekle görevli mahkemenin görevleri açık bir şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır.
Böylece, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen hakimlik, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
CMK’nin 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir.
İncelenen dosyada; kasten yaralama suçundan suça sürüklenen çocuklar … ve … hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; müştekinin torunu…’nın “bir tane orta yaşlı adam ile iki tane gencin ve bir kadının müştekiyi iteklemeye başladıklarını, hemen dışarıya koştuğunu, orta yaşlı adamın müştekiye kürekle vurduğunu, içeri koşup dedesini çağırdığını, tekrar dışarı koştuğunda 3 erkek ve bir kadının müştekiyi kollarından hırpalayarak sürüklediklerini gördüğünü” bildiren anlatımı ile müştekinin beyanlarına göre suça sürüklenen çocuklar hakkında kasten basit yaralama suçu yönünden kamu davası açılması için yeterli şüphe bulunduğu halde atılı kasten basit yaralama suçunun suça sürüklenen çocuklar yönünden CMK’nin 253/1-c maddesine göre uzlaşmaya tabi suçlardan olması nedeniyle öncelikle dosyanın CMK’nin 253/4. maddesine göre uzlaştırma işlemleri için uzlaştırma bürosuna gönderilmesi yerine suça sürüklenen çocukların savunmaları da alınmadan haklarında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ve bu karara yönelik vaki itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; kasten basit yaralama suçu yönünden…Sulh Ceza Hâkimliğinin 07.04.2021 tarihli ve 2021/1275 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nin 309/4. maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.02.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.