Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/15411 E. 2023/2099 K. 24.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/15411
KARAR NO : 2023/2099
KARAR TARİHİ : 24.04.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Çaykara Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.03.2015 tarihli ve 2014/318 Esas, 2015/111 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a-e) bentleri, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 4 ay 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

2. Sanığın temyiz istemi üzerine Yargıtay (Birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 23.05.2017 tarihli ve 2016/13230 Esas, 2017/6925 Karar sayılı ilâmıyla; “mağdur … Saylık’ın yaralanmasına ilişkin Adli Tıp raporu aldırılması ve hak yoksunluklarında Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının değerlendirilmesi gerektiğinden” bahisle hükmün bozulmasına,

3. Çaykara Asliye Ceza Mahkemesinin, 05.06.2018 tarihli ve 2017/135 Esas, 2018/84 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a-e) bentleri, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 4 ay 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

4. Sanık ve Cumhuriyet savcısının (aleyhe) temyizi üzerine Yargıtay (Birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 25.06.2019 tarihli ve 2019/6476 Esas, 2019/13573 Karar sayılı ilâmıyla; “gerekçeli karar başlığına mağdurun isminin yazılmaması, mağdurun hayati tehlike meydana gelecek şekilde yaralandığı bildirilmesine rağmen, hayati tehlike nedeniyle cezada arttırıma gidilmeden hatalı uygulama yapılması” nedenleriyle hükmün bozulmasına,

5. Çaykara Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.04.2022 tarihli ve 2019/228 Esas, 2022/111 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a-e) bentleri, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ve son cümlesi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 51 inci maddesi, 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca 1 yıl 4 ay 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın ertelenmesine,
Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafii ve vasisinin temyiz istemi; sanığın cezai sorumluluğu bulunmadığına ilişkindir.

III.OLAY VE OLGULAR
1. Kardeş olan sanıkla mağdur arasında ortak eşya kullanımı nedeniyle çıkan tartışmada karşılıklı yaralama meydana geldiği, sanığın kardeşi …’yi sandalye ile hayati tehlike meydana gelecek şekilde yaraladığı anlaşılmıştır.

2. Sanık savunmaları, mağdur anlatımları, adli raporlar, tutanaklar, bozma öncesi ve sonrası yargılama sürecine ait evraklar dosya arasında bulunmaktadır.

3. Hukuki süreç başlığı altında (2-4) numarada gösterilen bozma ilâmlarının gereklerinin yerine getirildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Sanık hakkında dosyaya sunulan … Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi tarafından düzenlenen 06.12.2019 tarihli heyet raporunda “mental retardasyon nedeniyle kişinin 17.01.2019 tarihinde işlediği

yaralama suçunun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin bulunmadığı, fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli ölçüde azaldığı, 5237 sayılı Kanun’un 32 nci maddesinin birinci fıkrasından istifade edebileceğinin” belirtildiği, bunun üzerine mahkemece … Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğünden bu konuda rapor istendiği, … Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğü 12.10.2021 tarihli tek hekim raporunda “sanığın cezai sorumluluğunun tam olduğuna” dair görüş bildirdiği, mahkemece anılan tek hekim raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmış ise de; sanığın 5237 sayılı Kanun’un 32 nci maddesi kapsamında akıl hastası olup olmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Kurulundan, Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanlığından ya da tam teşekküllü Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinden heyet raporu aldırılarak sonucuna göre sanığın hukukî durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

2. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 04.03.2008 gün ve 2008/6-47 Esas, 2008/43 Karar sayılı ilâmında, “sanığın önceki yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkan hafif sonuç cezadan, ikinci kez mahkûmiyetin sonuçlarını da kapsayacak şekilde yararlandırılmasını sağlayacak, sanığa daha önce bir kez tanınmış olan atıfet genişletilmek suretiyle hakkaniyete aykırı sonuçların doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin zedelenmesine yol açılmış olacağı” belirtilmesine göre, sanık hakkında doğru uygulama yapılsa idi, hükmedilecek sonuç ceza 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası olup 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesi uyarınca erteleme sınırları kapsamı dışında kalacağından, inceleme konusu hükümde sanık hakkında cezanın ertelenmesine karar verilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Çaykara Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.04.20221 tarihli ve 2019/228 Esas, 2022/111 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafii ve vasisinin temyiz istekleri, gerekçe bölümünde (1 ve 2) numarada açıklanan “sanığın cezai sorumluluğu bulunup bulunmadığına dair heyet raporu aldırılması gerektiği” ve “atıfet kuralları gereği cezanın ertelenmesinin hatalı olduğunun gözetilmemesi” nedenleriyle yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca sanığın kazanılmış haklarının dikkate alınmasına,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

24.04.2023 tarihinde karar verildi.