Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/4631 E. 2022/4450 K. 06.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/4631
KARAR NO : 2022/4450
KARAR TARİHİ : 06.06.2022

(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)

Katılan …’ya yönelik neticesi sebebiyle ağırlaşmış silahla kasten yaralama suçundan sanık …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 87/1-son cümle ve 29. maddeleri gereğince 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Ardahan Ağır Ceza Mahkemesinin 21.11.2019 tarihli ve 2019/20 Esas, 2019/267 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 10.03.2022 tarihli ve 2020/17039 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14.04.2022 tarihli ve 2022/38403 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre,
1)Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 87/1-son maddeleri uyarınca tayin edilen 5 yıl hapis cezasından, aynı Kanun’un 29. maddesi gereğince 1/4 oranında indirim yapılması neticesinde 3 yıl 9 ay hapis cezası yerine, 4 yıl 2 ay hapis cezasına hükmedilmek suretiyle fazla ceza verilmesinde,
2)Katılanın yaralanmasına ilişkin olay sonrası Ardahan Devlet Hastanesince düzenlenen 11.08.2018 tarihli geçici raporda “sol kulak altından ense orta hatta kadar 8 cm. genişlikte 3-4 cm. derinlikte kesi, sol…orta hatta tiroit altına inen…6 cm. genişlikte 2-3 cm. derinlikte kesi, sağ kulak altından sağ boyun ön tarafına kadar 5 cm. cilt altı kesi, hayati tehlike var” şeklinde yer alan tespitler karşısında, katılana ait tedavi evrakları, varsa grafiler, geçici raporlarıyla birlikte en yakın Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğüne sevk edilerek, özellikle söz konusu yaralanmanın yüzünde sabit ize neden olup olmadığı hususlarını gösterir şekilde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86 ve 87. maddelerinde belirlenen ölçütlere göre rapor alınması gerektiği gözetilmeden, rapor sonucuna göre birden fazla nitelikli halin bulunduğunun bildirilmesi halinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/1. maddesine göre alt sınırdan uzaklaşılarak temel cezanın belirlenmesi gerektiği düşünülmeden, yetersiz adli rapora dayanılarak eksik araştırma ile karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:

TÜRK MİLLETİ ADINA

İncelenen dosyada; katılan …’in yaralanmasına ilişkin olay sonrası Ardahan Devlet Hastanesince düzenlenen 11.08.2018 tarihli geçici raporun “sol kulak altından ense orta hatta kadar 8 cm. genişlikte 3-4 cm. derinlikte kesi, sol …. orta hatta tiroit altına inen … 6 cm. genişlikte 2-3 cm. derinlikte kesi, sağ kulak altından sağ boyun ön tarafına kadar 5 cm. cilt altı kesi, hayati tehlike var” şeklinde bildirilmiş olması karşısında, katılana ait tedavi evrakları, varsa grafiler, geçici raporlarıyla birlikte en yakın Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğüne sevk edilerek, özellikle söz konusu yaralanmanın yüzünde sabit ize neden olup olmadığı hususlarını gösterir şekilde, 5237 sayılı TCK’nin 86. ve 87. maddelerinde belirlenen ölçütlere göre rapor alınması gerektiği gözetilmeden, rapor sonucuna göre birden fazla nitelikli halin bulunduğunun bildirilmesi halinde TCK’nin 86/1. maddesine göre alt sınırdan uzaklaşılarak temel cezanın belirlenmesi gerektiği düşünülmeden yetersiz adli rapora dayanılarak eksik araştırma ile karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Bununla birlikte, sanık hakkında 5237 TCK’nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 87/1-son maddeleri gereğince belirlenen 5 yıl hapis cezasının TCK’nin 29. maddesi uyarınca (1/4) oranında indirilmesi sırasında 3 yıl 9 ay yerine hesaplama hatası yapılarak 4 yıl 2 ay hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayin edilmesi de isabetsizdir.
Bu nedenlerle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünceler yerinde görüldüğünden; sanık … hakkında katılan …’yı kasten yaralama suçundan Ardahan Ağır Ceza Mahkemesinin 21.11.2019 tarihli ve 2019/20 Esas, 2019/267 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nin 309/4. maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.