Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/14899 E. 2023/965 K. 13.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/14899
KARAR NO : 2023/965
KARAR TARİHİ : 13.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
HÜKÜMLER : Zamanaşımı nedeniyle düşme, mahkûmiyet

Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul 27. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.06.2016 tarih ve 2010/889 Esas, 2016/340 Karar sayılı kararlarıyla;
a) Sanık … hakkında katılan …’e yönelik neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin birinci

fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
b) Sanıklar … ve … hakkında katılan …’e yönelik neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (d) bentleri, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.

2. İstanbul 27. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.06.2016 tarih ve 2010/889 Esas, 2016/340 Karar sayılı kararlarının katılanlar vekili ve sanıklar müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 15.03.2021 tarihli ve 2021/1758 Esas, 2021/4034 Karar sayılı kararıyla;
“a) Katılan … oğlu … hakkındaki 28.05.2010 tarihli Adli Tıp Şube Müdürlüğü raporunda hayati tehlike geçirdiği bildirildiği halde 03.06.2010 tarihli Adli Tıp Şube Müdürlüğü raporunda hayati tehlike geçirmediğinin bildirilmiş olması karşısında; iki rapor arasında çelişki bulunduğu anlaşılmakla, katılanın ve tüm tedavi evraklarının Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesine sevki ile raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek nitelikte ve TCK’nin 86 ve 87. maddelerini kapsar biçimde rapor aldırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi,
b) Katılan …’ü yaralama eylemi yönünden sanıkların, katılanı hayati tehlike geçirecek, yüzünce sabit ize ve kemik kırığına neden olacak şekilde yaralamaları karşısında, birden fazla nitelikli hal ihlaline neden olan sanıklar hakkında, 5237 sayılı TCK’nin 86/1. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken kastın yoğunluğu, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı nazara alınarak, TCK’nin 61. maddesi ve TCK’nin 3. maddesindeki orantılılık ilkesi gözetilerek sonuç cezaya etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,”
Nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. İstanbul 27. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.06.2022 tarih ve 2021/245 Esas, 2022/526 Karar sayılı kararıyla;
a) Sanık … hakkında katılan …’e yönelik neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan açılan kamu davasının, 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı ve 67 nci maddeleri ile 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca suç için öngörülen zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle düşmesine,

b) Sanıklar … ve … hakkında katılan …’e yönelik neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, [87 nci] maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (d) bentleri, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılanlar Vekilinin Temyiz Sebepleri
1. Sanık … hakkında katılan …’e yönelik eylemi nedeniyle zamanaşımı süresinin gerçekleşmemesi nedeniyle düşme kararı verilmesinin hatalı olduğuna,
2. Sanıklar hakkında katılan …’a yönelik eylemleri nedeniyle cezanın alt sınırdan belirlenmemesi gerektiğine,
İlişkindir.

B. Sanıklar Müdafiinin Katılan …’a Yönelik Eylem Yönünden Temyiz Sebepleri
1. Sanık …’nın katılanı yaralama eylemine iştirak etmediğine,
2. Sanıkların cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmemesi gerektiğine,
3. Sanıkların eylemini meşru savunma koşulları altında işlediklerine,
4. Sanıklar hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Katılanlar ile sanıkların akraba oldukları, suç tarihinden önce her iki tarafın çocukları arasında meydana gelen kavga olayı nedeniyle aralarında gerginlik bulunduğu, olay gününden üç gün önce 24.05.2010 tarihinde katılanların dahil olduğu akraba grubundan inceleme dışı …’ün sanıkların dahil olduğu akraba grubundan kişiler tarafından ağır derecede yaralandığı, bu olay ve bir süredir devam eden karşılıklı kavga olaylarının da etkisi ile olay günü sanıklar, katılanlar ve her iki tarafın temyiz dışı diğer yakınlarının katıldığı kalabalık kavga ortamında bir kısım tarafların yaralandığı, bu kapsamda katılan …’un sanıklar … ve … tarafından adlî muayene raporlarının içeriğine göre hayati tehlike geçirecek, yüzünde sabit iz meydana gelecek ve hayat fonksiyonlarına etki derecesi ağır (4 üncü) derecede kemik kırığı olacak şekilde yaralandığı, katılan …’in ise sanık … tarafından adlî muayene raporlarının içeriğine göre hayati tehlike geçirecek ve hayat fonksiyonlarına etki derecesi orta (3 üncü) derecede kemik kırığı olacak şekilde yaralandığı, temyiz dışı diğer sanıklar hakkında bozma öncesi verilen kararların bir kısmının sonuç ceza miktarı itibarıyla kesin nitelikte bulunduğundan temyiz isteklerinin reddi, bir kısmının onanması, bir kısmının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilerek kesinleştikleri anlaşılmıştır.

