Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/7419 E. 2023/1304 K. 27.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/7419
KARAR NO : 2023/1304
KARAR TARİHİ : 27.03.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Tasarlayarak ve töre saiki ile kasten öldürme, bu suçlara yardım ve azmettirme, 6136 sayılı Kanun’a aykırılık
HÜKÜMLER : İstinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlerden;

a. Sanık … hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan hükmolunan cezanın tür ve miktarı ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararı ve bu suça yönelik temyizin niteliği dikkate alındığında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun)

286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca hükmün temyizinin mümkün olmadığı belirlenmiştir.

b. Sanık … hakkında kanun yolundan vazgeçme nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen istinaf başvurusunun reddine dair kararın, 5271 sayılı Kanun’un 279 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği itiraza tabi olup, sanık müdafininin bu hükme yönelik temyizinin incelenmesinin mümkün olmadığı belirlenmiştir.

c. Sanıklar …, …, …, …,….., hakkında nitelikli kasten öldürme suçuna yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir oldukları, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanıklar, …, …, … müdafilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 11. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.02.2021 tarihli ve 2021/134 Esas, 2021/384 Karar sayılı kararı ile;
a. Sanık … hakkında kasten öldürme suçuna azmettirme eyleminden 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 38 … maddesi delaletiyle 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (a, k) bentleri, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına,

b. Sanık … hakkında kasten öldürme suçundan 5237 sayılı Kanun’un 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (a, k) bentleri, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına,

c. Sanık … hakkında 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan 6136 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği 2 yıl hapis ve 1200 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına,

d. Sanık … hakkında kasten öldürme suçuna azmettirme eyleminden 5237 sayılı Kanun’un 38 … maddesi delaletiyle 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (a, k) bentleri, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına,

e. Sanık … hakkında kasten öldürme suçundan 5237 sayılı Kanun’un 37 … maddesi delaletiyle 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (a, k) bentleri, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve kazanılmış hak nedeniyle 18 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına,

f. Sanık … hakkında kasten öldürme suçuna yardım eyleminden 5237 sayılı Kanun’un 39 uncu maddesi delaletiyle 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (a, k) bentleri, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği 13 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.

2. … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 08.04.2022 tarihli ve 2022/726 Esas, 2022/1124 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik katılan bakanlık vekili ile sanıklar müdafilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca “sanık … hakkındaki hüküme kazanılmış hakka ilişkin kanun maddesi olan 5271 sayılı Kanun’un 283 üncü maddesinin eklenmesi suretiyle” düzeltilerek esastan reddine, sanık … müdafinin istinaf başvurusunun sanığın kanun yolu başvurusundan vazgeçmesi nedeniyle istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 279 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereği reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Katılan bakanlık vekilinin temyiz sebebi, tüm sanıklar hakkında indirimsiz üst sınırdan ceza verilmesi gerektiğine,

2. Sanıklar …, …, … müdafiileri ile sanık … ve müdafinin sanıkların suçu işlemediklerine, beraatlerine karar verilmesi gerektiğine, … ve … müdafiilerinin kabule göre sanıklar lehine tüm hükümlerin uygulanması gerektiğine,

3. Sanık … ve müdafiinin; suç vasfına, eylemin tasarlanarak ve töre saiki ile işlenmediğine, haksız tahrikin varlığına, sanık lehine takdiri indirim hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Maktul …’nin amcaoğlu … ile 12 yıllık evli olup, eşi ve ailesi ile yaşadığı anlaşmazlık nedeniyle Diyarbakırdaki evini terk ederek boşanma davası açtığı ve orada kadın sığınma evine yerleştiği, eşi ve ailesi hakkında 6284 sayılı yasa kapsamında tedbir kararı aldırdığı, maktulün bir süre sonra …’e giderek orada Kadın Sığınma evine yerleştiği, bu sürede tanık …, sanık … ve maktulün sığınma evinde tanışıp arkadaş oldukları, oradan ayrılarak tuttukları bir evde birlikte kalmaya başladıkları, müşterek tutulan evde kaldıkları sırada maktulün akrabaları olan sanıklar …, … ve …’ın …’dan …’e gelerek maktulü evine dönmeye ikna etmeye çalıştıkları,
maktulün polis merkezine sığınarak gitmek istemediğini beyan ettiği, maktulün … …..,Polis Merkezinde 02.05.2017 tarihinde bu konuda ifade verdiği, tekrar sığınma evine gitmek istediğini beyan ettiği, sanıkların oradan ayrıldığı, maktulün yerinin akrabaları olan sanıklar tarafından öğrenilmesinin sanık …’dan bilindiği, sanık …’ın maktulün akrabaları ile iletişimde olduğu, para karşılığında adresinin sanıklara verildiğinin maktul tarafından tanık …’ye söylendiği, maktulün …’a dönmeyi kabul etmemesi olayı sonrası maktul ve tanık polis merkezinde iken sanık …’ın maktul ve tanık … ile kalmakta olduğu evin kapısını kırıp içeriye girerek eşyalarını alıp kaçtığı, bir daha maktul ve tanık … ile görüşmediği,

