Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/4608 E. 2022/4830 K. 10.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/4608
KARAR NO : 2022/4830
KARAR TARİHİ : 10.06.2022

(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)

Kasten yaralama ve parada sahtecilik suçlarından … 1. İnfaz Hakimliğinin 08/10/2020 tarihli ve 2020/431 değişik iş sayılı kararı ile 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezasına hükümlü …’un, bu cezasının infazı sırasında, koşullu salıverilme tarihine kadar kalan süresinin denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına dair Bilecik İnfaz Hakimliğinin 13/10/2020 tarihli ve 2020/2074 Esas, 2020/2081 sayılı kararını müteakip, hükümlünün 24/05/2021 tarihinden itibaren şartla tahliyesine ilişkin Bilecik İnfaz Hakimliğinin 22/04/2021 tarihli ve 2021/773 Esas, 2021/760 sayılı kararına karşı Bilecik Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının, cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına dair kararın kesinleşmesi sonrası hükümlü hakkında devam eden soruşturma ve kovuşturmaların bulunduğu, bu haliyle hükümlünün iyi halli olarak kabulünün mümkün olmadığından bahisle itirazın kabulüne ve koşullu salıverilme kararının kaldırılmasına dair Bilecik İnfaz Hakimliğinin 30/04/2021 tarihli ve 2021/773 Esas, 2021/760 sayılı ek kararı ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, Bilecik Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 12/10/2020 tarihli ve 2020/2540 sayılı müddetnameye göre hükümlünün koşullu salıverilme tarihinin 25/04/2021, bihakkın tahliye tarihinin ise 13/04/2022 olduğu, Bilecik İnfaz Hakimliğinin 13/10/2020 tarihli kararı ile hükümlünün koşullu salıverilme tarihine kadar kalan süresinin denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verildiği, Bilecik Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce düzenlenen 20/10/2020 tarihli ve 2020/358 NKL sayılı tebliğ belgesinde denetimli serbestlikten yararlanan hükümlünün 5275 sayılı Kanun’un geçici 9/5. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca Covid-19 hastalığı nedeniyle 30/11/2020 tarihine kadar izinli sayıldığı ve Bilecik Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 14/04/2021 tarihli ve 2021/358 NKL sayılı yazısından anlaşıldığı üzere bu izinlerin 31/05/2021 tarihine kadar uzatıldığı, hükümlü hakkındaki koşullu salıverme kararının, hükümlü hakkında devam eden soruşturma ve kovuşturmaların bulunduğu, iyi halli olarak kabulünün mümkün olmadığı gerekçesiyle kaldırılmasına ve itirazın kabulüne ilişkin karar verildiği anlaşılmış ise de;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Hükümlülerin değerlendirilmesi ve iyi hâlin belirlenmesi” başlıklı 89. maddesinde yer alan,
(1) Hükümlüler, ceza infaz kurumlarında bulundukları tüm aşamalarda, ceza infaz kurumlarının düzen ve güvenliği amacıyla konulmuş kurallara uyup uymadığı, haklarını iyi niyetle kullanıp kullanmadığı, yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirip getirmediği, uygulanan iyileştirme programlarına göre toplumla bütünleşmeye hazır olup olmadığı, tekrar suç işleme ve mağdura veya başkalarına zarar verme riskinin düşük olup olmadığı hususlarında idare ve gözlem kurulu tarafından iyi hâlin belirlenmesine esas olmak üzere en geç altı ayda bir değerlendirmeye tabi tutulur.
(2) Birinci fıkra uyarınca yapılacak değerlendirmede, infazın tüm aşamalarında hükümlülerin katıldığı iyileştirme ve eğitim-öğretim programları ile spor ve sosyal faaliyetler, kültür ve sanat programları, aldığı sertifikalar, kitap okuma alışkanlığı, diğer hükümlü ve tutuklular ile ceza infaz kurumu görevlileri ve dışarıyla olan ilişkileri, işlediği suçtan dolayı duyduğu pişmanlığı, ceza infaz kurumu kuralları ile kurum bünyesindeki çalışma kurallarına uyumu ve aldığı disiplin cezaları dikkate alınır.
