Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/14892 E. 2023/761 K. 01.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/14892
KARAR NO : 2023/761
KARAR TARİHİ : 01.03.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli kasten öldürme
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi, beraat

İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir oldukları, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
Katılan … vekilinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.03.2020 Tarihli ve 2000/363 Esas, 2020/5 Karar Sayılı Kararı ile;
1. Sanıklar…hakkında nitelikli kasten öldürme suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatlerine karar verilmiştir.
2. Sanık … hakkında nitelikli kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü fıkraları uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.

B. … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 23.09.2020 Tarihli ve 2020/961 Esas, 2020/838 Karar Sayılı Kararı ile;
1. Sanıklar…hakkında nitelikli kasten öldürme suçlarından, İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik O Yer Cumhuriyet Savcısı ve katılan vekilinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine,
2. Sanık … hakkında nitelikli kasten öldürme suçundan, İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik O Yer Cumhuriyet Savcısı, katılan vekilinin ve sanık müdafiinin istinaf başvurularının kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık hakkında nitelikli kasten öldürme suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

C. Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 28.02.2022 tarihli 2021/13177 Esas, 2022/1506 Karar Sayılı Kararı ile;
Sanık … hakkında beraat kararı verilmesine ilişkin değerlendirmenin duruşmalı yapılması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 25.05.2022 tarihli 2022/763 Esas, 2022/887 Karar Sayılı kararı ile;
5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşma açılarak yapılan yargılama sonucunda;
1. Sanıklar…hakkında nitelikli kasten öldürme suçlarından, İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik O Yer Cumhuriyet Savcısı ve katılan vekilinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine,

2. Sanık … hakkında nitelikli kasten öldürme suçundan, İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik O Yer Cumhuriyet Savcısı, katılan vekilinin ve sanık müdafiinin istinaf başvurularının kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık hakkında nitelikli kasten öldürme suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının Temyiz İstemi
Sanık … hakkında mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

B. Katılan … Vekilinin Temyiz İstemi
Tüm sanıklar hakkında mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanık … ile sanık …’in kardeş oldukları, diğer sanık …’nin ise bu sanıkların amcasının oğlu olduğu, sanıklar …ile …’in babalarının 1976 yılında arazi anlaşmazlığı nedeniyle ortaya çıkan husumet sonucu silahla öldürüldüğü ve bu olayla ilgili olarak aralarında maktul hakkında da kamu davası açıldığı ve yargılama bitiminde maktulün beraat ettiği, aileler arasında … yapıldığı, maktulün ailesinin başka bir ile göç ettikleri, ancak yapılan barışa rağmen sanık …’ın bu olayı unutmadığı ve suç tarihi olan 23.06.2000 tarihinde …’a geldiği, Cuma namazı için camiye gitmekte olan maktulün arkasından gelen sanığın elindeki tabanca ile maktule 4 el ateş ederek maktulü öldürdüğü, bu sırada olay yerinde yol kenarında oturmakta olan mağdur …’ı yaraladığı anlaşılmıştır. Tanık beyanları doğrultusunda sanık … hakkında kan gütme saikiyle öldürme suçundan mahkumiyet hükmü verilmiş, sanıklar…hakkında mahkumiyetlerine yeter nitelik ve derecede delil elde edilemediğinden beraatlerine hükmedilmiştir.

2. Her üç sanık da üzerine atılı suçlamaları inkar etmiştir.

3. Maktulün ölüm sebebine ilişkin yapılan dış muayenede 1 nolu mermi çekirdeğinin meydana getirdiği, beyincik yaralanmasından, dış muayeneden 2 nolu mermi çekirdeğinin meydana getirdiği, sol akciğer ve kalp yaralanmasından 3 nolu mermi çekirdeğinin meydana getirdiği sağ akiciğer ve beyin yaralanmasından meydana geldiğinin belirtildiği anlaşılmıştır.

4. 23.06.2000 tarihli uzmanlık raporuna göre 7.65 mm çap Browing tipi MKE yapısı dört adet kovanın mikroskopta yapılan incelemesinde çap ve tipine uygun tek bir ateşli silah ile atıldıkları anlaşılmıştır.

