YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/6889
KARAR NO : 2023/929
KARAR TARİHİ : 09.03.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü.
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.09.2019 tarihli ve 2019/254 Esas, 2019/360 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 81 … maddesinin birinci fıkrası, 35 … maddesinin ikinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü fıkrası uyarınca 5 yıl 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.
2. … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 03.06.2020 tarihli ve 2019/3251 Esas, 2020/751 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun haksız tahrik yönünden eleştirilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri:
1. Sanığın öldürme kastıyla hareket etmediğine, suçun meşru savunma ya da meşru savunmada sınırın aşılması hükümleri kapsamında kaldığından sanığın beraat etmesi gerektiğine, suç vasfının hatalı belirlendiğine,
2. Teşebbüsün derecesine,
3. Haksız tahrikin derecesine,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanık ile mağdur arasında uyuşturucu paylaşımından kaynaklı önceye dayalı husumet bulunduğu, sanığın mağdura hitaben; “Adamı s.kerler, evimin önüne gelirsen sokaktan çıkamazsın, ben işimi şansa bırakmam!” şeklinde mesajlar gönderdiği, olay günü sanığın arkadaşları ile birlikte araçla ……, Mahallesi, …. Caddesi üzerinde seyir halinde olduğu sırada, mağdurun arkadaşı… ile birlikte motosiklet ile sanığın içinde bulunduğu aracı takip ettikleri, bir süre sonra aracın önüne doğru hamle yapmaları üzerine sanığın arkadaşı …’a aracı durdurmasını söyleyerek araçtan indiği ve ileride bulunan durağa yönelerek durak içerisinde mağdur ile konuşmaya başladığı, burada mağdurun sanığa küfür içerikli sözler söylediği, sözlü tartışma sonrası mağdurun sanığa kafa ve birkaç kez yumruk attığı, ardından sanığın yanında taşıdığı bıçak ile mağduru göğüs ve karın bölgesinden yaraladığı anlaşılmıştır.
2. Sanık üzerine atılı suçlamayı tevil yoluyla ikrar etmiştir.
3. Olay yerini gösteren kamera kayıtlarından alınan görüntülere ilişkin görüntü izleme tutanağı ve CD’si dava dosyasında bulunmaktadır.
4. Mağdur ve tanık beyanları dava dosyasında bulunmaktadır.
5. Mağdur …’ın meydana gelen dört adet kesici delici alet yarasından göğüs duvarı solunda koltuk altı (aksiller) çizgisi hizasında ve batın sol üst kadranda oluşan yaralanmalarının kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir duruma sebebiyet verdiğinin belirtildiği, bu hali ile Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adlî Tıp Anabilim Dalı tarafından yapılan muayenesine istinaden düzenlenen 29.08.2019 tarihli adlî sağlık kurulu raporu uyarınca meydana gelen kesici delici alet yaralanmasının batın boşluğuna nafiz olduğu, mağdurda meydana gelen 4 adet kesici alet yaralanmasından ikisinin yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olduğu,
Görüşlerine yer verildiği belirlenmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
A. Suç Vasfı Yönünden
Olaylar ve olgular başlığı altında ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere küfür etmek ve kafa atmak şeklinde açığa çıkan ilk haksız hareketin mağdur …’dan sanık …’a yönelik icra edildiği, söz konusu saldırıların sanığın bedensel bütünlüğüne yönelik olması nedeni ile de, meşru savunma kapsamında korunabilecek bir hakka yönelik olduğu kabul edilmiştir. Bu açıdan saldırıya ilişkin şartların mevcut olduğu görülmekle birlikte; sanığın üzerinde herhangi bir silah bulunmayan mağdura bıçak sallaması ve mağdurun dört bölgesine isabet kaydetmesi saldırı ile savunma arasında orantının bozulduğu, bu nedenle meşru savunma şartlarının somut olayda gerçekleşmediği değerlendirilmiştir. Ayrıca, sanık …’ın mağdur …’da ait hedef aldığı bölge itibariyle de, saldırı ve savunma arasında bir dengesizlik bulunduğu değerlendirilmiş, açıklanan nedenlerle somut olayda meşru savunmanın yasal şartlarının olmadığı kabul edildiği belirlenmiştir.
Meşru savunma ile korunabilecek bir hakkın bulunmadığı, somut olayda meydana gelen eylemlerde sınırın aşılmasının mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmediği anlaşılmakla sanık hakkında meşru savunmada sınırın aşılması hükümlerinin tatbik edilmemesinin gerektiği belirlenmiştir.
Sanığın olayda kullandığı aletin öldürmeye elverişli olması, hedef aldığı bölge ve mağdurun yaralanmasının boyutu ve katılanın olay nedeniyle hayatî tehlike geçirmiş olması hususları dikkate alınarak, kasten öldürmeye teşebbüs olarak belirlenen suç vasfında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B. Teşebbüsün Derecesi Yönünden
Mağdurdaki dört bıçak yarasından ikisinin hayatî tehlikeye neden olmuş olması, yaralanmaların tamamının basit tıbbî müdahale ile giderilemez nitelikte olması dolayısıyla meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak, 5237 sayılı Kanun’un 35 … maddesinin ikinci fıkrası gereğince, sanığın cezasının 13 yıl hapis cezası olarak belirlenmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
C. Haksız Tahrikin Derecesi Yönünden
Olaylar ve olgular başlığı altında ayrıntılı şekilde anlatıldığı üzere, sanığın maruz kaldığı haksız eylem karşında kapılmış olduğu öfke ve hiddet duygularının tesiri altında atılı suçu işlediği kabul edilip sanığa yönelik haksız eylemlerin yoğunluğu nazara alınarak cezasından 1/2 oranında indirim yapılması hususu Bölge Adliye Mahkemesince de eleştirilmiş ve hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 03.06.2020 tarihli ve 2019/3251 Esas, 2020/751 Karar sayılı kararında öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Akhisar Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
09.03.2023 tarihinde karar verildi.