(3) Toplam on yıl ve daha fazla hapis cezasına mahkûm olanlar ile terör suçları, örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçları, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar, kasten öldürme suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar ve uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarından mahkûm olanlar hakkında yapılacak açık ceza infaz kurumuna ayırmaya, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına ve koşullu salıverilmeye ilişkin değerlendirmelerde idare ve gözlem kuruluna Cumhuriyet Başsavcısı veya belirleyeceği bir Cumhuriyet savcısı başkanlık eder. Ayrıca, idare ve gözlem kuruluna Cumhuriyet Başsavcısı tarafından belirlenen bir izleme kurulu üyesi ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı il veya ilçe müdürlükleri tarafından belirlenen birer uzman kişi katılır.
(4) İdare ve gözlem kuruluna Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı ile izleme kurulundan katılan üyelere katıldıkları her bir toplantı günü için memur maaş katsayısının (500) rakamı ile çarpılması sonucu bulunacak miktarda huzur hakkı ödenir.
(5) Kanunlarda iyi hâlliliğin arandığı durumlarda, hükümlülerin tutum ve davranışlarının değerlendirilmesi bakımından bu madde hükümleri uygulanır.
(6) Açık ceza infaz kurumuna ayırmaya, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına ve koşullu salıverilmeye ilişkin olarak tutum ve davranışları olumsuz değerlendirilen hükümlülerin yeniden değerlendirilmeye tabi tutulma süreleri bir yılı geçemez.
(7) İdare ve gözlem kurulu tarafından yapılacak değerlendirmelere esas olacak ilkeler ve kurulun bu maddeye ilişkin çalışma usul ve esasları ile tutum ve davranışları olumsuz değerlendirilen hükümlülerin yeniden değerlendirilmeye tabi tutulma süreleri yönetmelikle düzenlenir.” şeklindeki,
Anılan Kanun’un “İzinler” başlıklı 93. maddesinde yer alan, “(1) Yüksek güvenlikli ceza infaz kurumlarında bulunanlar dışındaki hükümlülere mazeret izni, özel izin veya iş arama izni verilebilir. İzinde geçen süreler hükümlülükte geçmiş sayılır. (2) İzinlerin kullandırılması ile ilgili ayrıntılar Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikte gösterilir.” şeklindeki,
Aynı Kanun’un “Özel izin” başlıklı 95. maddesinde yer alan, “(1) Açık ceza infaz kurumlarında bulunanlarla kapalı ceza infaz kurumunda olup da açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazananlara, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini veya güçlendirmelerini ve dış dünyaya uyumlarını sağlamak amacıyla kurum en üst amirinin önerisi ve Cumhuriyet Başsavcılığının onayı ile üç ayda bir, yol hariç yedi güne kadar izin verilebilir. (Ek cümle:14/4/2020-7242/39 md.) Hastalık veya doğal afet gibi zorunlu hâllerde bu izinler birleştirilerek kullandırılabilir.” şeklindeki,
Anılan Kanun’un geçici 9/5. maddesinde yer alan, “Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle, açık ceza infaz kurumlarında bulunanlar ile kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazanan hükümlüler, 105/A maddesi kapsamında denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına karar verilen hükümlüler ve 106’ncı madde veya diğer kanunlar uyarınca denetimli serbestlik tedbirinden yararlanan hükümlüler, 31/5/2020 tarihine kadar izinli sayılır. Salgının devam etmesi hâlinde bu süre, Sağlık Bakanlığının önerisi üzerine Adalet Bakanlığı tarafından her defasında iki ayı geçmemek üzere yedi kez uzatılabilir. Bu fıkra uyarınca izinli sayılanlar hakkında 95 ve 97 nci madde hükümleri uygulanır.” şeklindeki,
Aynı Kanun’un “Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazı” başlıklı 105/A maddesinde yer alan, “(Ek: 5/4/2012-6291/1 md.) (1) (Değişik:14/4/2020-7242/46 md.) Hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek amacıyla, açık ceza infaz kurumunda veya çocuk eğitimevinde bulunan ve koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalan iyi hâlli hükümlülerin talebi hâlinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, ceza infaz kurumu idaresince hazırlanan değerlendirme raporu dikkate alınarak, hükmün infazına ilişkin işlemleri yapan Cumhuriyet Başsavcılığının bulunduğu yer infaz hâkimi tarafından karar verilebilir.” şeklindeki,
