Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/15437 E. 2023/3947 K. 06.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/15437
KARAR NO : 2023/3947
KARAR TARİHİ : 06.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

Hükmün 09.05.2019 tarihinde cezaevinde bulunan sanığın yüzüne karşı verildiği, sanığın 27.12.2021 ve 16.02.2022 tarihli dilekçeleri ile hükmü 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 310 uncu maddesinde belirlenen 7 günlük yasal süresinden sonra temyiz ettiği anlaşılmışsa da, başka suçtan ceza infaz kurumunda olması nedeniyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 263 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca bulunduğu ceza infaz kurumu veya tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle ya da dilekçe vererek kanun yoluna başvurabileceğinin açıklanmaması suretiyle yanılgıya sebebiyet verildiğinden, temyiz başvurusunun yasal süresinde olduğu kabul edilmiştir.

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı

Kanun’un 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin, hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü;

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.06.2015 tarihli ve 2015/661 Esas, 2015/1055 Karar sayılı kararı ile sanığın, tabi tutulduğu denetim süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlediğinin ihbarı üzerine 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesinin onbirinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanması ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, son fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2. … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin kararının, sanık tarafından temyizi üzerine, Yargıtay (Birleşen) 3. Ceza Dairesinin 25.02.2019 tarihli ve 2018/7970 Esas, 2019/3827 Karar sayılı kararı ile, “sanığa ek savunma hakkı tanınmaması, cezanın hatalı hesaplanması, takdiri indirim sebebinin gerekçesiz uygulanmaması, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması” nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.05.2019 tarihli ve 2019/269 Esas, 2019/385 Karar sayılı kararıyla, sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, son fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebepleri, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay günü kargo işleticisi temyiz dışı sanık … ile işçisi sanığın kardeşi … aralarındaki bir meseleden dolayı tartıştıkları, daha sonra tartışmanın sakinleştiği, … kardeşi sanık …’ya telefon ile haber vererek olay yerine çağırdığı, sanığın olay yerine gelir gelmez … ile tartışmaya ve kavga etmeye başladıkları, mağdur …’ın ayırmak için araya girdiği sırada olayın heyecanı ile sanığı itelediği ve vurduğu, sanık …’nın ise bıçakla mağdura vurduğu ve batından yaşamını tehlikeye sokacak şekilde yaraladığı olayda, sanık hakkında kasten yaralama suçundan hüküm kurulduğu belirlenmiştir.

2. Adli tıp raporları, sanık savunmaları, mağdur ve tanıkların beyanları dava dosyasında bulunmaktadır.

IV. GEREKÇE
Sanık hakkında verilen hapis cezası yönünden 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmemiş ise de, bu husus mahkumiyetin yasal sonucu olup Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilerek infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.

Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımın doğru biçimde belirlendiği, sanık hakkında kurulan hükümde, 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği haksız tahrik indirimi ile aynı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca takdiri indirim sebebi uygulandığı, yasal şartları oluşmadığından, 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesi uyarınca seçenek yaptırımlara çevirme, sanık hakkında denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklandığından, aynı Kanun’un 51 … maddesi uyarınca erteleme, 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği anlaşıldığından, hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.05.2019 tarihli ve 2019/269 Esas, 2019/385 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden, sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

06.06.2023 tarihinde karar verildi.