Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/13866 E. 2023/894 K. 08.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/13866
KARAR NO : 2023/894
KARAR TARİHİ : 08.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama, görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜMLER : Hükümlerin açıklanması suretiyle mahkûmiyet

Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden; olağanüstü zamanaşımı süresinin dolduğu tespit edilmiştir.

Sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu yönünden; bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.04.2008 tarihli ve 2006/220 Esas, 2008/178 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama, görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından neticeten erteli hapis cezaları verilmiştir.

2. Bu kararın sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin, 29.03.2012 tarihli ve 2010/13671 Esas, 2012/4291 Karar sayılı ilâmı ile;
a) Kemik kırığına neden olacak şekilde yaralama suçu yönünden; 5237 sayılı Kanun’un 87 nci maddesinin üçüncü fıkrasına ilişkin 5560 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik gereğince lehe yasa karşılaştırması yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçları yönünden; yasal olmayan gerekçe ile 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesinin uygulanmaması,
Nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.06.2013 tarihli ve 2012/449 Esas, 2013/245 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinin 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesi gereğince açıklanmasının geri bırakıldığı, sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlediği ihbarı üzerine dosya yeniden ele alınarak Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.05.2022 tarihli ve 2021/989 Esas, 2022/756 Karar sayılı kararı ile kurulan hükümlerin 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesinin on birinci fıkrası uyarınca açıklanması suretiyle sanığın;
a) Görevi yaptırmamak için direnme suçu yönünden; 5237 sayılı Kanun’un 265 … maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
b) Hakaret suçu yönünden; 5237 sayılı Kanun’un 125 … maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi ve dördüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
c) Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu yönünden; 5237 sayılı Kanun’un 87 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri;
1. Zamanaşımının dolduğunun gözetilmediğine,
2. Sanık hakkında mahkumiyete yeter delil olmadığından beraat kararları verilmesi gerektiğine,
3. Sanık lehine olan hükümlerin tartışılmadığına,
4. Vesaire
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay günü sanık … ile hakkındaki hükümler daha önce kesinleşen arkadaşları sanıklar Sefa ve Erkan’ın birkaç değişik yerde çok miktarda alkol aldıkları, bu halde aralarında tartışıp, taşkınlık yaparak

nara da atmak suretiyle çevreyi rahatsızlık vermeleri nedeniyle güvenlik güçlerine ihbarda bulunulduğu, bunun üzerine olay yerine gelen polis memurları mağdurlar …, … ve …’nın şahısları gürültü yapmamaları hususunda ikaz etmeleri üzerine sanık ve arkadaşlarının mağdurlara hitaben; “Sinkaf olun gidin lan, o. çocukları!” diyerek, bir eylemle birden fazla görevli polis memuruna görevleri nedeniyle alenen hakaret ettikleri, adlî işlem yapmak için mağdurların sanıkları ekip otosuna bindirmek istemeleri üzerine her üç sanığın da görevli polis memurlarına tekmeler savurarak direndikleri, sanık …’un, mağdur …’in kolundan tutarak onu yere düşürdüğü, sanık …’un altında kalan mağdur …’in sağ el beşinci parmağında orta ikinci derecede kemik kırığı oluştuğu anlaşılmıştır.

2. Sanık savunması, mağdurların beyanları, tanık anlatımları, olay tutanağı, adlî muayene raporları, keşif ve bilirkişi raporları, tutanaklar, cevabi yazılar, nüfus ve adlî sicil kayıtları ile diğer tüm deliller dava dosyasında mevcuttur.

3. Sanığın eylemi neticesinde mağdur …’in yaralanmasına ilişkin İstanbul Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulunca tanzim edilen, 12.05.2006 tarihli adlî muayene raporuna göre;
“Mağdurun yumuşak doku lezyonlarına ve sağ el beşinci metakarp kırığına neden olan yaralanması nedeniyle basit tıbbî müdahale ile giderilemez, kemik kırığı hayat fonksiyonlarını orta (ikinci) derecede etkileyen şekilde yaralandığı,” tespit edilmiştir.

4. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilmiş ve bozma gerekleri yerine getirilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Görevi Yaptırmamak İçin Direnme ve Hakaret Suçları Yönünden
Sanık hakkında bozma sonrası kurulan hükümlerin 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesi gereğince açıklanmasının geri bırakıldığı, bu kararların 05.09.2013 tarihinde kesinleşmesi ile zamanaşımının durduğu, sanığın denetim süresi içerisinde 22.02.2017 tarihinde kasıtlı bir suç işlediğinin ihbar edildiği, denetim süresi içerisinde işlenen suç tarihi itibariyle zamanaşımının tekrar işlemeye devam ettiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı nedeniyle zamanaşımının 3 yıl 5 ay 17 gün süre ile durduğu ancak; sanığa yüklenen suçların gerektirdiği cezaların türü ve üst haddine göre, suç tarihi olan 16.02.2006 tarihi ile hakkındaki hükümlerin açıklanması suretiyle mahkumiyetine karar verilen tarih arasında, zamanaşımının durduğu süre de düşüldükten sonra 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin dolduğu ve bu nedenle kamu davalarının düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması, hukuka aykırı bulunmuştur.

B. Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Yaralama Suçu Yönünden
1. Zamanaşımı
5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin üçüncü fıkrasındaki “Dava zamanaşımı süresinin belirlenmesinde dosyadaki mevcut deliller itibarıyla suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halleri de göz önünde bulundurulur.” ve yine aynı maddenin dördüncü fıkrasındaki “Yukarıdaki fıkralarda yer alan sürelerin belirlenmesinde suçun kanunda yer alan cezasının yukarı sınırı göz önünde bulundurulur.” şeklindeki düzenlemeler dikkate alındığında, sanığa yüklenen kamu görevlisine karşı görevinden dolayı

kemik kırığı meydana gelecek şekilde kasten yaralama suçu bakımından öngörülen olağanüstü zamanaşımı süresinin, 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ve 67 … maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkraları uyarınca 12 yıl değil 22 yıl 6 ay olduğu ve inceleme tarihi itibariyle henüz olağanüstü zamanaşımı süresinin gerçekleşmediği anlaşılmakla, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Beraat Kararı Talebi
Mağdurun aşamalardaki istikrarlı anlatımları ile uyumlu adlî rapor içerikleri, tanık anlatımları ve Olay ve Olgular kısmında yer verilen diğer deliller ve bozma ilamının içeriği karşısında, sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Lehe Hükümler
a) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve seçenek yaptırımlar yönünden; dosya kapsamında kendisine herhangi bir yükümlülük yüklenmediği anlaşılan sanığın, hakkındaki hükmün açıklanmasına karar verilirken lehine olacak şekilde tekrar hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve seçenek yaptırımlara çevirme hükümlerinin uygulanması mümkün olmadığından, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

b) Erteleme yönünden; sanık hakkında Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.04.2008 tarihli ve 2006/220 Esas, 2008/178 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (c) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca verilen 1 yıl 3 ay hapis cezasının aynı Kanun’un 51 … maddesi uyarınca ertelendiği, hükmün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine bozulduğu, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle mahkemece açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanmasına karar verilmiş ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 09.02.2016 tarihli ve 2014/71 Esas, 2016/42 Karar sayılı kararı gereğince, sanığın 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası gereğince kazanılmış hakkı nedeniyle hapis cezasının 5237 sayılı Kanun’un 51 … maddesi gereğince ertelenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

4. Vesaire Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
A. Görevi Yaptırmamak İçin Direnme ve Hakaret Suçları Yönünden;
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.05.2022 tarihli ve 2021/989 Esas, 2022/756 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği zamanaşımı yönünden yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık

hakkındaki kamu davalarının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

B. Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Yaralama Suçu Yönünden;
Gerekçe bölümünde (B-3-b) bendinde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek cezasının ertelenmesine karar verilmesi gerektiği yönünden yerinde görüldüğünden, Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.05.2022 tarihli ve 2021/989 Esas, 2022/756 Karar sayılı kararının, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi uyarınca, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

08.03.2023 tarihinde karar verildi.