Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/14698 E. 2023/2597 K. 03.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/14698
KARAR NO : 2023/2597
KARAR TARİHİ : 03.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten Yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1…. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.02.2008 tarihli 2007/299 Esas 2008/88 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5237 sayılı Kanun’un 52 … maddesi uyarınca cezanın ertelenmesine, karar verilmiştir.

2…. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.02.2008 tarihli 2007/299 Esas 2008/88 Karar sayılı kararı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 23.02.2012 tarihli ve 2009/24937 Esas 2012/6657 Karar sayılı kararı ile;
”Sanık hakkında ‘ileride tekrar suç işlemeyeceği hususunda kanaat oluştuğu’ belirtilerek hakkında TCK 51. maddesi hükmünün uygulanmasına karar verildiği halde, CMK 231. maddesiyle ilgili olarak yapılan değerlendirmede ‘sanığın ileride tekrar suç işlemeyeceği kanaati bulunmadığından’ bahisle CMK 231. maddesi hükmünün uygulanmamasına karar verilerek hükümde çelişkiye düşülmesi, bu suretle sanığın daha lehine olan CMK 231. maddesi hükümünün uygulanmaması,” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3…. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.02.2013 tarihli 2012/582 Esas 2013/152 Karar sayılı kararı ile ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, fıkrası uyarınca 1 yıl 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 231 … maddesinin beşinci maddesi uyarınca sanık hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, karar verilmiştir.

4…. 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 11.01.2022 tarihli 2021/579 Esas 2022/54 Karar sayılı kararı ile, sanığın denetim süresi içerisinde yeniden suç işlediği anlaşılmakla, … Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.02.2013 tarihli 2012/582 Esas, 2013/152 Karar sayılı ilamı ile verilen hükmün açıklanmasına, sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 1 yıl 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, Türk Ceza Kanunu’nun 51. maddesi gereği ertelenmesine ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi; suç vasfına, seçenek yaptırımların ve lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine, zamanaşımı hükümlerinin düşünülmesi gerektiğine, ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Mağdur … ile sanık … arasında hayvan alım satımı yapıldığı, alınan hayvanın değiştirilmesi konusunda mağdurun sanıktan talepte bulunulduğu, bu talebin sanık tarafından kabul edilmediği, mağdur ile temyiz dışı sanık …’ ın sanık …’in evine gittikleri, tarafların hayvanın değiştirilmesi konusunda konuştukları, bu konuşmanın tartışmaya ve küfürleşmeye dönüştüğü, …’ın sanık …’i tuttuğu, mağdurun da sanık …’ i bıçakla sol el baş parmak iç kısmından basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde yaraladığı, ellerinden kurtulan sanık …’in ahıra giderek ahırda bulunan bıçak ile mağdur …’i karın bölgesinden bıçakla basit tıbbi müdahale ile giderilemiyecek ve hayati tehlike oluşturacak şekilde yaraladığı, anlaşılmıştır.

2.Sanığın tevil yollu ikrarı, mağdur ve tanık beyanları, … Devlet Hastanesince düzenlenen 12.02.2007 tarihli rapor, sanık hakkında nüfus ve adli sicil kaydı, dava dosyasında bulunmaktadır.

3.Mahkemece Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 23.02.2012 tarihli ve 2009/24937 Esas 2012/6657 Karar sayılı bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereklerinin yerine getirildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Tebliğname Yönünden
A-1)Suç Vasfı Yönünden; Taraflar arasında olay öncesinde bir husumet bulunmadığı, sanığın mağdur tarafından sol el baş parmak iç kısmından basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde yaralanması üzerine kendisinin de mağdura bıçakla bir kez vurduğu, engel bir durum bulunmamasına rağmen eylemine kendiliğinden son verdiği anlaşıldığından, eylemin kasten yaralama olduğu yönündeki Mahkemenin kabulünde isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, Tebliğname görüşüne iştirak olunmamıştır.

A-2)Alt Sınırdan Uzaklaşılmak Suretiyle Ceza Tayini Yönünden; sanığın eylemi neticesinde mağdurun karın bölgesinden bıçakla basit tıbbi müdahale ile giderilemiyecek ve hayati tehlike oluşturacak şekilde yaralandığı olayda, mağdurda meydana gelen yaralanma göz önüne alındığına uygulama yapılırken alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayin edilmesi gerekirken, yazılı şekilde alt sınırdan uygulama yapılarak sanığa eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığında bozma nedeni yapılmamıştır.

A-3)Haksız Tahrik yönünden; mağdurdan sanığa yönelen ve olay ve olgular bölümünün birinci paragrafında anlatılan haksız tahrik oluşturan eylemlerinin niteliği ve ulaştığı boyut dikkate alındığında haksız tahrik nedeniyle makul bir indirim yapılması gerektiği halde, 3/4 oranında indirim yapılmak suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığında bozma nedeni yapılmamıştır.

B. Sanık müdafiinin; suç vasfına, ceza miktarına, seçenek yaptırımların ve lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine, zamanaşımı hükümlerinin düşünülmesi gerektiğine, yönelen temyiz sebepleri yönünden;
İleri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, alınan raporların yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, sanığın kavganın hareketli ortamında hedef gözetme imkanının ve mağdur ile arasında öldürmeyi gerektirecek düzeyde bir husumetinin bulunmaması, ciddi bir engel neden olmadan eyleme kendiliğinden son vermesi ve mağdurdaki bıçak yarasının bir tane olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın öldürme kastı ile hareket ettiğinin şüpheli kaldığı, kastının yaralamaya yönelik olduğu, eyleme uyan suç vasfı ile yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımının yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek belirlendiği, Mahkemece ”sanığın 5 yıllık denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediği ve CMK 231/11 maddesi uyarınca yapılan ihbar üzerine mahkememiz kararının açıklanmasına karar verildiği anlaşıldığından 5271 sayılı CMK’nın 231 maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması, 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesinde düzenlenen hapis cezasının ertelenmesi, 5237 sayılı

TCK.nın 50. maddesinde düzenlenen seçenek yaptırımlara ilişkin hükümlerin uygulanmasına yer olmadığına,” şeklindeki yerinde, yeterli ve kanunî gerekçeye dayanılarak seçenek yaptırımların uygulanmamasında bir isabetsizlik görülmediği, yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, anlaşıldığından, kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

C. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların bozma nedenleri dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
03.05.2023 tarihinde karar verildi.