02.05.2017 tarihinde maktulü …’den …’a götüremeyen sanıkların yaptıkları plan çerçevesinde maktulün arkadaşlık ettiği akrabaları olan ve İzmirde bulunan sanık …’a ulaştıkları, …’ın maktulü arayarak arkadaşlığı sürdürmek istediğini, görüşmek istediğini beyan ettiği, … ile maktulün görüştüğü, maktulün arkadaşı tanık …’ın kızlarında egzama hastalığı bulunduğu, …’ın egzama hastalığını tanıdığı bir hocaya okutabileceğini söylediği, olay günü maktul, sanık …, tanık … ve kızları birlikte yola çıktıkları, sanık …’ın maktulü tanıdık çıkabileceği düşüncesi ile gidecekleri yere götürmediği, yol üzerinde bir noktada ısrarla beklettiği, sanık … ile tanık … ve kızlarının biraz uzaklaştığı sırada sanık …’ın ruhsatsız silahı ile gelerek maktule “sen bizim namusumuzu kirlettin, köyde kimsenin yüzüne bakamaz olduk” diyerek birden fazla kez ateş ettiği, maktulün alnında, sırtında, göğsünde, karın bölgesinde toplam 8 ateşli silah mermi çekirdeği isabeti bulunduğu, kalp, akciğer, mide, karaciğer, dalak, böbrekte mermi geçişlerine rastlandığı, ölümün ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kafatası, kaburga, omur kırıkları ile birlikte beyin kanaması, beyin doku harabiyeti, büyük damar ve iç organ yaralanmasından meydana geldiği, maktul yere düşünce de “ambulans çağırmayın bırakın ölsün, medyayı çağırın, bu namus meselesi” diyerek etrafa bağırdığı, gelen polisler tarafından olay yerinde yakalandığı, sanık …’ın olay yerinden kaçtığı, tanık …’nin maktulün başına gelerek sinir krizi geçirdiği, sanık … ile sanık … arasında olay anında ve öncesinde, sanık … ile sanıklar … ve … arasında olay öncesinde yoğun ve dikkat çekici telefon görüşmeleri bulunduğu,

Sanıklar … ve …’in azmettirmesi ile sanıklar … ve …’ın iştirak halinde, sanık …’ın yardımı ile tasarlayarak ve töre saiki ile kasten öldürme, ayrıca …’ın 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçlarını işlediği anlaşılmıştır.

2. Mağdur ve tanık beyanları, otopsi, olay yeri raporları, HTS kayıtları, sanıkların savunmaları, yargılama sürecine ait tüm belgeler dosya arasında bulunmaktadır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından düzeltilen “sanık … hakkında kazanılmış hak uygulandığı sırada kanun maddesinin gösterilmediği” gerekçesiyle düzeltilen husus dışında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Sanık … hakkında 6136 sayılı Kanun’a aykırılık yönünden;
İlk Derece Mahkemesince hükmolunan cezanın tür ve miktarı ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararı nazara alınarak 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer verilen; “İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçunun, 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında da bulunmadığı dikkate alındığında, sanık müdafiinin 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçuna yönelik temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.

2. Tüm sanıklar hakkında nitelikli kasten öldürme suçu yönünden;
a. Sanık … müdafinin temyiz istemi yönünden;
Kanun yoluna başvurudan vazgeçme nedeniyle istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 279 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin kararının temyizi kabil olmayıp, itiraza tabi olduğu anlaşılmakla; 5271 sayılı kanun’un 264 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca yasa yolu ile merciinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından, aynı maddenin ikinci fıkrasına göre itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye iletilmek üzere, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilmiştir.

b. Sanıklar …, … müdafiileri, sanık … ve müdafii, sanık … ve müdafiinin sanıkların suçu işlemediklerine yönelik temyiz istemleri,
Sanıklar suçlamaları kabul etmemiş iseler de tanıkların aşamalarda değişmeyen istikrarlı anlatımları ile beyanları destekler mahiyetteki otopsi raporları, HTS kayıtları, oluş ve tüm dosya kapsamına göre, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, kurulan mahkumiyet hükümlerinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından hükümlerde bu yönden hukuka aykırılık görülmemiştir.

