YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/7049
KARAR NO : 2023/42
KARAR TARİHİ : 09.01.2023
MAHKEMESİ:Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Amasya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.09.2019 tarihli ve 2018/590 Esas, 2019/440 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 81 inci maddesinin birinci fıkrası, 35 inci maddesinin ikinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 53 üncü maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmiştir.
2. … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 04.06.2020 tarihli ve 2019/4270 Esas, 2020/1138 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri
1. Sanığın öldürme kastıyla hareket etmediği dikkate alınmadığından suç vasfının hatalı belirlendiğine,
2. Sanık hakkında meşru savunma koşullarının varlığına,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Katılan ile temyiz dışı katılan sanık …’in eşcinsel içerikli bir sosyal paylaşım sitesi üzerinden tanışarak gönül ilişkisi yaşamaya başladıkları, bir süre sonra …’in katılandan ayrılarak sanık … ile arkadaşlık etmeye başladığı ancak katılanın bu durumu kabullenemeyerek … ile irtibata geçmeye ve sanığa ulaşmaya çalıştığı, olay öncesinde …’e Facebook isimli sosyal paylaşım sitesi üzerinden “Ama sinana veriyorsun, akşama adına korku senin akşam görüşürüz.”, ”Sinkaf ederim” şeklinde mesajlar gönderdiği ayrıca 21.02.2016 tarihinde yapmış olduğu telefon görüşmesine ilişkin ses kayıtlarında da anlaşıldığı üzere katılanın …’e; “… annen öğrenecek baban öğrenecek herşey herşey ortaya çıkacak benim hayatım karardı, seninki de kararır, sinir etme oğlum adam, … istersen ananın a… gir, sen intihar etmezsen ben seni vururum, benim hayatımı bitireni ben bitiririm oğlum, daha ben …’ı bulacam, boğazını sıkacam tavuk boğazlar gibi” şeklinde tehdit ve hakaret içerikli sözler söylediği, …’in de katılanın haksız eylemlerine kayıtsız kalamayarak görüşme isteğini kabul ettiği, temyiz dışı sanık …, temyiz dışı suça sürüklenen çocuk … ve sanık …’ın, … ile birlikte buluşma yerine gittikleri, ilk aşamada kavgaya dahil olmayan sanık …’ın, olay yerinde araç içinde beklediği, … ve katılanın birbirlerini tekme ve yumrukla darp ettikleri, temyiz dışı suça sürüklenen çocuk ve sanık …’ın da …’in yanında kavgaya dahil olduğu, bir süre sonra tarafların ayrılarak katılanın kendi aracına doğru gittiği, … ve…’ın olay yerinden kaçtığı, …’in de …’a doğru hızla ilerlediği, sanık …’ın, …’in
kendisine doğru geldiğini görmesi üzerine aracından temin ettiği pompalı tüfek ile hedef gözeterek katılana doğru 4 kez ateş ettiği, atışlardan bir tanesinin katılana isabet ederek batında, sağ bacak diz altından basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve hayatî tehlike geçirmesine sebep olacak şekilde yaraladığı, katılan ile …’in buluşacağını öğrenmesi üzerine olay yerine suçta kullandığı pompalı tüfek ile giderek katılana etkili mesafeden kendi beyanı ile de sabit olduğu üzere dört kez ateş eden sanığın, eylemine bağlı ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu anlaşılmakla hakkında 5237 sayılı Kanun’un 81 inci maddesinin birinci fıkrası ve 35 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır.
Haksız tahrik yönünden, katılan …’in cep telefonunda bulunup soruşturma kapsamında tutanağa bağlanan kısa mesajlar ve ses kayıtları dikkate alınarak katılanın sürekli … ile buluşup konuşmak istemesi, tehdit ve hakaret içerikli sözler söylemesi, sanık …’a ulaşmaya çalışması, …’e mesaj içeriklerinde …’ı gördüğünde onu boğacağını açıkça beyan etmesi, …’in de katılanın ısrarcı tavrını ve kendisi ile ilgili söylemlerini sanık …’a olaydan evvel iletmiş olması hep birlikte değerlendirildiğinde, ilk haksız hareketin katılandan kaynaklandığının sabit olması karşısında sanık … lehine asgari oranda haksız tahrik indirimi uygulanmasına karar verildiği tespit edilmiştir.
2. Sanık üzerine atılı suçlamayı tevil yoluyla ikrar etmiştir.
3. Temyiz dışı katılan sanık …’in beyanları dava dosyasında mevcut olup aşamalarda istikrarlıdır.
4. Sanığın eylemi neticesinde katılanda meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak;
a) Suluova İlçe Devlet Hastanesi tarafından tanzim olunan 27/04/2016 tarihli raporda;
”Kişide sağ bacak alt ön yüzde 3×5 cm boyutlarında açık yara, arter yaralanması, batıl alt kadranda ve tüm sağ ektremitede multiple saçma izleri, sağ kasıkta sızıntı şeklinde kanamanın tespit olunduğu,
b) Amasya Üniversitesi Sabuncuoğlu Şerafettin Eğitim ve Araştırma Hastanesince tanzim olunan 23.06.2016 tarihli;
”Kişide karın içinde yaralanmaya bağlı ince-kalın bağırsak yaralanmasına neden olduğu bildirilen yaralanmasının,
“1- Kişinin yaşamını tehlikeye sokan durum olduğu,
2-Kişi üzerindeki etkisinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı”
Görüşlerini içerir adlî muayene raporları dava dosyasına eklenmiştir.
