Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/5862 E. 2022/7091 K. 20.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/5862
KARAR NO : 2022/7091
KARAR TARİHİ : 20.09.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.05.2015 tarihli ve 2015/181 Esas, 2015/261 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca neticeten 3.740,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmolunan adlî para cezasının 20 eşit taksitte tahsiline karar verilmiştir.
2. … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.05.2015 tarihli ve 2015/181 Esas, 2015/261 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay (birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 07.06.2017 tarihli ve 2017/16387 Esas, 2018/10780 Karar sayılı ilâmıyla;
a) Müştekinin yaralanmasının mahiyeti hususunda mevcut raporlar arasında çelişkilerin bulunması nedeniyle, en yakın Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğü’nden 5237 sayılı TCK’nin 86. ve 87. maddelerinde belirlenen ölçütlere göre rapor alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) 5237 sayılı TCK’nin 52/4.maddesi uyarınca, hükmedilen adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında taksit aralığının gösterilmemesi suretiyle infazda tereddüt oluşturulması,
c) 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesine aykırı olarak adli para cezasının ödememesi durumunda hapse çevrileceğine karar verilmesi,
d) Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin hatalı gösterilmesi nedenleriyle bozulmasına”
Karar verilmiştir.
3. … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.07.2019 tarihli ve 2018/280 Esas, 2019/423 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
4. … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.07.2019 tarihli ve 2018/280 Esas, 2019/423 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay (birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 08.06.2020 tarihli ve 2020/1107 Esas, 2020/5971 Karar sayılı ilâmıyla;
“… 3.Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.05.2015 tarihli, 2015/181 Esas ve 2015/261 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında TCK’nin 86/2, 86/3-e, 62. maddeleri gereği 3740,00 TL adlî para cezasına hükmolunduğu, hükme yönelik aleyhe temyiz bulunmadığı halde, dairemizin 07.06.2017 tarih 2017/16387 Esas-2018/10780 Karar sayılı bozma ilamı sonrası kurulan yeni hükümde TCK’nin 86/1, 86/3-e, 62. maddeleri gereği 1 yıl 3 ay hapis cezasına hükmolunarak, 1412 sayılı CMUK 326/son maddesine aykırı şekilde kazanılmış hakkı korunmadan sanık hakkında fazla ceza tayini”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
5. … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.04.2021 tarihli ve 2020/233 Esas, 2021/478 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’nn 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları ile 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son cümlesi uyarınca 3.740,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmolunan adlî para cezasının birer ay ara ile 20 eşit taksitte tahsiline, belirlenen adlî para cezasının zamanında ödenmemesi hâlinde 28.06.2014 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 81 inci maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca işlem yapılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği;
1. Olayda meşru savunma koşullarının oluştuğuna,
2. Eksik incelemeye,
3. Hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve erteleme hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
4. Vesaire,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanık ve mağdur …’ın kardeşi olan Mehmet arasında husumet bulunduğu, olay tarihinde sanığın muavinlik yaptığı dolmuşta yolcu beklediği sırada mağdur ile karşılaştığı, aralarında tartışma çıktığı ve sanığın adlî emanete kayıtlı bıçak ile mağduru basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaraladığı anlaşılmıştır.
2. Sanığın, üzerine atılı suçlamayı ikrar ettiği anlaşılmıştır.
3. Tanık….’nin beyanı dava dosyasında bulunmaktadır.
4. Sanığın eylemi neticesinde mağdurda meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı … Adlî Tıp Şube Müdürlüğünce tanzim olunan, 02.04.2019 tarihli;
“Sol el iki parmakta kesi, sol taraf 4. İCA skapula üzeri, 3. İCA medial kenarı, 6. İCA arka axiller hatta kesileri var. Kesiler toraksa nafiz değil. Basit tıbbî müdahale ile giderilemez.”
Görüşünü içerir adlî muayene raporu dava dosyasında mevcuttur.
5. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (4) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen bozma ilâmına uyulduğu ve gereğinin yerine getirildiği belarlenmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Meşru Savunmaya Yönelen Temyiz Sebebi
Olay sebebiyle sanığın yaralandığına dair herhangi bir adlî muayene raporunun bulunmadığı, tanık S. T.’nin, mağdur tarafından sanığa herhangi bir eylemin gerçekleştirildiğine dair anlatımının bulunmadığı, sanığın eyleminin silahtan sayılan bıçak ile gerçekleştirdiği anlaşılmakla, meşru savunma hükmünün uygulanması için ilk hareketin mağdur tarafından gerçekleştirilmesi zorunluluğu ve saldırı ile savunmada orantılılık ilkelerinin somut olayda bulunmadığı anlaşılmakla, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B. Eksik İncelemeye Yönelen Temyiz Sebebi
Sanığın üzerine atılı suçlamayı ikrar ettiği, mağdur beyanı ile tanık S. T.’nin anlatımlarının uyumlu olduğu ve bu anlatımların mağdur hakkında tanzim olunan adlî muayene raporu ile desteklendiği anlaşılmakla, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
C. Lehe Hükümler Yönünden
Sanık hakkında hükmolunan netice ceza miktarının türü gözetildiğinden sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesi gereği erteleme hükmünün ve Mahkemece sanığın suç işlemeye meyilli kişiliği dikkate alındığında sanığın yeniden suç işlemeyeceği konusunda mahkememizde yeterli kanaat oluşmadığından şeklindeki gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmünün uygulanmamasında bir isabetsizlik bulunmadığından hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
D. Vesaire Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.04.2021 tarihli ve 2020/233 Esas, 2021/478 Karar sayılı kararında, sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.09.2022 tarihinde karar verildi.