Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/13824 E. 2023/3528 K. 24.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/13824
KARAR NO : 2023/3528
KARAR TARİHİ : 24.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Amasya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.02.2016 tarihli ve 2015/563 Esas, 2016/156 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, aynı maddenin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 58 … maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

2. Bu kararın sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 25.03.2021 tarihli ve 2021/4649 Esas, 2021/5245 Karar sayılı ilâmıyla özetle;
a) Sanığın suç tarihi itibariyle ve halen 5237 sayılı Kanun’un 32 nci maddesi kapsamında akıl hastalığı bulunup bulunmadığı ve akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin bulunup bulunmadığının, Adlî Tıp Kurumu ilgili İhtisas Dairesinden veya tam teşekküllü Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinden ya da Tıp Fakültelerinin tam teşekküllü Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanlıklarından alınacak sağlık kurulu raporu ile tespit edilerek, sonucuna göre sanığın hukukî durumunun değerlendirilmesi gereği,
Kabule göre de;
b) Basit yargılama usulünün değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
c) İlk haksız hareketin kimden geldiğinin tespit edilememesi halinde 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesi gereğince asgarî hadden (1/4) oranında indirim yapılması gerekirken, (1/2) oranında indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini,
d) Tekerrüre esas alınan ilamın esas numarasının 2012/119 yerine 2012/219 olarak yanlış gösterilmesi,
e) 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki hak yoksunluklarına ilişkin yasa değişikliklerinin dikkate alınması gerektiği,
Nedenleriyle bozulmasına ve 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına karar verilmiştir.

3. Amasya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.05.2022 tarihli ve 2021/235 Esas, 2022/313 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, aynı maddenin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 58 … maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca 3 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ancak; 5271 sayılı Kanun’un 283 üncü maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınması suretiyle infazın 2 ay 15 gün hapis cezası üzerinden yapılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

4. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan Tebliğname ile sanığın ceza ehliyetine ilişkin raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulması görüşü ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve vasisinin temyiz sebepleri; sanığın ceza ehliyetine ilişkin raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediğine, zorunlu müdafii atanması gerektiğine, vesaire ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanık ve katılan arasında olay günü alacak verecek meselesinden ilk haksız hareketin kimden geldiği tespit edilemeyen şekilde çıkan kavga sırasında, sanığın fırça sapı ile katılanı darp ederek basit tıbbî müdahale ile giderilebilir şekilde yaraladığı anlaşılmıştır.

2. Sanık savunması, kavganın diğer taraflarının anlatımları, tutanaklar, nüfus ve adlî sicil kayıtları ile diğer tüm deliller dava dosyasında mevcuttur.

3. Amasya Üniversitesi Sabuncuoğlu Şerefeddin Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 05.09.2015 tarihli adlî muayene raporu ile sanığın eylemi neticesinde katılanın basit tıbbî müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığı tespit edilmiştir.

4. Bozma sonrası sanığın ceza sorumluluğunun tespiti yönünden … Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesince düzenlenen 12.04.2022 tarihli sağlık kurulu raporu ile sanığın yargılama konusu suç yönünden ceza sorumluluğunun tam olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.

5. Sanık vasisi tarafından, sanığın ceza ehliyetine ilişkin çeşitli tarihlerde düzenlenen ve ceza sorumluluğu olmadığının tespit edildiğine dair çok sayıda sağlık kurulu raporunun dosyaya ibraz edildiği görülmüştür.

6. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyularak 5271 sayılı Kanun’un 251 … maddesi uyarınca basit yargılama usulünün takdiren uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği, diğer bozma gereklerinin ise kısmen yerine getirildiği tespit edilmiştir.

IV. GEREKÇE
Sanık ve vasisinin; sanığın ceza ehliyetine ilişkin raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediğine, zorunlu müdafii atanması gerektiğine, vesaire yönelen temyiz sebepleri yönünden;
1. Sanık vasisi tarafından dosyaya ibraz edilen, sanığın ceza ehliyetine ilişkin … Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesince düzenlenen 13.05.2014, 13.02.2018, 27.03.2018 ve 20.05.2021 tarihli sağlık kurulu raporları ile Tokat Dr. … Aykan Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesince düzenlenen 23.05.2019 tarihli sağlık kurulu raporunda, sanığın ceza ehliyeti bulunmayıp 5237 sayılı Kanun’un 32 nci maddesinin birinci fıkrası kaspamında değerlendirilmesi gerektiğinin tespit edildiği, sanığın güncel adlî sicil kaydının incelenmesinde de hakkında akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına karar verilen çok sayıda ilam bulunduğunun anlaşıldığı, bozma ilamı sonrasında sanığın ceza sorumluluğunun tespiti yönünden … Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesince düzenlenen 12.04.2022 tarihli sağlık kurulu raporu ile sanığın yargılama konusu suç yönünden ceza sorumluluğunun tam olduğu tespit edilmiş ise de; bu raporun yakın tarihlerde düzenlenen diğer sağlık kurulu raporları ile

çelişkili olduğu anlaşılmakla, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için sanığın 6754 sayılı Kanun ile değişik 2659 sayılı Adlî Tıp Kurumu Kanunu’nun 16 ncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi gereğince, önceki raporları ve tedavi evrakları da eklenerek tüm tahkikat dosyası ile birlikte Adlî Tıp Kurumuna sevk edilerek, Gözlem İhtisas Dairesinde müşahede altına aldırıldıktan sonra düzenlenecek raporla birlikte Adlî Tıp Kurumu 4. İhtisas Kuruluna gönderilmesi, Gözlem İhtisas Dairesinin raporu ve 4. İhtisas Kurulunun raporu ile daha önce düzenlenen sağlık kurulu raporları arasında çelişki mevcut olması halinde sanığın Adlî Tıp Üst Kuruluna gönderilmesi, muayenesi de yapılarak rapor aldırılması ve sonucuna göre 5271 sayılı Kanun’un 150 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca sanığa zorunlu müdafii de atanmak suretiyle hukukî durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule ve uygulamaya göre de;
2. Sanık hakkında hüküm kurulurken, ceza miktarının kazanılmış hak nedeniyle indirildiği fıkrada, 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası yerine 5271 sayılı Kanun’un 283 üncü maddesinin uygulama maddesi olarak gösterilmesi,
3. Sanığın adlî sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas olduğu kabul edilen Amasya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.02.2013 tarihli ve 2012/119 Esas, 2013/44 Karar sayılı ilamıyla sanığın 5237 sayılı Kanun’un 157 nci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasına karar verildiği ancak; 02.12.2016 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü maddesine göre uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakla, 5237 sayılı Kanun’un 2 nci ve 7 nci maddeleri de gözetilerek, sanık hakkında tekerrüre esas alınan hükme ilişkin uzlaştırma işlemi yapılıp yapılmadığı mahkemesinden sorularak, sonucuna göre tekerrürre esas olan diğer ilamları da dikkate alınarak 5237 sayılı Kanun’un 58 … maddesinin altıncı ve yedinci fıkralarında düzenlenen mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hususları hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık ve vasisinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden, Amasya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.05.2022 tarihli ve 2021/235 Esas, 2022/313 Karar sayılı kararının, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
24.05.2023 tarihinde karar verildi.