Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/13960 E. 2022/10344 K. 23.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/13960
KARAR NO : 2022/10344
KARAR TARİHİ : 23.12.2022

(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)

Taammüden adam öldürme suçundan Türk vatandaşı olan hükümlü …’in, … … Türk Cumhuriyeti (…) Girne Ağır Ceza Mahkemesinin 13/04/2009 tarihli ve 3832/2008 sayılı kararı ile verilen ömür boyu (40 yıl) hapis cezasının infazı aşamasında, 6706 sayılı Cezaî Konularda Uluslararası Adlî İş Birliği Kanunu ve Türkiye Cumhuriyeti ile … … Türk Cumhuriyeti Arasında Hukukî, Ticarî ve Cezaî Konularda Adlî Yardımlaşma, Tanıma ve Tenfiz, Suçluların Geri Verilmesi ve Hükümlülerin Nakli Sözleşmesi kapsamında yapılan başvuru üzerine, adı geçen hükümlünün 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 82/1-a maddesi gereğince ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile hükümlülüğüne, bakiye cezasının Türkiye’de infazına dair … 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/02/2015 tarihli ve 2015/172 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, adı geçen hükümlünün mahkumiyetine ilişkin Girne Ağır Ceza Mahkemesinin 13/04/2009 tarihli kararına konu hapis cezasının infazına … … Türk Cumhuriyetinde 15/04/2009 tarihinde başlandığı ve bakiye cezasının infazı için 10/03/2015 tarihinde Türkiye’ye nakledildiği, … İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanlığı Merkezi Cezaevi Müdürlüğünce düzenlenmiş 18/02/2013 tarihli müddetnameye göre hükümlünün mahkumiyet süresinin “Ömür Boyu (40 Yıl)” şeklinde, normal (bihakkın) tahliye tarihinin 14/04/2049, bağışlamalı (koşullu) tahliye tarihinin 14/08/2042 ve tutukluluk süresinin cezasından mahsup edilmesi suretiyle tahliye tarihinin ise 27/07/2041 olarak belirlendiği,
… 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/02/2015 tarihli ve 2015/172 değişik iş sayılı kararına istinaden … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 19/02/2015 tarihli müddetnamede cezaevine giriş tarihinin 15/04/2009, bihakkın tahliye tarihinin 14/02/2053, koşullu tahliye tarihinin ise 18/02/2038 olarak belirlendiği,
05/05/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6706 sayılı Cezaî Konularda Uluslararası Adlî İş Birliği Kanunu’nun 36. maddesi ile ilga edilen 3002 sayılı Türk Vatandaşları Hakkında Yabancı Ülke Mahkemelerinden ve Yabancılar Hakkında Türk Mahkemelerinden Verilen Ceza Mahkumiyetlerinin İnfazına Dair Kanun’un karar tarihinde yürürlükte olduğu,
3002 sayılı (mülga) Kanun’un 6. maddesinde yer alan, “Mahkemece yabancı ülkede verilen mahkümiyet kararının aşağıda belirtilen şekilde yerine getirilmesine en geç 15 gün içinde karar verilir.
1. Yabancı mahkeme kararında subutu kabul edilen suça, Türk kanunlarına göre verilmesi gereken ceza müeyyidesi veya bu suça en yakın ceza müeyyidesi tayin olunur. Bu suretle tayin edilen ceza miktarı yabancı mahkeme kararında tayin edilmiş ceza süresini geçemez. Fiil Türk hukukuna göre daha hafif cezayı gerektirdiği takdirde müeyyide buna göre tayin olunur.
2. Yerine getirmeyi isteyen devlette tutuklulukta veya hükümlülükte geçen süreler cezadan mahsup edilir.
Yerine getirme kararının verilmesi sırasında cezadan mahsup işlemi yapılmamış veya mahsup şartları daha sonra ortaya çıkmışsa bu hallerde de mahkemece gerekli karar verilir.” şeklindeki,
6706 sayılı Cezaî Konularda Uluslararası Adlî İş Birliği Kanunu’nun 26/5. maddesinde yer alan, ” (5) İnfazın devrine ilişkin talep, Türk hukukuna göre uyarlama kararı verilmesi için … ağır ceza mahkemesine gönderilir. Mahkemece on beş gün içinde, yabancı devlette verilen mahkûmiyet kararında sübutu kabul edilen fiile, Türk kanunlarına göre verilmesi gereken ceza tayin olunur. Bu suretle belirlenen ceza, yabancı mahkeme kararında tayin edilmiş ceza süresini geçemez. Uyarlama kararına karşı itiraz kanun yoluna başvurulabilir. Ağır ceza mahkemesi koruma tedbirleri hakkında da karar vermeye yetkilidir.” şeklindeki,
Türkiye Cumhuriyeti İle … … Türk Cumhuriyeti Arasında Hukukî, Ticarî ve Cezaî Konularda Adlî Yardımlaşma, Tanıma ve Tenfiz, Suçluların Geri Verilmesi ve Hkümlülerin Nakli Sözleşmesinin “Hükümlülerin Nakli” başlıklı 5. kısmındaki “Yerine Getirme Kararı” başlıklı 63. maddesinde yer alan,
“Yerine getiren Devlet, hükümde subutu kabul eden suça, kendi kanunlarına göre verilmesi gereken ceza müeyyidesi veya bu suça en yakın ceza müeyyidesini tayin ederek, hükmü kendi iç mevzuatına göre infaz edecektir. Bu suretle tayin edilen ceza miktarı hükümdeki ceza süresini ve yerine getiren Devlet kanununda öngörülen azami miktarı geçemez. Suç yerine getiren Devlet hukukuna göre daha hafif cezayı gerektirdiği takdirde müeyyide buna göre tayin olunur. Yerine getiren Devlet, hürriyeti bağlayıcı cezayı para cezasına çeviremez.