2. Sanıkların, katılanlara yönelik yaralama eylemlerini gerçekleştirmediklerini savundukları belirlenmiştir.

3. Katılan …’in, kendisine sanık …’nın araç ile çarptığını beyan ederek, katılan …’un ise sanık …’nın kendisine araç ile çarptığını, diğer sanık …’in ise kendisini keser ile yaraladığını bildirerek katılanların aşamalarda değişmeyen istikrarlı anlatımlarda bulundukları tespit edilmiştir.

4. Katılan … hakkında, Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı İstanbul 2. İhtisas Kurulu tarafından tanzim olunan 06.08.2021 tarihli; “Sağ parietalde 10 cm derin cilt altı kesisi mevcut, sağ skapula ve sol kolda

ekimotik alanlar mevcut, ..BBT de verteksten transvers uzanan saggital sütürü çaprazlayan fraktür, sağ temporoparietal ve sağ temporooksipital fraktür mevcut, ..yaralanmasının yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, saptanan kırıkların birlikte hayat fonksiyonlarını Orta (3) derecede etkileyecek nitelikte olduğu,” görüşünü içerir adlî muayene raporu ile katılan …’ta meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı İstanbul 2. İhtisas Kurulu tarafından tanzim olunan 11 Mart 2016 tarihli; “27.05.2010 tarihli BBT sinde sağ frontalde orbita tavanında medialden başlayarak vertikal uzanımla frontoparietal sütür hattına kadar ilerleyen 8 cm. uzunlukta non deplase frontal kemik fraktürü, frontal bölgede en geniş yeri 1.3 cm. epidural hematom görüldüğü, …frontal kemikte ve sağ humerus lateral kondilde kırıklara ve kafa bölgesinde yumuşak doku lezyonlarına neden olan yaralanmasının; yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, saptanan kırıkların birlikte hayat fonksiyonlarını Ağır (4) derecede etkileyecek nitelikte olduğu, yüzde sabit iz niteliğinde olduğu,” görüşünü içerir adlî muayene raporu dava dosyasında mevcuttur.

5. Olayın tarafları dışında yer alan tanıklar …. ve ….’nin beyanları dava dosyasında bulunmaktadır.

6. Kolluk güçlerince tanzim olunan Olay Yeri İnceleme Raporu dava dosyasına eklenmiştir.

7. Sanık …’da “Darp cebir izine rastlanılmadığı,” görüşünü içerir 27.05.2010 tarihinde Kağıthane Devlet Hastanesince tanzim olunan adlî muayane raporu ile sanık … hakkında Kağıthane Devlet Hastanesince tanzim olunan 27.05.2010 tarihli adlî muayene raporunda belirlenen “Sol hemitoraksta meme başı altında 2 cm’lik kesi” şeklindeki yaralanmasının Adlî Tıp Kurumu Şişli Adlî Tıp Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen 15.07.2010 tarihli; “…yaralanmasının; yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı” görüşlerini içerir adlî muayene raporları dava dosyasında mevcuttur. Bu kapsamda sanık …’in yaralanmasına ilişkin olarak temyiz dışı bir kısım sanıklar hakkında cezalandırılmaları talebiyle açılan kamu davalarının Hukuki Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay ilâmı ile zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle düşme kararı verildiği anlaşılmıştır.

8. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereklerinin yerine getirildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Katılan … Vekilinin Eksik Ceza Belirlenmesi Yönünden
1. Sanıkların eylemi nedeniyle katılanın hayati tehlike geçirmesine, yüzünde sabit ize ve hayat fonksiyonlarını ağır (4 üncü) derecede etkileyen kemik kırığına neden olacak şekilde yaralandığı olayda, sanıklar hakkında Mahkemece belirlenen temel cezanın sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmiş olduğu belirlenmekle, hükümlerde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Sanıkların cezasından silah nedeniyle artırım yapılırken 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi yazılması gerektiği gözetilmemiş ise de bu husus mahallinde giderilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.

