Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/14784 E. 2023/6362 K. 19.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/14784
KARAR NO : 2023/6362
KARAR TARİHİ : 19.10.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/914 E., 2022/1032 K.
SUÇLAR : Kasten yaralama, 6136 sayılı Kanun’a muhalefet
HÜKÜMLER : Yeniden hükümler kurulmak suretiyle sanığın mahkumiyetlerine dair
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükümlerin onanması, katılan vekilinin temyizinin 6136 sayılı Kanun bakımından taraf sıfatı yönüyle reddi

İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun’un) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin katılan vekilinin 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçu bakımından temyizi hariç, reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kartal 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.12.2009 tarihli ve 2009/1755 Esas, 2009/1332 Karar sayılı kararı ile;
A. Sanık hakkında kasten yaralama suçudan 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 29 uncu maddesi, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl hapis cezasına ve hak yoksunluklarına, 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
B. Sanık hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan aynı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl hapis cezası ve 450 TL adli para cezasına, hak yoksunluklarına, 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.

2. Sanığın denetim süresi içerisinde suç işlemesi nedeniyle … 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.01.2020 tarihli, 2019/807 Esas, 2020/1 Karar sayılı kararı ile hükmün açıklanması suretiyle;
A. Sanık hakkında kasten yaralama suçudan 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 29 uncu maddesi, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl hapis cezasına ve hak yoksunluklarına, 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
B. Sanık hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan aynı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl hapis cezası ve 450 TL adli para cezasına, hak yoksunluklarına, 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.

3. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26. Ceza Dairesinin, 18.05.2022 tarihli ve 2020/914 Esas, 2022/1032 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanık müdafiinin ve o yer Cumhuriyet savcısının aleyhe istinaf başvurusu nedeniyle duruşma açılarak yeniden hüküm kurmak suretiyle;
A. Sanık hakkında kasten yaralama suçudan 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 29 uncu maddesi, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına, ayrıca 5237 sayılı Kanun’un 58. maddesi gereği mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
B. Sanık hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan aynı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 52 … maddesinin ikinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl hapis cezası ve 600 TL adli para cezasına, ayrıca 5237 sayılı Kanun’un 58. maddesi gereği mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 07.12.2022 tarihinde tanzim olunan ve onama ve red görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık müdafiinin temyiz sebepleri
Sanık hakkında meşru müdafaa hükümlerinin uygulanması gerektiğine,

B. Katılan vekilinin temyiz sebepleri
Sanık hakkında hükmedilen cezanın az olduğuna,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanık ve yakınları ile katılan ve yakınları arasında simit tezgahı açılacak yer nedeniyle çıkan tartışmanın karşılıklı kavgaya dönüştüğü, katılanın sanığa hakaret ettiği ve katılanın içinde bulunduğu gruptan birinin sanığa vurarak yere düşürmesi üzerine sanığın ruhsatsız silahını çıkarak katılanı her iki bacağından basit tıbbi müdahale ile giderilemez ve ağır (6) derece kemik kırığı oluşturacak şekilde kasten silahla yaraladığının kabul edildiği olayda sanık hakkında kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçlarından mahkumiyet hükümleri kurulduğu anlaşılmıştır.

2. Tanık beyanları dava dosyasında bulunmaktadır.

3. Kartal Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 05.11.2009 tarihli Adli Raporu dosyada mevcuttur.

4. 23.08.2009 tarihli olay yeri inceleme raporu dosyada mevcuttur.

5. 26.08.2009 tarihli Polis Kriminal raporu ekspertiz raporu dosyada mevcuttur.

6. Sanığın güncel adli sicil kaydı dosyaya alınmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği fakat o yer Cumhuriyet savcısının sanık hakkında aleyhe istinafa gelmesi ve katılanda meydana gelen kemik kırığının derecesi nedeniyle ilk derece Mahkemesinin eksik ceza tayini, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması, 6136 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında öngörülen gün adli para cezası bakımından yanlış uygulama yapılması nedeniyle duruşma açılarak sanık hakkında kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçlarından yeniden hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Meşru müdafaa yönünden
1. Sanık müdafiinin meşru savunmaya yönelen temyiz sebepleri yönünden öncelikle, 5237 sayılı Kanun’un 25 … maddesinin birinci fıkrası kapsamında yer verilen meşru savunma müessesesinin sınırlarının belirlenmesi gerekmektedir.

