Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/4527 E. 2022/4928 K. 13.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/4527
KARAR NO : 2022/4928
KARAR TARİHİ : 13.06.2022

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/26 E., 2021/129 K.
SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık müdafii, katılan vekili
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık müdafiinin, kanunî süresi içinde öne sürdüğü temyiz isteğinden 26.04.2021 tarihli dilekçe ile vazgeçtiğini bildirdiği anlaşılmıştır.

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği katılan vekilinin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Gebze 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.01.2016 tarihli ve 2014/1194 Esas, 2016/76 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ve aynı maddenin son cümlesi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mahsuba karar verilmiştir.

2. Gebze 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.01.2016 tarihli ve 2014/1194 Esas, 2016/76 Karar sayılı kararının, sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay (birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 07.11.2019 tarihli ve 2019/11964 Esas, 2019/20138 Karar sayılı ilâmıyla;
“1) Sanığın eylemi neticesinde katılanda meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak Adli Tıp Kurumu İzmit Şube Müdürlüğünce tanzim olunan 29/08/2014 tarihli raporda, “Transvers kolon lümene nafiz iki adet 3-4 cm.’lik yaralanma”nın bulunduğu ve söz konusu yaralanma nedeniyle katılanın hayati tehlike geçirdiğinin belirtilmesi karşısında, suçta kullanılan aracın elverişliliği, hedef alınan vücut bölgesi, meydana gelen yaralanmaların ağırlığı nazara alınarak, sanığın eyleme bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olup olmadığı hususunda delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de;
2)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas ve 2017/247 sayılı Kararında belirtildiği üzere, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK’nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Pelissier ve Sassi/Fransa, No: 25444/94, P. 67, Sadak ve diğerleri/Türkiye No: 29900/96, 29901/96, 29902/96, 29903/96, 17.07.2001) kararlarında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesine ve CMK’nin 226. maddesine muhalefet edilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
3)Oluş, iddia, dosya kapsamı ve kabule göre sanık …’ın, katılanın aracında seyir halinde bulunduğu arkadaşı tanık …’e geçiş üstünlüğü nedeniyle tartışmaları üzerine hakaret ettiği, katılan …’un aynı zamanda mesai arkadaşı olan kendilerinden yaşça da büyük olan tanık …’e yapılan hakareti kabullenemeyip trafik durduğunda araçtan inip sanık …’ın yanına varıp münakaşaya başladığı, sanık …’a “ananı avradını sinkaf edeyim” vb. gibi sinkaflı sözler ile hakaret ederek …’e vurduğu olayda, ilk fiziki müdahalenin katılan tarafından yöneltildiği olayda, 5237 sayılı TCK’nin 3. maddesindeki orantılılık ilkesi de gözetilerek sanık lehine 5237 sayılı TCK’nin 29. maddesinde yer alan haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
4) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden hukuki durumun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5) Yargılama giderlerinin hesaplanmasında yanılgıya düşülmesi,”
Nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Gebze 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.12.2019 tarihli ve 2019/1210 Esas, 2019/1047 Karar sayılı kararı ile Yargıtay bozma ilâmı doğrultusunda, delillerin takdir ve değerlendirmesinin yüksek dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle 5235 sayılı Kanun’un 11 inci ve 12 nci maddeleri ile 5271 sayılı Kanun’un 3 üncü, 4 üncü ve beşinci fıkraları uyarınca görevsizlik kararı verilmiştir.

4. Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.03.2021 tarihli ve 2020/26 Esas, 2021/129 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ve aynı maddenin son cümlesi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mahsuba karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz sebepleri;
1. Sanığın eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturduğuna,
2. Vesaire,İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın, tanık E.K.’nin sevk ve idaresindeki, katılanın da C.Ç.’nin sevk ve idaresindeki araçlarda seyir halinde oldukları, geçiş üstünlüğü nedeniyle ağız münakaşası yaşadıkları ancak yollarına devam ettikleri, bir süre sonra trafik durduğunda katılanın araçtan inerek sanığın içinde bulunduğu araca gittiği ve sanığa hakaret ederek vurmaya başladığı, bunun üzerine sanığın, tek bıçak darbesiyle katılanı batın sağ alt kadranda batına nafiz 2 cm.’lik kesici delici alet yaralanmasına bağlı olarak hayati tehlike geçirecek şekilde yaraladığı anlaşılmıştır.

