Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/5279 E. 2022/6460 K. 05.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/5279
KARAR NO : 2022/6460
KARAR TARİHİ : 05.09.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, 6136 sayılı Kanun’a muhalefet
HÜKÜMLER : 1) 5237 sayılı TCK’nin 86/1, 86/3-e, 87/3, 29, 62, 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 3 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair kararı
2) 6136 sayılı Kanun’un 13/1, 765 sayılı TCK’nin 59, 72, 647 sayılı Kanun’un 4. maddeleri uyarınca 1980 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına dair kararı

TÜRK MİLLETİ ADINA

Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık hakkında, yokluğunda 29/04/2010 tarihinde kasten yaralama suçundan 1 yıl 1 ay 3 gün hapis cezasına ve 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan ise 1980 TL adli para cezasına hükmedildiği, sanığa kararın 27/04/2010 tarihinde tebliğ edildiği ve kararın temyiz edilmeksizin 05/05/2010 tarihinde kesinleştiği;
Sanığa 22/01/2013 tarihinde müddetnamenin tebliğ edildiği, sanığın infaz aşamasında 08/04/2013 tarihli dilekçesi ile denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması, 02/09/2021 tarihli dilekçesi ile mahsup talebi, 29/09/2021 tarihli dilekçesi ile temyiz taleplerinde bulunduğu;
5271 sayılı CMK’nin 42/1. maddesindeki “süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hâle getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında; sanığın eski hale getirme talebi konusunda karar verme yetkisi Yargıtay’a ait olup İstanbul 25.. Asliye Ceza Mahkemesinin bu taleple ilgili usule aykırı şekilde verdiği 05/10/2021 tarihli ek kararın yok hükmünde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
UYAP sisteminde yapılan incelemede sanığın 06/01/2009- 16/06/2010 tarihleri arasında Kocaeli C Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın ikametine yapılan 27/04/2010 tarihinde tebligat usulsüz ise de; 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesinin “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.” ve CMK’nin 41/1. maddesinin “Eski hâle getirme dilekçesi, engelin kalkmasından itibaren yedi gün içinde, süreye uyulduğunda usule ilişkin işlemleri yapacak olan mahkemeye verilir.” şeklindeki hükümleri dikkate alındığında, düzenlenen müddetnamenin sanığa 22/01/2013 tarihinde tebliğ edilmesiyle karardan haberdar olduğunun anlaşıldığı devamında 08/04/2013 tarihli dilekçesi ile denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması, 02/09/2021 tarihli dilekçesi ile mahsup taleplerinde bulunduğu ancak hükmü yasal süresinden yaklaşık 8 yıl sonra temyiz ettiği ve eski hale getirme isteminde bulunduğu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde ”Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz” şeklindeki emredici düzenleme ile Kanun koyucu tarafından kişilere tanınan hakların belli sınırlar içinde kullanılması ve hakkın kötüye kullanılmasının da hukuk düzenince hiçbir şekilde korunmayacağının belirtildiği, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, sanığın hükümleri yasal süresinden sonra 29/09/2021 tarihli dilekçeleri ile temyiz ettiği anlaşılmakla, süresinden sonra yapılan eski hale getirme ve temyiz isteminin 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE, 05/09/2022 gününde oy birliği ile karar verildi.