Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/6890 E. 2023/870 K. 07.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/6890
KARAR NO : 2023/870
KARAR TARİHİ : 07.03.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.10.2021 tarihli ve 2020/239 Esas, 2021/512 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 81 inci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mahsuba karar verilmiştir.

2. … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 08.02.2022 tarihli ve 2022/151 Esas, 2022/183 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri;
1.Sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine,
2. Cezai ehliyet hususunda yeniden rapor alınması gerektiğine,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Maktul ile sanık arasında önceye dayalı bir tanışıklık veya husumetin bulunmadığı, görüntü kayıtları ile tanık anlatımlarına göre olay günü maktulün çöp konteynırında kağıt topladığı sırada sanık ile olay yerinde karşılaştıkları, sanığın bıçağını maktulün vücudunun muhtelif yerlerine birden fazla kez sapladığı, ayırma amaçlı gelen bir kısım tanıklara da elindeki bıçağı savurduğu, çevredeki vatandaşların gelmesi üzerine sanığın kaçarak uzaklaştığı, bir kısım tanıklarca hastaneye götürülen maktulün yapılan tüm müdahalelere rağmen aynı gün vefat ettiği, sanığın piknik alanı yakınında suçta kullandığı bıçak ile birlikte yakalandığı, sanık soruşturma aşamasında olaydan 5-6 ay önce maktulün başka şahıs ile birlikte üzerindeki uyuşturucu hapları alarak kendisini darp ettikleri için maktulü öldürdüğünü, yargılama aşamasında ise maktulü olay öncesinde tanımadığını ve olay günü maktul ile karşılaşmadığını, kendisinin üstünde bıçak olduğunu, babasının yanına gittiğini, başı belaya girdiği için ne yapacağını bilmediğini, olayın kendisinin üzerinde kaldığını, polisler geldinde üzerinde bıçak bulduklarını, polislerin kendisini tanıdıklarını, bu nedenle kendisi hakkında böyle bir suçlamada bulunduklarını savunmuş ise de katılan …’nin, sanığı tanımadığını, kardeşinin kimseyle husumeti olmadığını belirttiği gibi görgü tanıklarının anlatımlarında maktulün olay yerinde ölmeden önce “Abi beni neden vurdun” dediğini belirttikleri, birden fazla görgü tanığının olayı gerçekleştiren sanığı canlı olarak teşhis ettikleri, ayrıca sanığın babası ile sanığı tanıyan görgü tanıklarının beyanlarında sanığın uyuşturucu kullandığını ve çevresine zarar verici saldırgan tavırlar sergilediğini beyan ettikleri nazara alındığında sanığın maktulle husumeti olduğuna yönelik beyanlarına itibar edilmediği ve yine aynı gerekçelerle maktülün kendisine yönelik her hangi bir haksız hareketi bulunmadan eylemini gerçekleştirdiği kabul edilerek 5237 sayılı Kanun’un 81 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.

2. Sanık savunması, katılan beyanı ile tanıkların anlatımları dava dosyasında mevcuttur.

3. … Cumhuriyet Başsavcılığının 11.06.2020 tarihli otopsi tutanağı ile Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı … Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 12.08.2020 tarihli bilirkişi raporuna göre maktulün vücudunda 16 adet kesici delici alet yarası olup ölümünün kesici delici alet yaralanması sonucu gelişen iç organ ve büyük damar yaralanması ile iç ve dış kanama olduğu tespit edilmiştir.

4. 11.06.2020 tarihli olay, muhafaza altına alma ve yakalama tutanağı, 11.06.2020 tarihli tutanak, 11.06.2020 tarihli canlı teşhis tutanağı, 11.06.2020 tarihli görüntü izleme tutanağı, 10.06.2020 tarihli olay yeri inceleme raporu ve krokisi, sanığın 11.06.2020 tarihli idrar tahlil raporu, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 32 nci maddesi kapsamında Dicle Üniversitesi Hastanesi tarafından düzenlenen 05.07.2021 tarihli sağlık kurulu raporu dava dosyasına eklenmiştir.

5. Sanığa ait adlî sicil kaydı ve resmî nüfus kayıt örneği dava dosyasında mevcuttur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Beraat Kararı Verilmesi Gerektiği Yönünden
Sanığın, soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcılığında ve Sulh Ceza Hâkimliğinde müdafii huzurunda alınan savunmalarında atılı suçu ikrar etmesi, tanıkların anlatımları, canlı teşhis tutanağı ve görüntü izleme tutanağı karşısında sanığın suçunun sübuta erdiği belirlenmekle, hakkında mahkûmiyet hükmü kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Yeniden Cezai Ehliyet Raporu Alınması Gerektiği Yönünden
Sanığın Mahkemede “Psikolojik rahatsızlığım nedeniyle herhangi bir tedavi görmedim ancak uyuşturucu kullandığım için geçmişte Amatem’de, Elazığ Hastanesinde tedavi görmüştüm” şeklindeki beyanı, Dicle Üniversitesi Hastanesinin 05.07.2021 tarihli “sanıktan alınan anamnez, yapılan ruhsal durum muayenesi, incelenen evraklar ve yapılan psikometrik testler neticesinde işlediği iddia edilen suça yönelik suç tarihinde sanığın ceza sorumluluğunun tam olduğu” görüşünü içeren sağlık kurulu raporu ve sanığın gerek dava dosyasında mevcut adlî sicil kaydı ile resmî nüfus kayıt örneği gerekse Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden temin olunan güncel adlî sicil kaydı ile resmî nüfus kayıt örneğinin incelenmesi neticesinde akıl hastalığı yönünden verilmiş bir karar veya tedbirin bulunmaması, suçtan önce ve sonra kesinleşen mahkûmiyetlerinin bulunması karşısında netice olarak kurulan hükümde bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 08.02.2022 tarihli ve 2022/151 Esas, 2022/183 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 7. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

07.03.2023 tarihinde karar verildi.