5. 23.06.2000 tarihli olay yeri inceleme raporuna göre, olay yerinde 4 adet 7.65 mm çapında Browing tipi MKE yapımı kovan 1 adet mermi çekirdeği parçasının tespit edildiği anlaşılmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, sanıklar…yönünden Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Sanık … hakkında kurulan hükmün ise 5271 sayılı Kanunu’nun 280 inci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca kaldırılarak, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak somut maddi delil bulunmadığı gerekçesiyle beraatine karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Katılan … Vekilinin Sanıklar …Ve …Hakkında Kurulan Hükümlere Yönelik Temyiz İstemleri Yönünden
Sanıklar … ile … açısından sanıkların üzerine atılı suçu işlediğine dair maktul yakınlarının beyanı dışında her türlü şüpheden uzak, somut, kesin delil elde edilemediği, olayı bizzat görüp yaralanan … kollukta sıcağı sıcağı alınan beyanında maktule ateş eden şahsın bir kişi tek olduğunu, failin yanında başka kimseyi görmediğini belirttiği, Mahkemece keşif sırasında dinlenmesinde ise asli failin yanında 2 kişi olduğunu beyan ettiği, ancak bunu etrafta konuşanlardan duyduğunu söylediği, tanık Veysi’nin kollukta verdiği ifadesinde sanıklar …ve…’i gördüğünü söylediği, 12.04.2002 tarihli duruşma ifadesinde ise sadece sanık …’dan bahsettiği, tanık …’in ise 04.09.2000 tarihli Savcılık ifadesinde sanıklar …ve…’i gördüğünü sanık …’nin ise olaya karıştığını duyduğunu, 18.06.2001 tarihli duruşmada ise sanık …’ı gördüğünü, diğer iki sanığı ise insanların olay hakkında konuşmalarından duyduğunu belirttiği, olayın olduğu saatte sanık …’nin Kızıltepe de olduğuna dair tanık beyanları da dikkate alındığında sanıkların üzerine atılı suçu işlediği veya sanık …’a iştirak ettiğine dair her tür şüpheden uzak, kesin, inandırıcı delil elde edilemediğinden hükümlerde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının ve Katılan … Vekilinin Sanık … Hakkında Kurulan Hükme Yönelik Temyiz İstemleri Yönünden
Dosya kapsamına ve mevcut delil durumuna göre; 1976 yılında babası… …..,’yı maktul …’in kardeşi …’nın öldürmüş olduğu, Manisa 1.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda 1977/213 Esas, 1980/71 Karar sayılı ilama göre maktul …’in cezalandırılmasına kafi, yeter kanaat ve delil elde edilemediğinden beraatine hükmedilmiş olup, sanık … ile beraat etmiş bulunan maktul arasında husumet bulunması, her ne kadar beraat kararı verilmiş ise de bu husumetin etkisiyle babasının öldürme eylemine katıldığına inanan sanığın olay günü maktulün cuma namazını kılmaya camiye gittiği sırada maktulün arkasından yaklaşarak öldürme eylemini gerçekleştirdiği, maktulün kafasına ve vücuduna aldığı toplam 4 adet ateşli silah yarası neticesinde hayatını kaybettiği, olay yerinden ele geçirilen kovanlar üzerinde yapılan incelemede 7,65 mm çapında tek bir tabancadan atıldığının tespit edildiği, olaydan hemen sonra sanık ve yargılanan kardeşi ile diğer akrabalarının kolluk tarafından aranmaya başlandığı, sanık …’ın firar ettiği, yaklaşık olarak 18 yıl boyunca sahte kimlik kullanmak suretiyle yaşamını devam ettirdiği, bu zaman içinde olay tarihi ve saatinde nerede, kimin yanında olduğuna ilişkin hiçbir beyanda bulunmadığı,

yakalandıktan sonra alınan beyanında, olay yerine 1 km mesafede bulunan camiye ve hamama gittiğini belirttiği, olay sırasında seken kurşun ile yaralanan mağdur …’ın olaydan sonra sıcağı sıcağına verdiği kolluk beyanında, maktulün arkasından gelerek silahla ateş eden kişinin eşgalini tarif ettiği, sanık …’ın mağdur …’ın nitelendirdiği kişi ile örtüştüğü, sanığın ara sıra yanında çalıştığı tarafsız tanık … Anar’ın olaydan çok kısa bir süre sonra 06.07.2000 tarihinde kollukta alınan beyanlarında; sanık …’ın 7,65 mm çapında bir silahının olduğunu ve sanığın, babasını öldürten kan davalısı …’yı vurmaktan bahsettiğini ifade ettiği, tanık Veysi’nin kollukta verdiği ifadesinde sanıklar …ve…’i gördüğünü söylediği, 12.04.2002 tarihli duruşma ifadesinde ise sadece sanık …’dan bahsettiği, …’ı elinde silah kaçarken gördüğünü beyan ettiği, tanık …’in ise 04.09.2000 tarihli Savcılık ifadesinde sanıklar …ve…’i gördüğünü sanık …’nin ise olaya karıştığını duyduğunu, 18.06.2001 tarihli duruşmada ise sanık …’ı gördüğünü, diğer iki sanığı ise insanların olay hakkında konuşmalarından duyduğunu belirttiği, yine tanığın 04.03.2003 tarihli duruşmada alınan beyanında sanık …’ı kesin olarak teşhis ettiğini belirttiği, bu bağlamda katılan ifadeleri, tanık beyanları, kriminal raporlar, sanığın olay sonrası hemen firar etmesi ve 18 yıl sonra yakalanması, suçtan kurtulmaya yönelik savunması bir bütün halinde değerlendirildiğinde, sanık hakkında babasının öldürülme eylemine karıştığına inandığı maktule karşı 1976 yılında gerçekleşen olay nedeniyle duyduğu elem ve öfkenin etkisiyle öldürme eylemini gerçekleştirdiği anlaşılmakla; sanık hakkında asgari oranda haksız tahrik indirimi yapılmak suretiyle kasten öldürme suçundan mahkumiyeti yerine yanılgılı değerlendirme sonucu beraatine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
A. Sanıklar …Ve …Hakkında Maktule Karşı Nitelikli Kasten Öldürme Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 25.05.2022 tarihli 2022/763 Esas, 2022/887 Karar sayılı kararında katılan … vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

