Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/2612 E. 2022/4172 K. 31.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/2612
KARAR NO : 2022/4172
KARAR TARİHİ : 31.05.2022

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten öldürmeye azmettirme
HÜKÜMLER :1) .. 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/12/2018 tarih ve 2018/71 Esas, 2018/682 Karar sayılı kararı ile,
Sanık … hakkında, maktul …’na yönelik kasten öldürmeye azmettirme suçundan TCK’nin 38, 81, 62, 53. maddeleri gereğince 25 yıl hapis cezası,
2)İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 17/09/2019 tarih ve 2019/1517 Esas – 2019/1337 Karar sayılı kararı ile,
“İstinaf başvurularının Esastan reddine” dair karar.
İTİRAZ EDEN : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

TÜRK MİLLETİ ADINA

Dairemizin 09/03/2021 tarih ve 2020/3771 Esas – 2021/3610 Karar sayılı ilamına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 10/03/2022 tarih KD- 2022/26042 sayılı itiraznamesi ile;
Sanık … hakkında maktul …’nu kasten öldürmeye azmettirme suçundan yapılan yargılama sonunda; … 8. Ağır Ceza Mahkemesince TCK’nin 38, 81, 62. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına dair hükmün sanık müdafi tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 17/09/2019 tarih ve 2019/1517 Esas – 2019/1337 Karar
sayılı kararı ile istinaf başvurularının esastan reddine dair verilen kararın sanık müdafi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin, 09/03/2021 gün ve 2020/3771-2021/3610 E-K sayılı ilamıyla temyiz istemlerinin esastan reddine karar verildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 10/03/2022 tarihinde; “… olay günü sanık …’in sabah saatlerinde 2016 yılı içerisinde kendisine karşı işlenen ve ayrıca yanındaki bir şahsın ölmesi nedeni ile meydana gelen olayla ilgili olarak … 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden dosyanın duruşmasına müşteki olarak katılmak üzere işyerinden kendisinin kullanımında olan … plakalı araç ile yanında çalışanı olan … olduğu halde adliyeye gitmek üzere yola çıktığı, ayrıca sanık …’in kullandığı aracı, 34 AS 569 plakalı araçla içerisinde yine çalışanları olan sanık …, … ve … ile …, … isimli şahısların ve yine sanık …’in çalışanı olan … isimli şahsın … plakalı Peugeot 301 marka araç ile takip ederek sanık ve diğer şahısların hep birlikte … Adliyesine giderek otoparka girdikleri, sanıkların ve diğer şahısların duruşmanın yapılacağı B blok eksi dört katına çıktıkları, sanık …’in duruşma saati gelmesini müteakip duruşmaya girdiği, diğer sanıklar ile duruşmaya gelen diğer şahısların B blok eksi dört katının koridorunun çay terasında bulundukları esnada … 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davanın sanık tarafının yakınları ve arkadaşları olduğu anlaşılan ve aralarında maktul … ve müşteki …’ün bulunduğu grup ile sanık …’in çalışanları ve yakınları olduğu anlaşılan diğer sanıklar ve şahıslar arasında gerginlik çıktığı, gerginliğin tartışmaya dönüşerek her iki grubun karşılıklı olarak birbirlerine saldırıp olay mahalli olan kafeteryada bulunan sandalyeleri ve masaları dağıtarak zarar verdikleri, olaya adliyede bulunan özel güvenlik görevlileri ile polis memurlarının müdahale ettiği, yapılan müdahale sonrasında her iki grubun ayrıldığı, maktül … ve müşteki … ve yanında bulunan diğer şahısların adliye dışarısına çıkartıldıkları, sanık …’in çalışanları ve yakınları olan diğer şahısların ise güvenlikleri için adliyenin eksi beş katında bulunan otoparka indirildikleri,
Sanık …’in adliye içerisinde meydana gelen kendi çalışanları ve yakınları ile hasım olduğu şahıslar arasındaki kavgayı öğrenmesini müteakip duruşmadan çıkarak eksi beşte bulunan otoparka çalışanları olan diğer sanıkların yanına indiği, sanık …’in 2016 yılında ve daha önceki yıllarda saldırıya uğraması nedeni ile adliye dışarısına çıkartılan grup tarafından tekrar çıkışta saldırıya uğrayabileceği düşüncesi ile çalışanları ve çalışanlarının yakını olan diğer sanıklar …, …’ın diğer gruba karşı ateş etmeleri hususunda azmettirdiği, sanıkların … ve … plakalı araçlarla adliyeden ayrılmak için harekete geçtikleri, sanık …’in 34 VZ 4764 plakalı BMW marka aracı kullandığı, yanında çalışanları olan … ile …’ın bulunduğu, 34 AS 569 plakalı aracın şoförlüğünü sanık …’in yaptığı, bu aracın ön sağ yolcu kısmında sanık …’ın ve sağ arka tarafta ise sanık …’ın oturduğu, adliye