YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/6394
KARAR NO : 2022/10040
KARAR TARİHİ : 15.12.2022
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten öldürme, kasten yaralamaya teşebbüs
SUÇ TARİHLERİ: 01/12/2014, 02/12/2014
HÜKÜMLER :1) Sanık …’in, maktul …’ı kasten öldürme suçundan TCK’nin 37/1, 81/1, 62/1, 53/1, 63, 54/1 maddeleri uyarınca 25 yıl hapis cezasına mahkumiyetine,
2) Suça sürüklenen çocuk … hakkında;
a) Maktul …’a yönelik 01/12/2014 tarihi itibariyle bıçakla yaralamaya teşebbüs etme suçundan CMK’nin 223/2-e maddesi uyarınca beraatine,
b) Maktul …’ı kasten öldürme suçundan TCK.nin 81/1, 31/3, 62/1, 63 maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezasına mahkumiyetine,
3) Sanıklar … ve …’in maktul …’ı kasten öldürmeye yardım etme suçundan TCK’nin 81/1, 39, 62/1, 53/1, 63 maddeleri uyarınca ayrı ayrı 8 yıl 4 ay hapis cezasına mahkumiyetlerine,
4) Suça sürüklenen çocuklar …, … ve …’in, maktul …’ı kasten öldürme suçuna yardım etmeden TCK’nin 81/1, 39, 31/3, 62/1, 63 maddeleri uyarınca ayrı ayrı 5 yıl 6 ay 20 gün hapis cezasına mahkumiyetlerine,
5) Sanıklar … Daştan ve …’ın, maktul …’ı kasten öldürme suçuna yardım etmeden suçundan CMK’nin 223/2-e maddesi gereğince ayrı ayrı beraatlerine dair karar.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hükümler Cumhuriyet savcısı, suça sürüklenen çocuklar müdafiileri, sanıklar müdafiileri, katılanlar vekilleri tarafından temyiz edilmekle, duruşmalı olarak yapılan incelemede, evrak okunarak:
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Katılanlar vekilinin teşdiden ceza verilmesi, lehe hükümlerin uygulanmaması, tüm sanık ve suça sürüklenen çocukların ölümden sorumlu olmaları gerektiğine, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin suça sürüklenen çocuğun mahkumiyeti için yeterli delil bulunmadığına, beraatine, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin suça sürüklenen çocuğun manevi destek anlamına gelecek eylem ve söylemi olmadığına, yeterli delil bulunmadığına, beraatine, sanık … müdafiinin temyiz dilekçesi ve duruşmada ileri sürdüğü, sanığın öldürme kastı olmadığına, suça iştirak iradesi bulunmadığına, sanığın gerçekleştirdiği darbelerin ölümcül olmadığına, olayın ani geliştiğine, sanığın beraatine, suça sürüklenen … müdafiinin suçun yasal unsurlarının oluşmadığına, eksik incelemeye, yetersiz gerekçeye, lehe hükümlerin uygulanmadığına, suça sürüklenen çocuğun beraatine, sanık … müdafiinin sanığın atılı suçu işlemediğine, hatalı değerlendirme yapıldığına, somut delil bulunmadığına, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz dilekçesi ve duruşmada ileri sürdüğü, suça sürüklenen çocuğun olay sırasında bıçak kullanmadığına, sanık …’a yardım etmediğine, fikir eylem birliği içerisinde olmadığına, beraatine, katılan Bakanlık vekilinin cezalarda indirim yapılmamasına, sanıklar … ve …’ın hakkında verilen beraat kararlarının hatalı olduğuna, sanık … müdafiinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, Cumhuriyet savcısının sanıklar … ve …’ın yetersiz gerekçe ile beraatine karar verildiğine, yönelen ve yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak,
1) Sanıklar … ve Durmuş Taşdan hakkında mahkemece kurulan beraat hükümlerinde usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla, sanıklar hakkında kurulan beraat hükümlerinin ONANMASINA,
2) Suça sürüklenen çocuk …’nın, maktule yönelik 01.12.2014 tarihinde gerçekleştirdiği kasten yaralamaya teşebbüs suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğa yüklenen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst haddine göre; olan 02.12.2014 tarihi ile inceleme tarihi arasında 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen sekiz yıllık olağanüstü zaman aşımı süresinin gerçekleşmesi,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
3) Sanıklar …, …, … ile suça sürüklenen çocuklar hakkında, maktule yönelik kasten öldürme suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
a) Gerekçeli karar başlığında suça sürüklenen çocuklar … ile …’in isim ve açık kimlik bilgilerine yer verilmemesi sureti ile CMK’nin 232/2-b maddesine aykırı davranılması,
b) Nüfus kaydına göre 04.09.1998 doğumlu olan maktul …’ın suç tarihi itibariyle 18 yaşını doldurmamış olması nedeniyle, 5237 sayılı TCK’nin 6/1-b maddesi kapsamında “çocuk” olduğu anlaşıldığından, sanıklar ve suça sürüklenen çocukların üzerlerine atılı suçu çocuğa karşı işlediği dikkate alınarak 5271 sayılı CMK’nin 226. maddesi gereğince ek savunma hakkı verilmesi suretiyle TCK’nin 82/1-e maddesi uyarınca cezalandırılmaları gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle suç vasfında yanılgıya düşülmesi,
c) Suça sürüklenen çocuklar … ile …’nın ölüm olayından bir gün önce yan bakma meselesinden ötürü maktul ve arkadaşları ile kavga ettikleri, suça sürüklenen çocuklardan Veli’nin kavgayı abisine, Muhammet Furkan’ın ise suça sürüklenen çocuk …’ye anlatması üzerine sanıklar ve suça sürüklenen çocukların bir araya geldikleri, maktulün bulunduğu yeri tespit etmeleri üzerine içeri girip maktule bıçaklar ve elleri ile vurdukları olayda,
Sanık …’in, maktule tokat attığı ve elinde bıçak bulunduğunun, tanıklar … ve … ile suça sürüklenen çocuk …’in beyanları ile sabit olduğu, yine suça sürüklenen çocuk …’in, suça sürüklenen çocuk …, tanıklar …, … … ve …’ın beyanlarına göre maktule vurduğu, suça sürüklenen çocuk …’nin de maktule vurduğunun tanık …’nin beyanı ile sabit olduğu, sanık … ve suça sürüklenen çocuklar … ve …’in, sanık … ve suça sürüklenen çocuk … ile fikir ve eylem birliği içerisinde maktulün ölümüne neden oldukları, haklarında TCK’nin 37/1, 82/1-e maddeleri gereğince hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurularak eksik ceza tayin edilmesi,
d) Maktulün öldürülmesi olayından bir gün önce suça sürüklenen çocuklar … ve … ile maktul ve arkadaşları arasında yan bakma meselesinden çıkan kavganın yarattığı husumetle ölüm olayının gerçekleştirildiği gözetildiğinde suça sürüklenen çocuklar … ve … hakkında asgari oranda TCK’nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
e) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/4. maddesinin “Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısmın ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir.” şeklindeki hükmü karşısında, kendisini vekille temsil ettiren katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile katılanlar …, … … ve … … lehine sanıklar ve suça sürüklenen çocuklar aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı, suça sürüklenen çocuklar müdafiileri, sanıklar müdafiileri, katılanlar vekillerinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 15.12.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
15/12/2022 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı …’in huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık … müdafii Avukat … ve sanık … müdafii Avukat …’ın yokluğunda 22/12/2022 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.