Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/13436 E. 2023/4771 K. 06.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/13436
KARAR NO : 2023/4771
KARAR TARİHİ : 06.07.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

Katılan sanıklar müdafiilerinin temyiz istemlerinin katılan sanıklar hakkında kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik olduğu, sanık sıfatlarına yönelik inceleme yapılması gerektiği tespit edilmiştir.

Sanık … hakkında katılan …’a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hüküm ile sanık … müdafiinin temyiz isteğinin reddine dair ek kararın; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. … 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.07.2016 Tarihli, 2016/740 Esas, 2016/1014 Karar Sayılı Kararıyla
1. Katılan sanık … hakkında katılan sanık …’a karşı kasten yaralama suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, aynı maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 58 … maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca 1 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,
2. Katılan sanık …’ın katılan … ve katılan sanık …’ya karşı kasten yaralama suçundan 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca iki kez 2.000,00 TL adli para cezasına ve taksitlendirmeye,
3. Katılan sanık …’ın katılan … ve katılan sanık …’ya karşı hakaret suçundan 5237 sayılı Kanun’un 125 … maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca 1.860,00 TL adli para cezasına ve taksitlendirmeye,
Karar verilmiştir.

B. … 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.08.2016 Tarihli, 2016/740 Esas, 2016/1014 Karar Sayılı Ek Kararıyla
Sanık … müdafiinin temyiz başvurusu hakkında, 1412 sayılı Kanun’un 315 … maddesinin birinci fıkrası gereği “temyiz talebinin kabule şayan olmamasından dolayı reddine” karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanık … müdafiinin temyiz isteği; sanığın eyleminde meşru savunma ve meşru savunmada sınırın aşılması koşullarının oluştuğuna, hükmün gerekçesiz olduğuna, vesaire ilişkindir.
2. Sanık … müdafiinin temyiz isteği; cezaların içtima ettirileerek temyiz sınırının belirlenmesi gerektiğine, vesaire ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay tarihinde tarafların aynı düğünde konuk olarak bulundukları, katılan sanık …’un aracını katılan sanık …’nın aracının çıkmasını engelleyecek şekilde park ettiği, yapılan anonslara rağmen katılan sanık …’un … süre aracının yanına gelmediği, yaklaşık 45 dakika sonra uygunsuz olarak park ettiği aracının yanına geldiğinde taraflar arasında geç gelmesinden kaynaklı tartışma çıktığı, tartışma esnasından sanık …’un, … ve Cevat’a hitaben sinkaflı sözlerle hakaret ettiği, katılan sanık …’ya eli ile vurarak yaraladığı, Onur’un babasına vurduğunu gören katılan …’ın kavgaya dahil olduğu, Onur’un Cevat’a da eli ile vurarak yaraladığı, katılan sanık …’nın ise ele geçirilemeyen bıçakla Onur’u sağ kalça dış yan kısmından … Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 15.02.2016 tarihli adli muayene raporuna göre basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığı, katılan sanık … ve katılan …’ın beyanlarının yaklaşık bir ay sonra tespit edilmeleri nedeniyle adli muayene raporlarının aldırılmadığı anlaşılmıştır.

2. Katılan sanık savunmaları, katılan ve tanık beyanları, katılan sanık …’ın yaralanmasına ilişkin Adli Tıp Uzmanı Dr. … Akkaya tarafından düzenlenen 27.10.2015 tarihli ve … Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 15.02.2016 tarihli adli muayene raporları, tutanaklar, katılan sanıkların adli sicil ve nüfus kayıtları dava dosyasında mevcuttur.

IV. GEREKÇE
A. Sanık … Hakkında Kasten Yaralama ve Hakaret Suçlarından Kurulan Mahkumiyet Hükümleri Yönünden
Sanık hakkında hükmolunan netice cezaların türleri ve miktarları gözetildiğinde 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2 nci maddesi uyarınca hükümlerin kesin nitelikte bulundukları, 1412 sayılı Kanun’un 305 … maddesinin birinci fıkrası gereği asıl kararın re’sen temyize de tabi olmadığı, aynı Kanun’un 315 … maddesinin birinci fıkrasında yer verilen; “Temyiz isteği kanuni sürenin geçmesinden sonra yapılmış veya temyiz edilemeyecek bir hüküm temyiz edilmişse veya temyiz edenin buna hakkı yoksa, hükmü temyiz olunan mahkeme bir karar ile temyiz dilekçesini reddeder.” şeklindeki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde, ek kararda herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görülmemiştir.

B. Sanık … Hakkında Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Mahkumiyet Hükmü Yönünden
1. 14.07.2021 tarih 31541 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7331 sayılı Kanun’un 23. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 251. maddesine eklenen “175 … maddenin ikinci fıkrası uyarınca duruşma günü belirlendikten sonra basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme de gözetilerek, basit yargılama usulünün uygulanamayacağı anlaşılmış olup Tebliğnamenin bu husustaki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.

2. Tarafların yaralandığı ve kavgayı gören tarafsız tanığın bulunmadığı olayda, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı kesin olarak tespit edilmemiş olup sanık hakkında kurulan hükümde asgari oranda (1/4) haksız tahrik indirimi yapılması gerektiği gözetilmeden en üst hadden indirim yapılarak eksik ceza tayin edilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

3. Sanık … müdafiinin sanığın eyleminde meşru savunma ve meşru savunmada sınırın aşılması koşullarının oluştuğuna, hükmün gerekçesiz olduğuna, vesaire yönelen temyiz sebepleri yönünden;
İleri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç vasıfları ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, meşru savunma müessesesinin uygulanması için saldırı teşkil eden ilk hareketin sanıktan kaynaklanmaması, saldırı ile

savunma arasında orantılılık bulunması gibi kriterlerin aranacağı, somut olayda ise ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının tespit edilemediği gözetildiğinde meşru savunma ve meşru savunmada sınırın aşılması koşullarının oluşmadığı anlaşılmış olup sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
A. Sanık … Hakkında Kasten Yaralama ve Hakaret Suçlarından Kurulan Mahkumiyet Hükümleri Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle … 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.08.2016 tarihli, 2016/740 Esas, 2016/1014 Karar sayılı ek kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden ek kararın, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

B. Sanık … Hakkında Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Mahkumiyet Hükmü Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenlerle … 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.07.2016 tarihli, 2016/740 Esas, 2016/1014 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

06.07.2023 tarihinde karar verildi.