c. Sanıklar …, … müdafiileri, sanık … ve müdafii, sanık … ve müdafiinin suç vasfı ve iştirakin derecesine yönelik temyiz istemleri;
“Eylemin töre saikiyle gerçekleştirildiğinin kabulü için; öncelikle davranışı ya da bulunduğu durum/konum, sanık açısından haksızlık teşkil etmeyen mağdurun toplumda genel olarak benimsenmiş olan bir davranış veya yaşam biçimine aykırı davranmış olmasının, ikinci olarak bu aykırı davranışın “ölümle” cezalandırılması gerektiğinin o toplumda yaşayanlar tarafından beklenen bir tepki olduğunun kabul edilebilmesinin, üçüncü olarak ise öldürme fiilinin fail tarafından toplumun öldürme beklentisinin yönlendirmesiyle sırf aykırı davranışın cezalandırılması görevi üstlenilerek işlenmesinin gerektiği” hususu da göz önüne alındığında;

Maktulün evini ve çocuklarını bırakarak …’dan …’e kaçması, boşanma davası ile birlikte 6284 sayılı yasa kapsamında tedbir talebinde bulunması, olay tarihinden 1 hafta önce maktulün …’den …’a götürülme konusunda ikna edilmek üzere sanıklar …, …, …’ın

…’e gelmesi, ikna edemedikleri maktule yönelik ailenin namusunu kirlettiği gerekçesiyle olay günü sanık … tarafından silahlı eylemin gerçekleştirilmesi, sanık …’ın olaydan sonra “sen bizim namusumuzu kirlettin, köyde kimsenin yüzüne bakamaz olduk” ve “ambulans çağırmayın bırakın ölsün, medyayı çağırın, bu namus meselesi” şeklinde bağırması, maktulün üzerine montunu ve silahını atması hususları bir arada değerlendirildiğinde sanıkları eylemi planladıkları, bunun için belli araştırma ve çaba içine girdikleri, maktule ulaştıklarında da “töre saiki ile evden kaçıp ailenin namusunu kirlettiği düşüncesi” ile öldürdükleri,
Suçun kanuni tanımındaki fiili gerçekleştiren sanıklar … ve …’ın fail olarak kabulünde isabetsizlik bulunmadığı,
Sanıklar … ve …’in aile büyükleri olarak failin suçu işleme hususundaki kararının oluşmasını sağladıkları anlaşıldığından, hükümlerde bu yönden hukuka aykırılık görülmemiştir.

d. Sanık … ve müdafinin haksız tahrike, takdiri indirim hükümlerine, sanıklar …, … müdafileri ile sanık … ve müdafiinin tüm lehe hükümlerin uygulanmasına yönelik temyiz istemleri;
Maktulden kaynaklanan sanıklara yönelen haksız söz ve hareket bulunmadığı, haksız tahrikin somut olayda uygulama olanağı bulunmadığı ayrıca sanıklar hakkında 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca takdiri indirim sebebi uygulanmasının Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında olduğu, ancak bu takdirin sınırsız ve denetime kapalı bir yetkiyi barındırmadığı, Yargıtay tarafından yapılacak değerlendirmenin, Mahkemenin takdirinin dava dosyasında mevcut veriler ile uyumlu şekilde şekillenip şekillenmediği ve yerinde ve yeterli gerekçeye dayanıp dayanmadığı ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece; yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek sanıklar hakkında takdirî indirim hükümlerinin uygulanmadığı anlaşılmakla; hükümlerde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

e. Katılan Bakanlık vekilinin tüm sanıklar aleyhine ceza miktarına yönelik temyiz istemleri;
Sanıklar tarafından gerçekleştirilen eylemler yönünden; eyleme uyan suç vasıfları ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, mahkemenin bu yöndeki kanaatinin oluş ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu anlaşıldığından, hükümlerde bu yönden hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
1. Sanık … müdafinin temyiz istemi;
Gerekçe bölümünde yer alan (2-a) paragrafında açıklanan nedenle hükmün 5271 sayılı Kanun’un 264 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca yasa yolu ile merciinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından, aynı maddenin ikinci fıkrasına göre itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye iletilmek üzere, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE,

2. Sanık … hakkında 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemi;
Gerekçe bölümünde yer alan (1) numaralı paragrafta açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

3. Sanıklar hakkında kasten öldürme suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemi
Gerekçe bölümünün (2-b-c-d-e) kısmında açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 08.04.2022 tarihli ve 2022/726 Esas, 2022/1124 Karar sayılı kararında katılan bakanlık vekili, sanık … ve müdafii, sanık … ve müdafi, sanık … müdafii, sanık … müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

Hükmolunan ceza miktarları ve tutuklulukta geçirilen süreler dikkate alınarak sanıklar …, …, …, … müdafilerinin tahliye taleplerinin REDDİNE,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 11. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

27.03.2023 gününde karar verildi.