5. … Polis Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce tanzim olunan 06.05.2018 tarihli uzmanlık raporu ile suçta kullanılan tüfeğin ”6136 sayılı Kanun kapsamına girmediği” belirlenmiştir.
6. Amasya Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şubesi tarafından tanzim olunan 21.09.2016 tarihli inceleme raporu dava dosyasında mevcuttur.
7. Telefon inceleme ve ses kayıtları 28.07.2016 tarihli tutanak ile dava dosyasına eklenmiştir.
8. Olay yeri inceleme raporu dava dosyasında mevcuttur.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
A. Suç vasfı
Sanık ile katılan arasında temyiz dışı katılan sanık … ile arkadaşlık etmesi yüzünden önceye dayalı husumet bulunduğu, sanığın buluşma yerine suçta kullandığı tüfek ile gittiği, …’in kendisine doğru, katılan …’in ise aracına doğru koştuğu, her ne kadar aşamalarda katılanın araçtan silah almak maksatlı gittiği iddia edilmiş ise de soruşturma kapsamında yapılan aramalarda katılanın aracında ve olay mahallinde suç aleti bulunamadığı, sanık …’ın, … ile birlikte aynı araç ile olay mahallinden ayrılma imkânı olmasına karşın aracından tüfeğini çıkarıp hedef gözeterek katılana kendi beyanı ile sabit olmak üzere 4 el ateş ettiği, katılanın kendisine isabet eden saçma taneleri nedeniyle bacak ve karın bölgesinden yaralanarak hayatî tehlike geçirdiği, tüfek üzerindeki fişeklerin bitmesi ile olay yerini terk ettiği tespit edilmiş olup sanığın suçta kullandığı aletin elverişliliği, hedef alınan vücut bölgeleri, sanığın eylemine son verme nedenleri birlikte nazara alındığında sanığın kastının öldürmeye yönelik olduğu hususunda Mahkemece yapılan tespitte hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B. Meşru Savunma Yönünden
1. Sanık müdafiinin meşru savunmaya yönelen temyiz sebepleri yönünden öncelikle, 5237 sayılı Kanun’un 25 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında yer verilen meşru savunma müessesesinin sınırlarının belirlenmesi gerekmektedir.
2. Meşru savunma, 5237 sayılı Kanun’un 25 inci maddesinin birinci fıkrasında;
“Gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.”
Şeklinde bir hukuka uygunluk nedeni olarak düzenlenmiştir.
3. Bahse konu hüküm gereği meşru savunma kurumunun uygulanabilirliği için saldırının, korunmaya değer nitelikteki herhangi bir hakka yönelmiş olması yeterlidir.
4. Olayın meşru savunma içerisinde gerçekleşip gerçekleşmediğini anlamak için saldırıya ilişkin şartların yanında savunmaya ilişkin de şartların oluşması gerekmektedir. Savunmada zorunluluk bulunsa da savunmanın saldın ile orantılı olması gerekir. Bu orantılılık belirlenirken saldınnın yer ve zamanı, saldıran kişinin o anki durumu savunmada bulunan buna uygun bir tepki verip vermediği değerlendirilmelidir.
5. Bu açıklamalar kapsamında somut olay irdelendiğinde; sanığın olay esnasında katılanın kendi aracına yöneldiğini, bu nedenle buradan temin edeceğini tahmin ettiği suç aleti ile kendisine zarar vermesinden korkarak ateş ettiğini belirterek eylemin meşru savunma kapsamında kaldığını savunmuş ise de temyiz dışı diğer sanıklar …, Doğukan ve …’ın olaydan hemen sonra sıcağı sıcağına alınan kolluk ifadelerinde ve özde değişmeyen aşamalardaki beyanlarında, katılanın üzerinde ya da aracında herhangi bir suç aleti görmeyip yalnızca olabileceğini düşünerek kaçtıklarını açıkça beyan ettikleri ve olay yerinde yapılan incelemede, gerek katılanın, üzerinde gerekse aracında herhangi bir suç aleti bulunmadığı belirlenmesi karşısında sanık lehine meşru savunma hükümlerin uygulanmamasında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
C. Haksız Tahrik Yönünden
Katılanın sanığa yönelik haksız tahrik teşkil edecek herhangi bir söz veya davranışının bulunmadığı ve katılanın, …’e yönelik eylemleri gerekçe gösterilmek suretiyle, koşulları oluşmadığı hâlde, sanık hakkında kurulan hükümde, 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca haksız tahrik indirimi yapılmak suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 04.06.2020 tarihli ve 2019/4270 Esas, 2020/1138 Karar sayılı kararında öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Amasya 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
09.01.2023 tarihinde karar verildi.