YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/5995
KARAR NO : 2023/554
KARAR TARİHİ : 21.02.2023
MAHKEMESİ:Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Olası kastla öldürme
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.02.2016 tarihli ve 2015/413 Esas, 2016/42 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında bilinçli taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 22 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.02.2016 tarihli ve 2015/413 Esas, 2016/42 Karar sayılı kararının katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 03.12.2019 tarihli ve 2019/1434 Esas, 2019/5340 Karar sayılı ilâmı ile özetle;
“Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanık …’in şakalaşmak amacıyla tüfeği maktule doğrultması, dolu olma ihtimali olan tüfeğin patladığında birilerinin yaralanacağı veya ölebileceğini öngörebilecek durumda olması dikkate alındığında; sanığın olası kast ile hareket ettiğinin kabulü ile, olası kastla adam öldürme suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde olayda uygulama yeri bulunmayan 5237 sayılı Kanun’un 85/1 ve 22/3. maddeleri gereğince bilinçli taksirle öldürme suçundan hüküm kurulması,”
Nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
3. Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 07.10.2020 tarihli ve 2020/47 Esas, 2020/173 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında olası kastla öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 81 inci maddesinin birinci fıkrası, 21 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 16 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan vekilinin temyiz isteği;
1. Takdirî indirim hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine,
2. Doğrudan kast hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
İlişkindir.
B. Sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı incelemedeki temyiz isteği;
Bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay günü sanığın, maktulün üzerine tüfeği kurarak doğrulttuğu, maktulün bu esnada uyuyacağım diyerek battaniyeyi üzerine çektiği, sanığın tüfeği maktulün karın bölgesine dayadığı bir süre sonra tüfeğin patladığı, maktulün ”vurdun lan beni” dediği, sanığın silah kullanma konusunda bir bilgisi olmadığını belirtmesine rağmen şakalaşmak amacıyla tüfeği maktulün karnına doğrulttuğu, tüfeğin içinde mermi kalıp kalmadığını kontrol etmediği, dolu olma ihtimali olan tüfeğin patladığında birilerinin yaralanacağı veya ölebileceğini öngörebilecek durumda olduğu kabul edilerek, sanığın olası kastla öldürme suçunu işlediği ve buna göre uygulama yapıldığı belirlenmiştir.
2. Sanığın savunmasında suçlamayı ikrar ettiği belirlenmiştir.
3. Tanıklar ……,……,……,…….,.,……,. beyanları dava dosyasında mevcuttur.
4. Olay yeri inceleme raporu ve olay yeri krokisi dava dosyasında mevcut olup olay yerinde 1 adet boş kartuş ele geçirildiği tespit edilmiştir.
5. Sanığın yakalanması sırasında yapılan usûlüne uygun üst araması neticesinde MAGNUM, BERETTA 15-0239 ibareleri taşıyan, suçta kullanılan tek namlulu, pompalı doldurmalı tüfeğin sanığın rızası ile muhafaza altına alındığı belirlenmiştir.
6. İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce tanzim olunan 04.08.2015 tarihli raporda;
inceleme konusu tüfeğin, olay yerinden elde edilen 1 adet boş kartuşun, bu tüfekten atıldığı belirtilmiştir.
7. Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Morg İhtisas Dairesince tanzim olunan, 12.07.2015 tarihli otopsi tutanağında ölüm sebebinin “ateşli silah saçma yaralanmasına bağlı, ince ve kalın bağırsak perforasyonu sonucu gelişen toksienfeksiyonu ” olarak tespit edildiği belirtilmiştir.
8. Sanığa ait güncel adlî sicil kaydı ve resmî nüfus kayıt örneği dava dosyasına eklenmiştir.
9. Mahkemece Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 03.12.2019 tarihli ve 2019/1434 Esas, 2019/5340 Karar sayılı bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereklerinin yerine getirildiği belirlenmiştir.
IV.GEREKÇE
1. Katılan vekilinin takdirî indirime yönelen temyiz sebebinin incelenmesinde; 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca takdiri indirim sebebi uygulanması Mahkemenin takdirinde olup Mahkemece; “saygılı davranışları” şeklindeki gerekçeye istinaden sanık lehine takdiri indirim sebebi uygulanmasına karar verildiği nitekim sanığın duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz bir tutumunun bulunmadığı nazara alındığında Mahkemenin takdirinin dosya kapsamına uygun şekillendiği belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Katılan vekilinin suçun doğrudan kasıtla işlendiğine ve sanık müdafinin suçun bilinçli taksirle işlendiğine yönelen temyiz sebeplerinin incelenmesinde; sanık savunması, tanıklar beyanları ve Olay ve Olgular başlığı altında (7) numaralı paragrafta bilgilerine ve içeriğine yer verilen otopsi raporu içeriği karşısında, sanığın dolu olma ihtimali bulunan tüfekle ateş ettiği sırada aralarındaki mesafe itibariyle maktulün isabet alacağının öngörülebilir olması, buna rağmen eylemi gerçekleştirmekten vazgeçmemesi ve sonucunu kabullenmesi nedeniyle eylemini olası kastla gerçekleştirdiğinin kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, katılan vekilinin ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 07.10.2020 tarihli ve 2020/47 Esas, 2020/173 Karar sayılı kararında katılan vekilince ve sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
21.02.2023 tarihinde karar verildi.
21/02/2023 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı … Parlak’ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık … müdafii Avukatlar … ve …’nın yokluklarında 23/02/2023 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.