Hüküm Devletinde infaz edilen ceza süresinin tamamı yerine getiren Devlette mahsup edilecektir.” şeklindeki,
5275 sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 107. maddesinde yer alan, “(1) Koşullu salıverilmeden yararlanabilmek için mahkûmun kurumdaki infaz süresini iyi hâlli olarak geçirmesi gerekir.
(2) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar otuz yılını, müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar yirmidört yılını, diğer süreli hapis cezalarına mahkûm edilmiş olanlar cezalarının yarısını infaz kurumunda çektikleri
takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilirler. (Ek cümleler:14/4/2020-7242/48 md.) Ancak, Türk Ceza Kanununun;
a) Kasten öldürme suçlarından (madde 81, 82 ve 83) süreli hapis cezasına mahkûm olanlar, …. cezalarının üçte ikisini infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilirler” şeklindeki düzenlemeler birlikte nazara alındığında,
Somut olayda, … 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/02/2015 tarihli kararında özetle, hükümlünün … ülkesinde mahkum olduğu ömür boyu (40 sene) hapis cezası ile Türkiye’de cezalandırılması halinde verilmesi gereken ceza olarak belirlenen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını kıyaslamak suretiyle, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının 30 yılının infaz edildiği takdirde 5275 sayılı Kanun’un 107/2. maddesi uyarınca koşullu salıverme kararı verilebileceği, bu durumun da hükümlü lehine olduğu kanaatine vararak söz konusu ağırlaştırılmış hapis cezasından bakiye cezanın infazına karar verildiği anlaşılmış ise de;
1- … … Türk Cumhuriyetinde işlediği Adam öldürme suçundan Girne Ağır Ceza Mahkemesinin 13/04/2009 tarihli ve 3832/2008 sayılı kararı ile ömür boyu hapis cezasına mahkum edilen hükümlü …’in aynı dosyada 18 ayrı suçtan daha mahkum edildiği ancak bu mahkumiyet hükümleri ile ilgili olarak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 3002 sayılı Türk Vatandaşları Hakkında Yabancı Ülke Mahkemelerinden ve Yabancılar Hakkında Türk Mahkemelerinden Verilen Ceza Mahkumiyetlerinin İnfazına Dair Kanun’un 6. maddesi uyarınca herhangi bir karar verilmediği, ayrıca adam öldürme suçundan ömür boyu hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği mahkeme kararında yazılı olmasına, ömür boyu hapis cezasının infazı amacıyla cezaevine gönderildiğinin bildirilmesine rağmen … … Türk Cumhuriyeti yetkilileri tarafından düzenlenen 18/02/2013 tarihli müddetnamede mahkumiyet süresi bölümünde ömür boyu hapis yazıldıktan sonra, hükümlü hakkında infazı gereken sürenin belirlenmesi açısından önem arz etmesine rağmen, parantez içinde niçin 40 yıl yazıldığı hususu araştırılmaksızın karar verilmesinde,
2- Kabule göre de, mahkemece yapılması gereken değerlendirmenin, yabancı mahkeme kararında belirtilen ceza ile uyarlama sonucu verilen cezanın Türk infaz sistemine göre infazı halinde hangisinin daha lehe sonuç doğuracağına ilişkin olması gerektiği dikkate alındığında, hükümlünün taammüden adam öldürme suçundan … ülkesinde belirlenen ceza miktarı olan 40 yıl hapis cezasının infazına karar verilmesi halinde, 5275 sayılı Kanun’un 107/2-a maddesi uyarınca cezasının üçte ikisini infaz kurumunda çektiği takdirde koşullu salıverilmeden yararlanabileceği, bu durumda ceza infaz kurumunda geçirmesi gereken sürenin 26 yıl 8 ay olacağı, ağırlaştırılmış müebbet
hapis cezasının infazına karar verilmesi durumunda ise ceza infaz kurumunda geçirmesi gereken sürenin 30 yıl olacağı cihetle, Mahkemesince … ülkesinde verilen 40 yıl hapis cezasının infazına karar verilmesi gerekirken, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infazına karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 26/10/2022 gün ve 94660652-105-06-6541-2022-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;

TÜRK MİLLETİ ADINA

Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki (1) nolu bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre açıklanan sebeple yerinde görüldüğünden, … 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/02/2015 tarihli ve 2015/172 değişik iş sayılı kararının bu sebeple 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tebliğnamedeki (2) nolu bozma isteği konusunda bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.12.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.