Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/13290 E. 2023/1149 K. 20.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/13290
KARAR NO : 2023/1149
KARAR TARİHİ : 20.03.2023

MAHKEMESİ:Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 76. Asliye Ceza Mahkemesi’nin, 03.12.2015 tarihli ve 2014/1047 Esas, 2015/742 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, aynı maddenin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrası ve son cümlesi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Kararın sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay birleşen (3.) Ceza Dairesinin 26.11.2020 tarihli ve 2020/13165 Esas, 2020/17372 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında “yüzde sabit iz bulunup bulunmadığı yönünden rapor aldırılması, gerekçesi gösterilmeden teşdit uygulanması, 5237 sayılı Kanun’un 87 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde uygulamanın hatalı yapılması ve hak yoksunlukları yönünden yasa değişikliğinin değerlendirilmesi” gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir.

3. … 41. Asliye Ceza Mahkemesi’nin, 22.03.2022 tarihli ve 2021/23 Esas, 2022/268 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, aynı maddenin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrası ve son cümlesi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebebi; erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanması gerektiğine, verilen cezanın haksız olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın evde annesi, üvey babası ve aile dostları olan müşteki ile birlikte oturup okey oynadıkları sırada, annesi ile müşteki arasında kendisini rahatsız eden bir davranış görüp evden çıktığı, arkadaşı ile eve döndüğünde müştekiyi bıçakla hayati tehlike ve orta (2.) derece kırık meydana gelecek şekilde yaraladığı anlaşılmıştır.

2. Adlî rapor, sanık savunmaları, müşteki beyanları, tanık anlatımları, yargılama sürecine ait belgeler dosya arasında bulunmaktadır.

3. Hukuki süreç başlığında (2) numaralı kısımda gösterilen bozma ilamının gereklerinin yerine getirildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünden; sanık hakkında hükmolunan netice ceza miktarı dikkate alındığında, 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesi kapsamında erteleme ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanabilmesi için ceza miktarının üst sınırının 2 yıl hapis cezası olduğu, somut olayda 4 yıl 2 ay hapis cezasına mahkum olan sanık hakkında erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulama olanağı bulunmadığı anlaşılmakla, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Sanığın eylemi neticesinde müştekinin hayati tehlike geçirdiği ve hayat fonksiyonlarını orta (2.) derecede etkileyen kemik kırığı meydana gelecek şekilde yaralandığı olayda, birden fazla nitelikli hâl ihlâline neden olan sanık hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenen temel cezada, aynı Kanun’un Cezanın belirlenmesi başlıklı 61 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen meydana gelen zararın ağırlığı, kastın yoğunluğu gibi ölçütler ile 5237 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında ifade edilen cezada orantılılık ilkesi dikkate alınarak sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 41. Asliye Ceza Mahkemesi’nin, 22.03.2022 tarihli ve 2021/23 Esas, 2022/268 Karar Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

20.03.2023 tarihinde karar verildi.