YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/13776
KARAR NO : 2023/7005
KARAR TARİHİ : 20.11.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/642 E., 2022/1326 K.
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükümlerin onanması
İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bakırköy 23. Ağır Ceza Mahkemesinin, 14.03.2022 tarihli ve 2021/78 Esas, 2022/96 Karar sayılı kararı ile;
A. Sanık … hakkında;
a. Maktûl Kürşat’a yönelik kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 81 … maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
b. Maktûl …’ye yönelik kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Kanunu’nun 81 … maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
c. Katılan …’e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan 5237 sayılı Kanun’un 81 … maddesinin birinci fıkrası, 35 … maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca, 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
B. Sanık … hakkında; maktûller ….., ve …’ye yönelik kasten öldürme, katılan …’e yönelik ise kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca ayrı ayrı beraatine,
karar verilmiştir.
2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 10.10.2022 tarihli ve 2022/642 Esas, 2022/1326 Karar sayılı kararı ile sanık … hakkında maktûllere yönelik kasten öldürme, katılan …’e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs ve sanık … hakkında maktûllere yönelik kasten öldürme suçlarından İlk Derece mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanık müdafii ve katılanlar vekilinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca istinaf başvurularının esastan reddine; sanık …’nin katılan …’e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan vekili ile sanık müdafinin istinaf başvurularının kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 … maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık … hakkında;
Katılan …’ye yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 81 … maddesinin birinci fıkrası, 35 … maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü fıkraları, 58 … maddesi uyarınca 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına ve hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri; suç vasfına, haksız tahrike, hedef gözetmediğine, katılan …’e yönelik eylemin kasten yaralama olduğuna, meşru savunmaya, teşebbüsün derecesine, olası kasta, eksik incelemeye, takdiri indirime,
B. Katılanlar vekilinin temyiz sebepleri; suçların tasarlayarak ve canavarca hisle işlendiğinden bahisle suç vasfına, diğer sanığın da cezalandırılması gerektiğine, ceza miktarına,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Maktûllerden … ile sanık … arasında ticari ortaklık ilişkisinin bulunduğu, şirketin yaşadığı mali sıkıntı ve üstlendikleri inşaat projesinin gerçekleştirilememesi nedeniyle şirketteki ortaklığın giderilmesi amacıyla olay öncesinde tarafların görüştüğü, olay günü ortaklığın devrinin yapılması ve kalan mali
konuların görüşülmesi amacıyla maktûl …’nin yanına oğulları maktûl …..,ve müşteki …’i ve şirket avukatı olan avukat …’ı alarak birlikte sanık …’nin ofisine gittikleri, görüşme esnasında devirden kaynaklı ortaya çıkan bir miktar nakit paranın ne şekilde paylaşılacağı ve kimin ne miktarda para alacağına ilişkin olarak taraflar arasında anlaşmazlık ve tartışma yaşandığı, taraflar arasındaki konuşmaların sanık … ve maktûllerden … arasında gerçekleştiği, maktûller, müşteki … ve tanık sıfatıyla dinlenilen avukat …’nin ofisin dışına çıktıkları, diğer sanık …’in kağıt üzerinde şirket ortağı olarak bulunduğu ve olay günü şirket ile ilgili bir takım devir işlemlerinin yapılmasının planlanması sebebi ile ofise çağrıldığı, olay yerinde bulunmakla birlikte diğer sanık … ile maktûl … arasındaki tartışmaya müdahil olmadığı, tartışma üzerine sanık …’nin masanın çekmecesinde bulunan silahı çıkarttığı, karşı tarafın ofisten çıkmalarını istediği, sanık …’nin maktûller ve müştekinin arkasından giderek ofisin çıkışına yöneldiği, ofis dışına çıkarak bir miktar uzaklaşan maktûllerden …’nin geri dönerek yeniden ofise yönelmesi üzerine sanık …’nin silahını ateşleyerek önce maktûl …’yi sonrasında maktûl …’nin vurulduğunu görerek arkasından gelen maktûl ………,’ı ve müşteki …’i vurduğu, müşteki …’in vurulduktan sonra yere düştüğü, yere düştükten sonra sanık …’nin yere düşen müştekiye ateş etmeye devam ettiği, bir kaç el ateş ettikten sonra silahın ateş almaması üzerine diğer sanık … ile birlikte olay yerinden yürüyerek ayrıldıkları, maktûller … ve …..,’ın aldıkları öldürücü nitelikteki darbeler sonucu olay yerinde hayatlarını kaybettikleri, müşteki …’in eylem sonucu yaralandığı, maruz kaldığı durumun iyileşme olanağı bulunmayan hastalık niteliğinde olduğunun Adli Tıp Kurumu raporu ile tespit edildiği şeklinde kabul edilen olayda sanık …’nin mahkûmiyetine sanık …’in ise beraati yönünde uygulama yapıldığı anlaşılmıştır.
