Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/710 E. 2022/1077 K. 14.02.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/710
KARAR NO : 2022/1077
KARAR TARİHİ : 14.02.2022

(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)

Kasten yaralama suçundan sanık …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-a, 62/1, 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair…3. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.01.2021 tarihli ve 2020/20 Esas, 2021/62 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 23.11.2021 tarihli ve 2021/18065 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 31.12.2021 tarihli ve 2021/144877 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre;
1) Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 10.06.2020 tarihli ve 2019/27995 Esas, 2020/13032 Karar sayılı ilâmında belirtildiği üzere, anılan Mahkemesince sanık hakkındaki adlî para cezasının 5237 sayılı Kanun’un 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmiş ise de sanık hakkında neticeten adlî para cezasına hükmedilmesi karşısında, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesinde,
2) 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesinde yer alan “Ceza Mahkemelerinden verilen hükümler temyiz olunabilir. Ancak, on beş sene ve ondan yukarı hürriyeti bağlayıcı cezalara ait hükümler hiç bir harç ve masrafa tabi olmaksızın Yargıtayca re’sen tetkik olunur. 1. (Değişik: 18.11.1992 – 3842/28 md.) İki milyar liraya kadar (İkimilyar dahil) para cezalarına dair olan hükümler, (1) 2. (Değişik: 18.11.1992 – 3842/28 md.) Yukarı sınırı on milyar lirayı geçmeyen para cezasını gerektiren suçlardan dolayı verilen beraat hükümleri, (1) 3. Bu Kanun ile sair kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümler, Temyiz olunamaz. Bu suretle verilen hükümler tekerrüre esas olmaz…” şeklindeki düzenlemenin Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği tarih olan 20.07.2016 tarihine kadar geçerlilik arz ettiği nazara alındığında,
Tekerrüre esas alınan sanığa ait adli sicil kaydında bulunan…1. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.12.2012 tarihli ve 2010/346 Esas, 2012/1020 sayılı kararıyla

../..

S/2

verilen 2.000,00 Türk lirası adlî para cezasının, Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği ve 5271 sayılı Kanun’un istinafa ilişkin hükümlerinin yürürlüğe girdiği 20.07.2016 tarihinden önce verilen kesin nitelikte, doğrudan adli para cezası olduğunun anlaşılması karşısında, tekerrüre esas alınamayacağı, sanığın adli sicil kaydında başkaca tekerrüre esas alınabilecek nitelikte ilamın da bulunmadığı cihetle, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına dair yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:

TÜRK MİLLETİ ADINA

İncelenen dosyada; sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nin 86/2. maddesindeki seçenek yaptırımlardan hapis cezası tercih edildikten sonra 5237 sayılı TCK’nin 50/1-a. maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmek suretiyle 5237 sayılı TCK’nin 50/2. maddesine aykırı davranılmıştır. Sonuç cezanın adlî para cezası olması karşısında 5237 sayılı TCK’nin 58. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanmayacağı gözetilmelidir.
Bununla birlikte, ayrıntıları CGK’nin 02.07.2020 tarih, 2019/13-123 Esas ve 2020/334 Karar sayılı kararında açıklandığı gibi, sanığın tekerrüre esas alınan kesin nitelikteki adli para cezasına dair…1. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.12.2012 tarihli ve 2010/346 Esas, 2012/1020 Karar sayılı kararına konu mahkumiyet hükmünün, 15.04.2020 tarihli ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 14.04.2020 tarihli ve 7242 sayılı Kanun’un 17. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nin 272. maddesinin son fıkrasına eklenen “Bu suretle verilen hükümler tekerrüre esas olmaz.” şeklindeki ibare gereğince aynı maddenin üçüncü fıkrasında düzenlenen ve kesin olmaları nedeniyle istinaf yasa yoluna başvurulamayacak hükümlerin tekerrür uygulamasına da esas alınamayacaklarına ilişkin düzenlemeye göre sanığın adli sicil belgesindeki kesin nitelikteki adli para cezasına dair hükmün tekerrüre esas alınamayacak olması ve başkaca da tekerrüre esas ilamının bulunmaması nedeniyle sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanma koşulu da bulunmamaktadır.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden;…3. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.01.2021 tarihli ve 2020/20 Esas, 2021/62 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nin 309/4. maddesinin (d) bendi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, hüküm fıkrasındaki tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin kısmın hükümden çıkarılmasına, diğer kısımların aynen bırakılmasına, infazın bu şekilde yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.02.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.