B. Sanıklar Müdafiinin Katılan …’a Yönelik Eylem Yönünden
1. Sanık … Hakkında Beraat Kararı Yönünden
Katılanın aşamalarda değişmeyen istikrarlı anlatımları, katılan beyanı ile uyumlu adlî muayene raporu uyarınca sanığın üzerine atılı suçun sübuta erdiği belirlenmekle, sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Fazla Ceza Yönünden
Sanıkların eylemleri neticesinde katılanın hayati tehlike geçirdiği, yüzünde sabit iz oluştuğu ve hayat fonksiyonlarını ağır (4 üncü) derecede etkileyen kemik kırığı meydana gelecek şekilde yaralandığı olayda, birden fazla nitelikli hâl ihlâline neden olan sanıklar hakkında, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen bozma ilâmının gereği olarak 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenen temel cezada, aynı Kanun’un Cezanın belirlenmesi başlıklı 61 … maddesinin birinci fıkrasında belirtilen meydana gelen zararın ağırlığı, kastın yoğunluğu gibi ölçütler ile 5237 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında ifade edilen cezada orantılılık ilkesi dikkate alınarak sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümlerde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Meşru Savunma ve Haksız Tahrik Yönünden
Olay günü katılanların üzerine sanık … tarafından kamyonet sürülerek katılanların yaralanmış olmaları dikkate alındığında kavgayı başlatan tarafın sanıklar olduğu, ilk haksız hareketin katılanlardan gelmediği, kaldı ki bozma öncesi kurulan hükümlerde Mahkemece haksız tahrik yönünden değerlendirme yapılarak sanıklar tarafından ilk haksız hareketin yapıldığının kabul edildiği, bu kabulün temyiz aşamasında değerlendirilerek kurulan hükümlerde bu yönde hukuka aykırılık bulunmadığından bozma nedeni yapılmadığı anlaşılmakla sanıklar lehine meşru savunma ve haksız tahrik koşullarının bulunmaması nedeniyle, hükümlerde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

C. Katılan … Vekilinin Sanık … Hakkında Verilen Zamanaşımı Nedeniyle Düşme Kararı Yönünden
5237 sayılı Kanun’un, Dava zamanaşımı başlıklı 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının inceleme konusu ile ilgili (d) fıkrası;
“Kanunda başka türlü yazılmış olan haller dışında kamu davası;
(d) Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda on beş yıl,
Geçmesiyle düşer.” şeklinde düzenlenmişken, aynı maddenin üçüncü fıkrası ise dava zamanaşımı süresinin belirlenmesinde dosyadaki mevcut deliller itibarıyla suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hâllerinin de göz önünde bulundurulacağına hükmeder.

Sanık … hakkında açılan kamu davasına konu suçun, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ve aynı maddenin üçüncü fıkrası kapsamında bulunduğu ve 15 yıllık olağan zaman aşımı süresine tabi olduğu ve sanık açısından yargılama konusu suça ilişkin dava dosyası kapsamı itibarıyla dava zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı belirlenmekle, katılanın hayati tehlike geçirdiği ve hayat fonksiyonlarını orta (3 üncü) derecede etkileyen kemik kırığına neden olacak şekilde yaralandığı olayda, birden fazla nitelikli halin ihlali ile atılı suçu işleyen sanık hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 61 … maddesinde yer verilen, suçun işleniş biçimi, sanığın kastının yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı gibi ölçütler ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına belirtilen “cezada orantılılık ilkesi” dikkate alınarak sanık hakkında belirlenen temel cezanın sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi suretiyle mahkûmiyet hükmü kurulması gerekirken hatalı değerlendirme neticesinde açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
A. Sanıklar Hakkında Katılan …’e Karşı Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Yaralama Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) ve (B) bentlerinde açıklanan nedenlerle İstanbul 27. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.06.2022 tarih ve 2021/245 Esas, 2022/526 Karar sayılı kararlarında katılan vekili ve sanıklar müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekili ve sanıklar müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

B. Sanık … Hakkında Katılan …’e Karşı Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Yaralama Suçundan Verilen Karra Yönünden
Gerekçe bölümünde (C) bendinde açıklanan, sanığın eylemi yönünden zamanaşımı süresinin dolmaması nedeniyle İstanbul 27. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.06.2022 tarih ve 2021/245 Esas, 2022/526 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

13.03.2023 tarihinde karar verildi.