Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/13438 E. 2023/3735 K. 31.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/13438
KARAR NO : 2023/3735
KARAR TARİHİ : 31.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Tebliğname başlığında; katılan sanık … hakkında kasten yaralama ve hakaret suçundan verilen hükümler gösterilmiş ise de; anılan hükümlere yönelik temyiz talebi bulunmadığından, söz konusu hükümler inceleme dışı bırakılmıştır.

Sanık … hakkında katılan …’ye yönelik hakaret ve tehdit suçlarından hükmolunan netice cezaların türleri ve miktarları gözetildiğinde 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2 nci maddesi uyarınca hükümlerin kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmıştır.

Sanık … hakkında katılan …’ye yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usûlü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305

… maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
… 10. Asliye Ceza Mahkemesinin, 05.04.2016 tarihli ve 2014/917 Esas, 2016/265 Karar sayılı kararı ile; sanık … hakkında katılan …’ye yönelik kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 4.500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri mahkûmiyet kararlarının usûl ve yasaya aykırı olduğuna, ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanık …’ın katılan …’yi basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaraladığı anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Gerekçe Yönünden Yapılan İncelemede
Temyize, Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hükmün, Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde açık olması gerektiği ve Yargıtayın bu işlevini yerine getirebilmesi için, kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan, yazılı şekilde eksik ve yetersiz gerekçe ile karar verilmek suretiyle Anayasa’nın 141 … maddesinin üçüncü fıkrasına, ve 5271 sayılı Kanun’un 34 üncü, 230 uncu, 223 üncü maddelerine aykırı davranılması hukuka aykırı bulunmuştur.

2. Basit Yargılama Usûlü Yönünden Yapılan İncelemede
Sanığın yargılama konusu eyleminin, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası kapsamında yer alan “Basit Kasten Yaralama” suçuna ilişkin olduğu, bahse konu eylem yönünden öngörülen ceza miktarının “dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası”na ilişkin olduğu anlaşılmakla; 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı Kanun’un 251 … maddesinin birinci fıkrası “Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren

suçlarda basit yargılama usûlünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükmüne, 7188 sayılı Kanun’un 31 üncü maddesinde yer alan geçici 5 … maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ile “1.1.2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usûlü ile basit yargılama usûlü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesinin, 19.08.2020 tarih ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25.06.2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “…kovuşturma evresine geçilmiş…” ibaresine ilişkin esas incelemenin aynı bentte yer alan “…basit yargılama usûlü…” yönünden Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, böylece “kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden iptal kararı” verildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ise de, CMK’da yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olsa da, iptal kararının sonuçları itibarıyla Maddi Ceza Hukukuna ilişkin olduğu, zira 5271 sayılı Kanun’un 251 … maddesinin üçüncü fıkrasında “Basit yargılama usûlü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesi’nin (Scoppola v İtalya (No: 3 – GC), No: 126/05, 22 Mayıs 2012) kararında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Kanunsuz ceza olmaz” başlıklı 7 nci maddesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Suç ve cezalara ilişkin esaslar” başlıklı 38 … maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7 nci ve 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 251 … maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usûlü” yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmıştır.

IV. KARAR
A. Sanık … Hakkında Katılan …’ye Yönelik Hakaret ve Tehdit Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden;
Sanık hakkında hükmolunan netice cezaların türleri ve miktarları gözetildiğinde 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2 nci maddesi uyarınca hükümlerin kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz isteğinin karar tarihi itibarıyla 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesinin birinci fıkrası ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usûlü Kanunu’nun 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Sanık … Hakkında Katılan …’ye Yönelik Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden;
Gerekçe bölümünde 1 ve 2 numaralı bentlerinde açıklanan nedenlerle … 10. Asliye Ceza Mahkemesinin, 05.04.2016 tarihli ve 2014/917 Esas, 2016/265 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, kararın denetime elverecek şekilde gerekçelendirilmesi, dosyanın basit yargılama usûlü yönünden yeniden değerlendirilmesi yönünden 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
31.05.2023 tarihinde karar verildi.