5275 sayılı Kanun’un 105/A maddesinde yer alan, “(7) (Yeniden Düzenleme:14/4/2020-7242/46 md.) Hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olması hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebilir. Kovuşturma sonucunda beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi veya düşme kararı verilmesi hâlinde, hükümlünün cezasının infazına denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak devam olunmasına infaz hâkimi tarafından karar verilir.” şeklindeki,
5275 sayılı Kanun’un 107. maddesinde yer alan “(11) (Değişik:14/4/2020-7242/48 md.) Hükümlünün koşullu salıverilmesi hakkında ceza infaz kurumu idaresi tarafından hazırlanan gerekçeli rapor, infaz işlemlerinin yapıldığı yer infaz hâkimliğine verilir. İnfaz hâkimi, bu raporu uygun bulursa hükümlünün koşullu salıverilmesine dosya üzerinden karar verir; raporu uygun bulmadığı takdirde gerekçesini kararında gösterir. Bu kararlara karşı itiraz yoluna gidilebilir… (14) Denetim süresi yükümlülüklere uygun ve iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır” şeklindeki düzenlemeler ile Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 28/11/2016 tarihli ve 2016/3344 Esas, 2016/4071 Karar sayılı ilamında yer alan “İnfaz Hakimliğinin hükümlü hakkında düzenlenen iyi hal tespiti hakkında bir değerlendirmede bulanamayacağı ancak ceza infaz kurumu idaresince hükümlü hakkında düzenlenen değerlendirme raporunu karar verirken dikkate alabileceği” şeklindeki açıklamalar hep birlikte değerlendirildiğinde,
5275 sayılı Kanun’un geçici 9/5. maddesi uyarınca Covid-19 salgın hastalığı sebebiyle, açık ceza infaz kurumlarında bulunanlar ile kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazanan hükümlüler, 105/A maddesi kapsamında denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına karar verilen hükümlüler ve 106’ncı madde veya diğer kanunlar uyarınca denetimli serbestlik tedbirinden yararlanan hükümlülerin 31/05/2020 tarihine kadar izinli sayıldığı ve salgının devam etmesi hâlinde bu sürenin Sağlık Bakanlığının önerisi üzerine Adalet Bakanlığı tarafından her defasında iki ayı geçmemek üzere yedi kez uzatılabileceğinin belirtildiği ve anılan düzenleme uyarınca Adalet Bakanlığınca söz konusu sürenin 2 aylık sürelerle uzatıldığı, yine bahse konu düzenleme uyarınca izinli sayılanlar hakkında anılan Kanun’un 95 ve 97. madde hükümlerinin uygulanacağı, bu itibarla Covid-19 sebebiyle izinli sayılan hükümlülerin izinde geçirdikleri sürenin infazdan sayıldığı gözetilerek yapılan incelemede,
Somut olayda, Bilecik İnfaz Hakimliğinin 13/10/2020 tarihli kararı ile hükümlünün koşullu salıverilme tarihine kadar kalan süresinin denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verildiği, 5275 sayılı Kanun’un yukarıda belirtilen 105/A-7. maddesi gereğince, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra hükümlünün işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olması hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebileceği, anılan olayda hükümlünün cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verilmesinden sonra işlediği suçlar nedeniyle Bilecik Cumhuriyet Başsavcılığının 2021/11, 2021/12, 2021/22, 2021/298, 2021/299, 2021/1672, 2021/ 1674, 2021/1898 sayısı ile soruşturma açılmış ve anılan Cumhuriyet Başsavcılığının 26/03/2021 tarihli ve 2021/913 soruşturma, 2021/351 Esas, 2021/247 sayılı iddianamesi ile 06/02/2021 tarihinde işlediği kasten yaralama, silahla tehdit ve hakaret suçlarından cezalandırılması talebi ile kamu davası açılmış ise de, dosyada açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine ilişkin bir karar olmadığı, Bilecik Denetimli Serbestlik
Müdürlüğünce düzenlenen 16/04/2021 tarihli ve 2020/358 NKL sayılı Koşullu Salıverme Öncesi Değerlendirme Raporunda koşullu salıverilmeye hak kazandığının belirtilmesi ve izinde geçirilen sürenin de infazdan sayıldığının anlaşılması karşısında, hükümlü hakkında koşullu salıverilme kararının itiraz üzerine belirtilen gerekçelerle kaldırılamayacağı gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 16/03/2022 gün ve 94660652-105-11-16870-2021-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;

TÜRK MİLLETİ ADINA

Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Bilecik İnfaz Hakimliğinin 30/04/2021 tarihli ve 2021/773 Esas, 2021/760 sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10/06/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.