B. Sanık … Hakkında Maktule Karşı Nitelikli Kasten Öldürme Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenlerle katılan … vekili ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının temyiz istemleri “sanık … hakkında mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği” yönünden yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 25.05.2022 tarihli 2022/763 Esas, 2022/887 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, sayın Üye … ve sayın Üye …’ın sanık hakkında kan gütme saikiyle nitelikli kasten öldürme suçundan sorumlu tutulması gerektiği yönündeki karşı oyları ve oy çokluğuyla BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdîren … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

01.03.2023 tarihinde karar verildi.

(Karşı Oy) (Karşı Oy)
KARŞI OY
Sanık … hakkında … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 25.05.2022 tarih ve 2022/763-887 sayılı kararıyla kan gütme saikiyle öldürme suçundan verilen beraat kararına yönelik katılan … vekili ile Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan temyiz istemleri üzerine incelemeyi yapan Dairemiz heyetinin sanığa yüklenen öldürme fiilinin sabit olduğundan bahisle mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği yönündeki bozma düşüncesine aynen iştirak etmekle birlikte, suçun nitelendirilmesi bakımından sayın çoğunluktan farklı düşünmekteyiz.
Şöyle ki;
Yüksek Ceza Genel Kurulunun ve Dairemizin süregelen uygulamalarına göre, “önceki öldürme suçuna fail, yardım eden veya azmettiren olarak iştirak edenlere karşı gerçekleştirilen öldürme eylemleri” kan gütme saikiyle işlenmiş sayılmamaktadır. Somut olay bu açıdan değerlendirildiğinde, sanık …’ın babası…, 1976 yılında dosyamızın maktulü olan …’nın yakını … … tarafından öldürülmüş, bu suça ilişkin yargılamayı yapan Manisa Ağır Ceza Mahkemesinin 1977/213 Esas, 1980/71 Karar sayılı ilamıyla öldürme suçunu işleyen … …’nın mahkumiyetine karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. Maktul … da bu dosyada sanık …’ın babası…’i öldürme suçuna iştirak ettiği iddiasıyla yargılanmış ise de, aynı hükümde kısa kararda atılı suçtan cezalandırılmasına yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle beraatine karar verilmiştir. Bununla birlikte ilgili kararın gerekçesinin 5. sayfası incelendiğinde dosyadaki taraflı ve yönlendirmeli tanık anlatımlarına itibar edilmeyerek maktul …’nın yanı sıra dosyada sanık olarak adları geçen …, …… ve ……’nın olay yerinde bulunmadıkları kanaatine varıldığı belirtilerek kesin bir kanaatle atılı suçu işlemediklerinin sabit olduğu ifade edilmiştir. Bu açıdan değerlendirildiğinde, dosyamızın maktulu Mehmet’in önceki öldürme olayında dosyamız sanığı …’ın babası maktul…’i öldüren kişi veya kişilerden olmadığı kesinleşmiş yargı kararıyla tereddütsüz olarak ortaya konulmuştur.
İlgili mahkeme kararının hüküm kısmında beraat gerekçesi delil yetersizliğine dayandırılırken, kararın temelini oluşturan gerekçede kesin bir yargıya varılarak …’nın maktul…’i öldürenlerden olmadığı, hatta “olay yerinde dahi bulunmadığı” kabul edilmiştir. Bu itibarla kan gütme saikiyle öldürme suçunun sanığı …’ın, babasının öldürülmesi olayının fail veya şeriklerinden biri olmadığı yetersiz delil durumuyla değil gerekçede suçu kesin olarak işlemediğine kanaat getirilerek açıklanan maktul …’yı öldürmesinde, artık babasının öldürülmesi olayına katıldığına dair inanç ve bundan kaynaklanan husumetten değil, önceki olaya fail, azmettiren veya yardım eden olarak katılmadığı sabit olan ve ilk öldürme fiilini gerçekleştiren … ile akrabalığı veya yakınlığı bulunan maktulü bir görev bilinciyle ve tümüyle önceki olayda öldürülen babasının kanına bedel olarak münhasıran kan gütme saikiyle öldürdüğü ve bu bakımdan haksız tahrik hükümlerinin de hakkında uygulanamayacağı görüşünde bulunmamız nedeniyle sayın çoğunluğun düşüncesine katılmıyoruz.