Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/14801 E. 2023/4916 K. 11.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/14801
KARAR NO : 2023/4916
KARAR TARİHİ : 11.07.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Katılan sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. GEREKÇE
1. Önceki kavga olayı sebebiyle aralarında husumet bulunan tarafların bir araya geldiklerinde çıkan tartışmanın karşılıklı kavgaya dönüştüğü, katılan sanıkların aldırılan kati hekim raporlarına göre, “basit bir tıbbî müdahale ile giderilecek” şekilde yaraladıkları, kasten yaralama suçundan yapılan yargılama neticesinde, 5237 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, aynı maddenin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları ve 58 nci maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca katılan sanıklar …, …, … ve …’ın ayrı ayrı mahkumiyetlerine karar verilmiştir.

2. 5237 sayılı Kanun’un Dava zamanaşımı başlıklı 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının ilgili bölümüne göre;
“Kanunda başka türlü yazılmış olan haller dışında kamu davası;
…,
…,
…,
(e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl,
Geçmesiyle düşer.”

3. 5237 sayılı Kanun’un Dava zamanaşımı süresinin durması veya kesilmesi başlıklı 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendine göre; ”sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkûmiyet kararı verilmesi, halinde dava zamanaşımı kesilir.”,
Aynı maddenin üçüncü ve dördüncü fıkraları uyarınca,
”Dava zamanaşımı kesildiğinde, zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlar. Dava zamanaşımını kesen birden fazla nedenin bulunması halinde, zamanaşımı süresi son kesme nedeninin gerçekleştiği tarihten itibaren yeniden işlemeye başlar. Kesilme halinde, zamanaşımı süresi ilgili suça ilişkin olarak Kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzar…” şeklinde düzenlemeye haizdir.

4. Katılan sanıklar hakkında açılan kamu davasına konu suçun, 5237 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası ve aynı maddenin üçüncü fıkrasının (e) bendi kapsamında bulunduğu ve 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı sürelerine tabi olduğu belirlenmiştir.

5. Bu açıklamalar ışığında dava zamanaşımı incelendiğinde; zamanaşımını kesen sebep olan mahkumiyet kararlarının verildiği, 25.03.2014 tarihi ile temyiz inceleme tarihi arasında 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendinde öngörülen 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğu belirlenmiştir.

II. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yayladağı Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.03.2014 tarihli ve 2013/273 Esas, 2014/199 Karar sayılı kararına yönelik katılan sanıkların temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak katılan sanıklar …, …, … ve … hakkındaki kamu davalarının ayrı ayrı 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

11.07.2023 tarihinde karar verildi.