Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/14379 E. 2023/736 K. 01.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/14379
KARAR NO : 2023/736
KARAR TARİHİ : 01.03.2023

MAHKEMESİ:Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Gemlik 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.02.2014 tarihli ve 2008/166 Esas, 2014/73 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci

fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 5 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mahsuba karar verilmiştir.

2. Gemlik 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.02.2014 tarihli ve 2008/166 Esas, 2014/73 Karar sayılı kararının sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 07.12.2016 tarihli ve 2016/5605 Esas, 2016/20168 Karar sayılı kararı ile katılanın yaralanmasının duyu veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına ya da yitirilmesine neden olup olmadığına dair kati rapor aldırılmaması ve 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Gemlik 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.07.2022 tarihli ve 2017/19 Esas, 2022/374 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (d) bentleri, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 54 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 5 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, müsadereye ve mahsuba karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafilerinin temyiz isteği;
1. Zamanaşımının gerçekleştiğine,
2. Eksik incelemeye,
3. Kararın gerekçesiz olduğuna,
4. 5237 sayılı Kanun’un 27 nci madde hükmünün uygulanması gerektiğine,
4. Orantılılık ilkesine aykırı olarak fazla ceza tayin edildiğine,
5. Haksız tahrik indiriminin üst hadden uygulanması gerektiğine,
6. Vesaire,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay tarihinden önce sanığın amcasının oğlu olan…’ün …isimli şahıs tarafından vurulduğu, bu olay anında…’ün yanında katılanın bulunduğu, sanığın amcasının oğlu…’ün katılanın yanında olduğu için hataen vurulduğunu düşündüğü ve olaydan katılanı sorumlu tuttuğu anlaşılmış olup, sanığın olay tarihinde konuşmak bahanesiyle katılanla buluşmak istediği, katılan ile sanığın Gemlik Yeni Sahilde buluştukları, …’ün vurulma olayını konuştukları, bir süre sonra aralarında tartışma çıktığı, katılanın olay yerinden ayrılmak için tanık…’ya ait kamyonetin sağ ön koltuğuna bindiği sırada, sanığın üzerinde taşıdığı ruhsatsız tabancayı çıkartıp, yaklaşık iki metre mesafeden katılanın bacaklarını hedef alarak 10 el ateş ettiği ve olay yerinden kaçtığı, katılanın isabet eden mermi çekirdekleri nedeniyle yaşamını tehlikeye sokan bir duruma, hayat fonksiyonlarını ağır (6.) derece etkiler nitelikte kemik kırığına ve duyu veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına neden olacak şekilde yaralandığı anlaşılmıştır.

2. Sanık suçlamayı ikrar etmiştir.

3. Katılan aşamalarda benzer beyanlarda bulunmuştur.

4. Tanık beyanları tespit edilerek dava dosyasına eklenmiştir.

5. Sanığın eylemi neticesinde katılanda meydana gelen yaralanmalara ilişkin olarak;
a. Adlî Tıp Kurumu … Grup Başkanlığı … Adlî Tıp Şube Müdürlüğünün, 21.08.2017 tarihli ve 2017/8502 sayılı;
“…a) Şahsın yaşamını tehlikeye SOKTUĞU,
b) Basit bir tıbbi müdahale ile GİDERİLEMEYECEK nitelikte olduğu,
c) Vücuttaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisi Hafif (1), Orta (2-3), Ağır (4-5-6) olarak sınıflandırıldığında; kişide tespit edilen femur açık parçalı kırığının hayat fonksiyonlarını AĞIR (6) derecede etkileyecek nitelikte olduğu…”,

b. Adlî Tıp Kurumu … Grup Başkanlığı … Adlî Tıp Şube Müdürlüğünün, 21.12.2021 tarihli ve 2021/15372 sayılı;
“…mevcut lezyonlara neden olan yaralanmanın; duyularından veya organlarından birinin işlevinin SÜREKLİ ZAYIFLAMASI niteliğinde OLDUĞU…”
Şeklinde görüş içeren adlî raporları dava dosyasında mevcuttur.

6. Olay Yeri İnceleme Raporu, … Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün, 27.03.2008 ve 03.04.2008 tarihli Ekspertiz Raporları, 26.03.2008 tarihli Olay ve Yakalama Tutanağı dava dosyasında bulunmaktadır.

7. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta ayrıntılarına yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereklerinin yerine getirildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Zamanaşımı Yönünden
Sanığın eylemine uyan 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (d) bentlerinde düzenlenen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst haddine göre; 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 66 ncı maddesinin üçüncü fıkrası, 67 nci maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarında öngörülen 15 yıllık olağan, 22 yıl 6 aylık olağanüstü zamanaşımı sürelerinin suç tarihi ile inceleme tarihi arasında gerçekleşmediği anlaşılmakla, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Eksik İnceleme Yönünden
Sanık müdafileri her ne kadar raporlar arasında çelişki bulunduğunu ve katılanın ayak parmaklarındaki ampute durum ile olay arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının araştırılmadığını temyiz nedeni olarak bildirmiş iseler de rapor içeriklerinde herhangi bir çelişki bulunmadığı, bozma ilâmına uyularak aldırılan Olay ve Olgular başlığı altında (5-b) paragrafında belirtilen raporun da adlî tıp kriterlerine

uygun düzenlendiği ve hüküm kurmaya yeterli olduğu anlaşılmakla, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

C. Gerekçesizlik Yönünden
Hükmün gerekçe bölümünde, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtildiği, mevcut delillerin tartışıldığı ve değerlendirildiği, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği ve ulaşılan kanaatin, suç oluşturduğu sabit görülen fiilin ve bunun nitelendirmesinin belirtildiği, delillerle sonuç arasında bağ kurulduğu ve bu şekilde cezanın şahsîleştirildiği anlaşılmakla, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

D. Sınırın Aşılması Yönünden
Sanık savunmasına göre katılanın kendisine yönelik tek somut eyleminin hakaretten ibaret olması karşısında, sanık lehine 5237 sayılı Kanun’un 27 nci maddesinde düzenlenen sınırın aşılması koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

E. Fazla Ceza Tayini Yönünden
Sanığın, katılanın bacaklarını hedef alarak 10 el ateş etmek suretiyle katılanı hem kemik kırığına, hem duyu veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına, hem de yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olacak şekilde kasten yaraladığı olayda; birden fazla nitelikli halin ihlali ile atılı suçu işleyen sanık hakkında, suçun işleniş şekli, meydana gelen zararın ağırlığı ve 5237 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinde belirtilen cezada orantılılık ilkesi dikkate alınarak 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince temel cezanın üst sınırdan belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

F. Haksız Tahrik İndirim Oranı Yönünden
Sanığın katılanın kendisine hakaret ettiğine ilişkin aksi sabit olmayan savunması gerekçe gösterilerek, Dairemizin yerleşik ve süreklilik gösteren uygulamaları ile uyumlu olacak şekilde sanık lehine 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca (1/4) oranında haksız tahrik indirimi uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

G. Vesaire Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafilerinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Gemlik 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.07.2022 tarihli ve 2017/19 Esas, 2022/374 Karar sayılı kararında sanık müdafileri tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık

müdafilerinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

01.03.2023 tarihinde karar verildi.