YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/6308
KARAR NO : 2023/4377
KARAR TARİHİ : 20.06.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/3225 E., 2019/2584 K.
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurularının esastan reddi ile hükümlerin onanması
İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Akşehir Ağır Ceza Mahkemesinin 18.04.2018 tarihli ve 2018/13 Esas, 2018/98 karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında katılana karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 81 … maddesinin birinci fıkrası, 35 … maddesinin ikinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 20.12.2019 tarihli ve 2018/3225 Esas, 2019/2584 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik katılan sanıklar müdafiilerinin ve katılan vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 … maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanıklar hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 81 … maddesinin birinci fıkrası, 35 … maddesi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 7 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, sanıklar … ve … hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan … vekilinin temyiz sebepleri, sanıklara hükmedilen cezaların azlığına, sanıklar hakkında haksız tahrik ve takdiri indirim yapılmaması gerektiğine ilişkindir.
B. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri, suç vasfına, iştirak iradesi olmadığına ve fazla ceza tayinine ilişkindir.
C. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri, öldürme kastı bulunmadığından suç vasfına, meşru savunmada sınırın aşılması hükmünün uygulanması gerektiğine, haksız tahrik derecesine ilişkindir.
D. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri, suç vasfına, meşru savunma ve meşru savunmada sınırın aşılması hükmünün uygulanması gerektiğine, iştirak iradesi bulunmadığına, haksız tahrikin derecesine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Suç tarihinde katılan … ile sanık …’un, sünnet düğününe katıldıkları, düğün alanında başka kişiler arasında sözlü tartışma yaşanırken katılan ile sanık …’un da tartışmaya başladıkları, bunun üzerine düğün sahibinin düğünü sonlandırdığı, sanık …’un düğün alanından ayrıldığı esnada katılan …’un ele geçirilemeyen bıçak ile arkadaşı …’ün ise eliyle katılan sanık …’a vurarak sanık …’u alınan doktor raporuna göre basit tıbbi müdahale ile giderilebir şekilde kasten yaraladıkları, bu olayın üzerine katılan … ile aralarında geçmişe dayalı husumet bulunan sanık …’un olanları babası olan sanık …’a anlattığı, bir müddet sonra sanık …’ın, diğer oğlu sanık … ile mahalle meydanına gelerek, katılan …’u aramaya başladıkları, sanık …’un ise ikametine kendine ait ruhsatsız pompalı tüfeği almaya gittiği, mahalle meydanında sanıklar … ve …’un katılan …’un babası olan …’ı gördükleri, aralarında tartışma çıktığı, babasının tartıştığını yakınlarından öğrenen katılan …’un ise mahalle meydanına geldiği , katılan … olay yerine gelmeden önce sanık …’un ikametinden aldığı tüfekle olay yerine gelerek bir ağacın arkasına saklandığı, mahalle meydanında katılan … ile sanıklar … ve …’un birbirlerine girdikleri, katılan
…’un olayda ele geçirilemeyen bıçak ile sanıklar … ve …’a saldırıp onlara vurmak sureti ile adı geçen katılan sanıkları alınan doktor raporlarında belirtildiği üzere basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde kasten yaraladığı, uygun zamanı kollayan sanık …’un saklandığı yerden çıkarak, sanıklar … ve …’dan çekilmelerini isteyerek katılan …’a tüfeği doğrultarak bitişik atışa yakın bir mesafeden öldürmek kastı ile katılan …’un batın bölgesine arkasından ateş ettiği, katılan …’un aldığı yara neticesinde yere yığıldığı bunun üzerine sanıklar … ile …’un devreye girerek tekme ve yumrukla katılan …’a vurmaya başladıkları, daha sonra katılanın öldüğünü düşünerek olay yerinden kaçtıkları anlaşılmıştır.
2. Katılan …’un gerçekleşen olay neticesinde Konya Selçuklu Üniversitesi Başhekimliğinin 16.11.2017 tarihli raporuna göre; basit tıbbi müdahale ile giderilmeyecek, duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli olarak zayıflamasına, kemik kırığına neden olacak ve yaşamını tehlikeye sokacak şekilde yaralandığı anlaşılmıştır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Sanıklar hakkında 5237 sayılı Kanun’un 35 … maddesinin uygulanması sırasında makul bir ceza yerine 15 yıl hapis cezası verilmesi ve sanıklar hakkında katılandan kaynaklanan haksız tahrik oluşturan söz ve davranışlar dikkate alındığında aynı Kanun’un 29 uncu maddesi uyarınca makul oranda indirim yapılması gerekirken yazılı şekilde asgari oranda indirim yapılmış olması nedeniyle ilk derece mahkemesi kararı isabetsiz olduğundan kaldırılmasına karar verilerek bu yönde hüküm kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
Katılan … vekilinin sanıklara hükmedilen cezaların azlığına, sanıklar hakkında haksız tahrik ve takdiri indirim yapılmaması gerektiğine; Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri, suç vasfına, iştirak iradesi olmadığına ve fazla ceza tayinine; Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri, öldürme kastı bulunmadığından suç vasfına, meşru savunmada sınırın aşılması hükmünün uygulanması gerektiğine, haksız tahrik derecesine; Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri, suç vasfına, meşru savunma ve meşru savunmada sınırın aşılması hükmünün uygulanması gerektiğine, iştirak iradesi bulunmadığına, haksız tahrikin derecesine yönelen temyiz itirazları yönünden;
İleri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, sanıklardaki mevcut yaralanmalar ve katılanda meydana gelen zarar karşılaştırıldığında sayıca üstün durumda olan sanıklar lehine meşru savunma hükümlerinin uygulanma imkanının bulunmadığı, suçta kullanılan alet, sanıklardaki iştirak iradesi ve katılanın yakın mesafeden tüfekle yaralanması göz önüne alındığında suç vasfının doğru tespit edildiğinin anlaşıldığı, alınan raporların yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, dosya içeriğinden varlığı anlaşılan, katılandan sanıklara yönelen ve haksız tahrik oluşturan eylemlerin niteliği ve ulaştığı boyut dikkate alındığında belirlenen indirim oranının isabetli olduğu, takdiri indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmasına karar verildiği anlaşıldığından anılan temyiz sebeplerinin incelenmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 20.12.2019 tarihli ve 2018/3225 Esas, 2019/2584 Karar sayılı kararında katılan vekili ve sanıklar müdafiilerince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Akşehir Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
20.06.2023 tarihinde karar verildi.