2. Sanık aşamalarda, üzerine atılı suçlamayı kabul etmiştir.

3. Tanıklar E.K., G.Y., D.H., C.Ç. ve R.B.’nin beyanları dava dosyasında mevcuttur.

4. Sanığın eylemi neticesinde katılanda meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak;
a) Gebze Fatih Devlet Hastanesi tarafından tanzim olunan 12.08.2014 giriş ve 19.08.2014 çıkış tarihli; “Batın sağ alt kadranda batına nafiz 2 cm.’lik kesici delici alet yaralanması ile yatırıldığı, … transvers kolon lümene nafiz iki adet 3-4 cm.’lik yaralanma görüldüğü,”
b) Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı İzmit Adlî Tıp Şube Müdürlüğü tarafından tanzim olunan 29.08.2014 tarihli; “Sağ batın kesici delici alet yarası, basit bir tıbb3i müdahale ile giderilemez, hayati tehlikeye neden olur.”
Görüşlerini içerir adlî muayene raporları dava dosyasında mevcuttur.

5. Sanık hakkında Darıca Farabi Devlet Hastanesi tarafından tanzim olunan, 14.08.2014 tarihli; “Nazal kemik kökünde ekimoz, sol el 4. Parmak orta boğumda hassasiyet, basit bir tıbbî müdahale ile giderilir.” görüşünü içerir adlî muayene raporu dava dosyasında mevcuttur.

IV. GEREKÇE
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği Yönünden
Sanık müdafiinin, kanunî süresi içinde öne sürdüğü temyiz isteğinden sonra dava dosyasında mevcut Kandıra Noterliğince tanzim olunan 30.10.2014 tarihli ve 08276 yevmiye numaralı vekâletnamesinin vazgeçme hususunda içerdiği yetkiye dayanarak 26.04.2021 tarihli dilekçe ile temyiz isteğinden vazgeçtiğini bildirdiği ve hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesinin birinci fıkrası gereği re’sen temyize de tabi olmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı Kanun’un 266 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereği temyiz isteğinden vazgeçme nedeniyle dava dosyasının, sanık müdafiinin temyiz sebepleri yönünden incelenmeksizin iadesine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
B. Katılan Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden
1. Suç Vasfı Yönünden
Katılanın, sanığa sinkaflı sözlerle hakaret ederek tanık R.B.’nin beyanlarından ve sanık hakkında tanzim olunan adlî muayene raporu içeriğinden anlaşıldığı üzere katılanın sanığa vurduğu, bu şekilde hareketli bir kavga ortamının oluştuğu, sanığın katılanı tek bıçak darbesi ile yaraladığı, olayın ani gelişmesi sebebiyle taraflar arasında öldürmeyi gerektirir bir sebebin bulunmadığı, bu hususların, Mahkemece de değerlendirildiği ve sanığın kastının yaralamaya yönelik olduğunun kabulü ile buna göre uygulama yapıldığı anlaşılmakla, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Vesaire Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği Yönünden
Sanık müdafiinin usûlüne uygun şekilde temyiz isteğinden vazgeçmesi nedeniyle, 5271 sayılı Kanun’un 266 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereği sanık müdafiinin temyiz sebepleri yönünden dava dosyasının, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle İNCELENMEKSİZİN İADESİNE,
B. Katılan Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.03.2021 tarihli ve 2020/26 Esas, 2021/129 Karar sayılı kararında katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
13.06.2022 tarihinde karar verildi.