2. Meşru savunma, 5237 sayılı Kanun’un 25 … maddesinin birinci fıkrasında;
“Gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.”
Şeklinde bir hukuka uygunluk nedeni olarak düzenlenmiştir.

3. Bahse konu hüküm gereği meşru savunma kurumunun uygulanabilirliği için saldırının, korunmaya değer nitelikteki herhangi bir hakka yönelmiş olması yeterlidir.

4. Olayın meşru savunma içerisinde gerçekleşip gerçekleşmediğini anlamak için saldırıya ilişkin şartların yanında savunmaya ilişkin de şartların oluşması gerekmektedir. Savunmada zorunluluk bulunsa da savunmanın saldın ile orantılı olması gerekir. Bu orantılılık belirlenirken saldırının yer ve zamanı, saldıran kişinin o anki durumu savunmada bulunan buna uygun bir tepki verip vermediği değerlendirilmelidir. Bu açıklamalar kapsamında somut olay irdelendiğinde; tanık ve taraf beyanları ile kavganın iki kalabalık grup arasında gerçekleştiği, katılanın bulunduğu grupta silah kullanan olmadığı, kavga esnasında sanığın olayyerini terk etme imkanı varken ve de karşısında silah kullanan biri olmadığı halde silahını çıkararak katılana ateş ettiği dikkate alındığında meşru savunma koşullarının mevcut olmadığı anlaşılmakla, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Eksik inceleme ve adli rapor yönünden
Kartal Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 05.11.2009 tarihli Adli Rapor içeriği dikkate alındığında katılanın diz ve diz altı bölgesinde tibia ve fibula kırığı da oluşturacak ve ağır (6) derece kemik kırığı meydana geldiği dikkate alındığında raporun bu haliyle hüküm kurmaya elverişsiz olduğu katılanın tedavi evrakları, geçici ve kesin raporlarıyla birlikte ilgili Adli Tıp Üst Kuruluna sevk edilerek, özellikle söz konusu yaralanmanın duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına veya yitirilmesine neden olup olmadığı hususunu gösterir şekilde, 5237 sayılı TCK’nin 86. ve 87. maddelerinde belirlenen ölçütlere göre rapor alınması gerektiği gözetilmeden, yetersiz rapora dayanılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

C. Ceza miktarı yönünden
Sanığın toplam 5 el ateş etmiş olması, katılana isabet eden mermi sayısı, katılanda meydana gelen yaralanma dikkate alındığında, gerekçenin (B) bendinde belirtilen bozma sebebi doğrultusunda adli rapor aldırıldıktan sonra, rapor sonucuna göre temel cezaya hükmedilirken alt hadden uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

D. Haksız tahrik yönünden
Sanık ve yakınları ile katılan ve yakınları arasında simit tezgahı açılacak yer nedeniyle çıkan tartışmanın karşılıklı kavgaya dönüştüğü, katılanın sanığa hakaret ettiği ve katılanın içinde bulunduğu gruptan birinin sanığa vurarak yere düşürmesi üzerine sanığın ruhsatsız silahını çıkarak katılana ateş ettiği olayda haksız tahrik bakımından asgari hadde (1/4) yakın bir indirim yerine, (1/2) oranında indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
A. Katılan vekilinin 6136 sayılı Kanun kapsamında kurulan hükme yönelik temyizi bakımından
Yargılama konusu 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçu yönünden katılan vekilinin suçtan zarar gören sıfatının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 237 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca mezkûr suçtan açılan kamu davasına katılma hakkının ve aynı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği bu suçtan kurulan hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı anlaşılmakla, katılan vekilinin vekilinin bu suç bakımından temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Sanık müdafiinin 6136 sayılı Kanun kapsamında kurulan hükme yönelik temyizi bakımından
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26. Ceza Dairesinin, 18.05.2022 tarihli ve 2020/914 Esas, 2022/1032 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

C. Sanık müdafiinin ve katılan vekilinin kasten yaralamadan kurulan hükme yönelik temyizi bakımından
Gerekçe bölümünde (B) bendinde adli rapor ve eksik inceleme, (C) bendinde ceza miktarı, (D) bendinde haksız tahrik yönünden açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26. Ceza Dairesinin, 18.05.2022 tarihli ve 2020/914 Esas, 2022/1032 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

19.10.2023 tarihinde karar verildi.