kapalı otoparkından önce …. plakalı BMW aracın önde diğer aracın arkada olduğu halde çıktıkları, adliye bahçesinde bir ara tanık …’ın sanık …’nin aracından inerek sanık …’ın kullandığı aracın yanına giderek bu sanıklara talimat verdiği, kendilerinin Kayışdağı’na gideceğini, … ve yanındakilerin ise işyerine geçmelerini söylediği, tanık …’ın …’in sanıklar … ve …a olay çıkaran kişilere karşı gruba ateş etmeleri yönünde talimat verdiği kanaatine varıldığı, arabadan inip diğer araca gitmesine gerek bulunmadığı telefonla da söyleyeceklerini iletebileceği ancak telefon görüşmesinin sıkıntı yaratacağını düşünerek bizzat gidip sanıklara Fahri aracılığı ile talimat verildiğinin anlaşıldığı, sonrasında adliye bahçesi içerisinde sanık …’in diğer araç sürücüsü olan sanık …’in yönlendirmesi ile ön tarafa geçtiği, adliye bahçesinden sanık …’in kullandığı aracın çıkarak sol tarafa hareket ederek yavaş yavaş ilerlediği, arkada bulunan sanık …’in kullandığı aracın ise bir müddet hareketsiz durumda beklediği, sanık …’in kullandığı aracın adliye çıkışı karşı tarafta bulunan Kristal Kafe isimli işyerinin önünde bulunan gruba doğru hareket ettiği, bir ara şerit değiştirerek yavaşlayıp Kristal Kafe önünde sanık …’in aracı adliye içerisinde kavga ettikleri ve husumetli oldukları şahısların yanına yaklaştırdığı esnada, olay tanığı … …’nın alınan beyanı içeriğine göre, aracın ön sağ kısmında yolcu olarak bulunan sanık …’ın tabanca ile maktul …’nun içlerinde bulunduğu gruba doğru ateş etmeye başladığı, bu arada sanık …’in kullandığı araç ile sağa dönüş yaparak olay yerinden ayrılmaya başladığı, ateş sonrasında olay yerinde panik yaşandığı, araç sürücü olan sanık …’in panikle olay yerinden uzaklaşmaya çalıştığı esnada bir müddet sonra kaza yaptığı, ancak durmayarak olay yerinden uzaklaşarak bir petrol istasyonuna girdiği, araç içerisinde bulunan her üç sanığın … plakalı aracı terk ederek kaçtıkları, sanık Mıhca’nın ateşi sonrasında olay mahallinde bulunan maktül … ile müşteki …’ün yaralandıkları, her iki yaralının Kartal Koşuyolu Hastanesine sevk edildikleri, maktül …’nun tedavisi devam etmekte iken aynı gün içerisinde vefat ettiği, bu suretle sanık … hakkında maktul …’nu kasten öldürmeye azmettirme suçunu işlediği kabul edilen olayda;
Duruşmadan çıktıktan sonra kavgayı öğrenen sanık …’nin maktulü tanımadığı ve aralarında husumet bulunmadığı, yaşanan kavga olayı nedeniyle diğer sanıklar … ve Mihca ile maktul taraf arasında husumet oluştuğu dikkate alındığında; adliye çıkışında sanık …’nin yanında bulunan tanık …’in diğer sanıkların aracına giderek bir şeyler söylemesi ve sanık …’nin aracının adliye çıkışında bekleyerek ateş seslerinin duyulması üzerine hareket etmesinin diğer sanıkları azmettirdiğine yönelik kesin delil olarak kabul edilemeyeceği, Mahkemenin sanığın adliye içerisinde gerçekleşen olayın kendisine bildirilmesi üzerine maktulün de içerisinde bulunduğu gruba ateş edilmesi talimatı verdiği yönündeki kabulünün varsayımdan ibaret olduğu, bu itibarla sanıklar … ve Mihca’nın sanık … tarafından azmettirildiğinin her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil ile kanıtlanamadığı anlaşılmakla, atılı suçtan sanık …’nin beraatine karar verilmesi gerekirken mahkumiyetine karar verilmesi..” gerekçesiyle dosyanın itirazen incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi üzerine yapılan incelemede;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 10.07.2012 gün ve 2012/280, 2012/928 sayılı kararı ile 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında” Yasa’nın 99. maddesiyle, 5271 sayılı CMK’nin 308. maddesinde yapılan değişiklik ve 101. maddesiyle 5320 sayılı yasaya eklenen geçiçi 5. madde uyarınca itiraz hakkında karar verilmek üzere dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla;
Dosya incelendi;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun’un 308. maddesinin 6352 sayılı Yasa’nın 99. maddesi ile eklenen 3. Fıkrası uyarınca yapılan incelemede; Dairemizce verilen 09/03/2021 tarih, 2020/3771 (E) – 2021/3610 (K) sayılı kararı usul ve kanuna uygun olup, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz gerekçeleri yerinde görülmediğinden İTİRAZIN REDDİNE; dosyanın itiraz konusunda karar verilmek üzere Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi amacıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 31/05/2022 gününde oy birliği ile karar verildi.