Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/7156 E. 2022/6107 K. 04.07.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/7156
KARAR NO : 2022/6107
KARAR TARİHİ : 04.07.2022

(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)

Kasten basit yaralama suçundan katılan sanıklar … ve ….’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-a, 29, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 3.360,00 Türk lirası ve 2.240,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair Karaman 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.12.2019 tarihli ve 2019/141 Esas, 2019/631 Karar sayılı kararlarına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Karaman Ağır Ceza Mahkemesinin 03.02.2020 tarihli ve 2020/65 değişik iş sayılı kararı ile anılan kararı müteakip, katılan sanık … müdafiinin, adı geçen katılan lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği yönündeki 18.06.2020 havale tarihli kanun yararına bozma talebi üzerine, anılan talebin tekrar itirazen incelenerek, 3.400,00 Türk lirası vekalet ücretinin katılan sanık …’ten alınarak …’e ödenmesine dair Karaman Ağır Ceza Mahkemesinin 05.02.2021 tarihli ve 2021/35 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 29.04.2022 tarihli ve 2021/14148 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.06.2022 tarihli ve 2022/69773 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.04.2018 tarihli ve 2014/15-487 Esas, 2018/151 sayılı kararında belirtildiği üzere, temyiz ve istinaf kanun yollarından geçmeksizin kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların ülke sathında uygulama birliğine ulaşmak ve ciddi boyutlara ulaşan hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi amacıyla olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma konusu yapılabileceği nazara alınarak yapılan incelemede,
1) Karaman Ağır Ceza Mahkemesinin 03.02.2020 tarihli ve 2020/65 değişik iş sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
1136 Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak çıkartılan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/1. maddesinde yer alan “Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısmın ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, somut olayda, kendilerini vekille temsil ettiren katılan sıfatı bulunan ve mahkumiyetlerine karar verilen sanıklar … ve … yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
2) Karaman Ağır Ceza Mahkemesinin 05.02.2021 tarihli ve 2021/35 değişik iş sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
Karaman 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.12.2019 tarihli ve 2019/141 Esas, 2019/631 sayılı kararına, katılan sanık … müdafii tarafından hem esas yönünden hem de katılan sanık … yararına vekalet ücretine takdir edilmesi gerektiğinden bahisle süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine, mercii Karaman Ağır Ceza Mahkemesinin 03.02.2020 tarihli kararı ile vekalet ücreti ile ilgili karar verilmesi gerekirken, anılan karar ile dosyadan el çektiği anlaşılmasına rağmen, katılan sanık … müdafiinin 18.06.2020 tarihli kanun yararına bozma dilekçesi üzerine, Karaman Ağır Ceza Mahkemesinin 03.02.2020 tarihli kararında vekalet ücreti yönünden açıkça değerlendirme yapılmadığı, sadece vekalet ücreti yönünden değerlendirme yapılarak itirazın kabulü ile 3.400,00 Türk lirası vekalet ücretinin katılan sanık …’ten alınarak …’e ödenmesine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi gereğince anılan kararların bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:

TÜRK MİLLETİ ADINA

1) (1) numaralı kanun yararına bozma talebine konu Karaman Ağır Ceza Mahkemesinin 03.02.2020 tarihli ve 2020/65 değişik iş sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
Olağanüstü kanun yolu olan ve öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozmanın amacı hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen kararların Yargıtay’ca incelenmesini, buna bağlı olarak da kanunların uygulanmasında ülke sathında birliğe ulaşmak, hakim veya mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkları toplum ve birey açısından hukuk yararına gidermektir.
Olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma müessesesinin konusunu oluşturabilecek kanuna aykırılık halleri, olağan kanun yolu olan temyiz nedenlerine göre dar ve kısıtlı tutulduğunda kesin hükmün otoritesi korunmuş olur.
26.10.1932 gün ve 29/12 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve bu karar esas alınmak suretiyle verilen Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Özel Dairelerin süreklilik arz eden kararlarında belirtildiği üzere, kabul edip etmemenin hakim veya mahkemenin takdirine bağlı olduğu istekler hakkında verilen kararlar ile kanıtların değerlendirilmesine ve şahsi hakka ilişkin kararlar kanun yararına bozma konusu olamaz.
Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 05.11.2008 tarihli ve 2008/9091 Esas, 2008/7078 Karar, 3. Ceza Dairesinin 14.11.2007 tarihli ve 2007/12330 Esas, 2017/8319 Karar, 11. Ceza Dairesinin 27.02.2013 tarihli ve 2012/28035 Esas, 2013/3196 Karar, 12. Ceza Dairesinin 27.12.2012 tarihli ve 2012/21561 Esas, 28771 Karar sayılı kararlarına da konu olduğu üzere vekalet ücretinin şahsi hakka ilişkin olması nedeniyle bu hususta kanun yararına bozma talebinde bulunulamayacağından, Adalet Bakanlığının Karaman Ağır Ceza Mahkemesinin 03.02.2020 tarihli ve 2020/65 değişik iş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen (1) numaralı düşünce yerinde görülmeyerek kanun yararına bozma talebinin REDDİNE,
2) (2) numaralı kanun yararına bozma talebine konu Karaman Ağır Ceza Mahkemesinin 05.02.2021 tarihli ve 2021/35 değişik iş sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
İncelenen dosyada; Karaman 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.12.2019 tarihli ve 2019/141 Esas, 2019/631 sayılı kararına, katılan sanık … müdafii tarafından hem esas yönünden hem de katılan sanık … yararına vekalet ücretine takdir edilmesi gerektiğinden bahisle süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine, mercii Karaman Ağır Ceza Mahkemesinin 03.02.2020 tarihli kararı ile itirazın reddine karar verilerek dosyadan el çektikten sonra, katılan sanık … müdafiinin 18.06.2020 tarihli kanun yararına bozma dilekçesi üzerine, Karaman Ağır Ceza Mahkemesinin 03.02.2020 tarihli kararında vekalet ücreti yönünden açıkça değerlendirme yapılmadığından bahisle, sadece vekalet ücreti yönünden değerlendirme yapılarak itirazın bu nedenle kabulü ile 3.400,00 Türk lirası vekalet ücretinin katılan sanık …’ten alınarak …’e ödenmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen (2) numaralı düşünce yerinde görüldüğünden; Karaman Ağır Ceza Mahkemesinin 05.02.2021 tarihli ve 2021/35 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nin 309/4. maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.07.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.