2. Maktûl …’nin ölüm nedenine ilişkin olarak Adlî Tıp Kurumunun “17.02.2020 tarihinde ateşli silah yaralanması nedeniyle hastaneye eks duhul olduğu bildirilen, Üzeyir oğlu 01.01.1965 doğumlu … (17975580338) isimli cesedin 18.02.2020 tarihinde Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesinde yapılan otopsi ve tetkiklerinden elde edilerek yukarıya kaydedilen bilgi ve bulgular dikkate alındığında;
1. Kişinin vücuduna 3(üç) atışla husulü mümkün 4(dört) adet ateşli silah mermi çekirdeği yarası tespit edilmiş olup, dış muayenede 1 numarada tarif edilen yerden giren mermi çekirdeğinin meydana getirdiği yaralanmanın öldürücü nitelikte olduğu, diğer yaralanmaların öldürücü nitelikte olmadığı,
2. Ateşli silah mermi çekirdeği giriş yarası cilt ve ciltaltı bulgularına göre atışın bitişik atış mesafesi
dışından meydana getirilmiş olduğu; ancak yaralanma kıyafetli olması muhtemel bölgede bulunduğundan kesin atış mesafesi tayini yapılamadığı, kesin atış mesafesi tayini için kişinin olay anında üzerinde bulunan ve delik ihtiva eden tüm kıyafetlerin herhangi bir işlem yapılmaksızın fiziksel incelemeye tabi tutulması gerektiği,
3. Cesetten mermi çekirdeği elde edilmediği,
4. Kişinin ölümünün ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı iç organ ve büyük damar yaralanmasından gelişen iç kanama sonucu meydana geldiği” kanaatini içeren raporu,
Maktûl …..,’ın Adlî Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesinin “17.02.2020 tarihinde ateşli silah mermi çekirdeği yaralanması sonrası kaldırıldığı hastanede öldüğü bildirilen, … ve Arife oğlu, 16.11.1986
doğumlu … isimli cesedin 18.02.2020 tarihinde Adlî Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesinde yapılan otopsisinden ve tetkiklerinden elde edilerek yukarıya kaydedilen bilgi ve bulgular dikkate alındığında;
1. Kişinin vücuduna 2 adet ateşli silah mermi çekirdeği isabet etmiş olup, dış muayenede 1 numarada tarif edilen yaralanmanın öldürücü nitelikte olduğu, diğer yaralanmanın öldürücü nitelikte olmadığı,
2. Ateşli silah mermi çekirdeği giriş yarası cilt ve cilt altı bulgularına göre haricen 1 numarada tanımlanan atışın bitişik atış mesafesinden yapılmış olduğu, haricen 2 numarada tanımlanan atışın bitişik atış mesafesi dışından meydana getirilmiş olduğu ancak yaralanma kıyafetli olması muhtemel bölgede bulunduğundan kesin atış mesafesi tayini yapılamadığı, kesin atış mesafesi tayini için kişinin olay anında üzerinde bulunan ve delik ihtiva eden tüm kıyafetlerin herhangi bir işlem yapılmaksızın fiziksel incelemeye tabi tutulması gerektiği,
3. Cesetten mermi çekirdeği elde edilmediği,
4. Kişinin ölümünün ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kot ve omur kırıklarıyla birlikte iç organ yaralanmasından gelişen iç kanama sonucu meydana gelmiş olduğu” kanaatini içeren raporu,
Katılan …’in yaralanmasına ilişkin Bakırköy Adlî Tıp Şube Müdürlüğünün 16.12.2020 tarihli “mevcut tıbbi evrakta tarif edilen bulgulara sol radius distal şaft fraktürüne, sol pubik kol fraktürüne, L1 sol posterolateral kemikte parçalı kırığa neden olan yaralanmasının; kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu, vücuttaki kemik kırık ve çatlaklarının hayat fonksiyonlarına etkisi hafif (1), orta (2-3) ve ağır (4-5-6) olarak sınırlandırıldığında, şahısta belirtilen kırığın, hayat fonksiyonlarını ağır (6) derecede etkileyecek nitelikte olduğu” görüşünü içeren raporu ile 21.02.2022 tarihli “kişide tanımlanan paraparezi ve idrar-gaita inkontinansının iyileşme olanağı bulunmayan hastalık niteliğinde olduğu” görüşünü içeren raporları dava dosyasında bulunmaktadır.
3. Olay yeri inceleme raporu ve basit krokisi, uzmanlık raporları, bilirkişi raporu, tanık beyanları, nüfus kayıtları ve tutanaklar dava dosyasında mevcuttur.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde sanık …’nin maktûllere yönelik kasten öldürme ve sanık …’in maktûllere karşı kasten öldürme ve katılan …’e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan hükümlerde ilk derece mahkemesince belirlenen olay ve olgularda bir isabetsizlik bulunmadığı; katılan …’e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs eylemi yönünden uygulama yapılırken teşebbüsün derecesinin daha yüksek olması gerektiğinin tespitiyle İlk Derece Mahkemesince sanık …’nin katılan …’e yönelik olarak kurulan hükmün kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
A. Sanık müdafiinin temyiz talepleri yönünden;
İleri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve
bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, sanığın suçta kullandığı silahın öldürmeye elverişli oluşu, atış sayısı, katılan …’in yaralanmasının niteliği dikkate alındığında sanığın ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu belirlendiğinden suç vasfının tayininde isabetsizlik bulunmadığı, teşebbüsün ulaştığı aşama ile meydana gelen tehlike ve zararın ağırlığına göre belirlenen cezanın isabetli olduğu, maktûller ve katılan …’ten doğrudan sanığa yönelen ve haksız tahrik teşkil eden söz veya davranışın bulunmadığı, olası kast ve meşru savunmanın yasal şartlarının oluşmadığı, takdiri indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmamasına karar verildiği anlaşılmakla, hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B. Katılanlar vekilinin temyiz talepleri yönünden;
Dosya kapsamına göre; sanığın öldürme kararını ne zaman aldığı ve belli bir hazırlıkla eylemlerini gerçekleştirdiğinin kesin olarak saptanamadığı, oluşan şüpheli durumun sanık aleyhine yorumlanamayacağı, bu itibarla tasarlamanın koşullarının bulunmadığı, canavarca hisle öldürmenin, sırf öldürmüş olmak için öldürme, ölenin acı çekmesinden zevk duymak için öldürme olarak tanımlanması karşısında sanığın canavarca hisle hareket ettiğini kabule yeterli her türlü kuşkudan uzak yeterli kesin kanıt bulunmadığı, suç vasıflarına göre belirlenen ceza miktarlarında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, ani kast ile gelişen olayda sanık …’in diğer sanığın eylemlerine iştirak ettiğine dair her türlü şüpheden uzak kesin somut ve inandırıcı deliller elde edilememesi karşısında mahkemenin kararında isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 10.10.2022 tarihli ve 2022/642 Esas, 2022/1326 Karar sayılı kararında sanık müdafii ve katılanlar vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Bakırköy 23. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
20.11.2023 tarihinde karar verildi.