Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/12985 E. 2023/3749 K. 31.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/12985
KARAR NO : 2023/3749
KARAR TARİHİ : 31.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 7. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.05.2016 tarihli ve 2015/1635 Esas, 2016/884 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının

(e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ile son cümlesi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. … 7. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.05.2016 tarihli ve 2015/1635 Esas, 2016/884 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Birleşen) 3. Ceza Dairesinin 08.12
.2020 tarihli ve 2020/14400 Esas, 2020/18383 Karar sayılı kararı ile özetle; sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı Kanun’un 87 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, sanığın en yakın adli tıp şube müdürlüğüne sevki ile yaralanmasına ilişkin 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı ve 87 nci maddelerinde belirlenen ölçütlere göre rapor alınması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, hesap hatası ve … Bilik’in davaya katılmasına karar verildiği halde, gerekçeli karar başlığında katılan olarak gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 232 nci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendine aykırı davranılması nedenleriyle bozulmasına ve ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca dikkate alınmasına karar verilmiştir.

3. … 7. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.12.2021 tarihli ve 2021/45 Esas, 2021/808 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (d) bentleri ile son cümlesi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası ve 5271 sayılı Kanun’un 283 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca infazın 2 yıl 1 ay hapis cezası üzerinden yapılmasına, 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca hak yoksunluklarına, 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca müsadereye ve aynı Kanun’un 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca mahsuba karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; hükmü temyiz etme iradesinden ibarettir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanık ile katılanın, kayınbirader ve enişte oldukları, sanığın kız kardeşinin … süredir kayıp olmasından dolayı katılanı sorumlu tutan sanığın, bu durumu konuşmak için katılan ile görüştüğü, aralarında yaşanan tartışma sonrası sanığın katılanın yanından ayrıldığı, katılanın talebi üzerine tekrar görüşmek için tanıklar … ve … ile birlikte Orduzu mevkiinde bulunan tanık …’ın bahçesine katılanın sevk ve idaresindeki araçla gittikleri, katılanın aracı park edeceğini söyleyerek sanık ve tanıkları araçtan indirdiği, durumdan şüphelenen sanığın çevreden bıçak edindiği, arkalı önlü yürüdükleri esnada katılanın, sanığın ensesine sopayla vurduğu ve yere düşürdüğü, sanığın da üzerindeki bıçağı çıkararak salladığı, katılanı önce alın kısmından, sonra sırtından yüzde sabit ize ve yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olacak şekilde yaraladığı anlaşılmıştır.

2. Sanığın eylemi neticesinde katılanda meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak düzenlenen … Adli Tıp Şube Müdürlüğünün, 25.05.2021 tarihli; “…Kişide mevcut tıbbi belgelere göre tarif edilen yaralanmasının; 1) Kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum OLDUĞU, 2) Kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLMADIĞI…5) Yüzünde sabit iz niteliğinde OLDUĞU…” görüşünü içeren raporu dava dosyasında bulunmaktadır.

3. Sanık savunması, katılanın ve tanıkların beyanları, sanığın basit tıbbi müdahale ile giderilemez şekilde yaralandığı tespitini içeren … Devlet Hastanesinin, 30.03.2015 tarihli ve 348 numaralı geçici genel adli muayene raporu, olay yeri inceleme raporu ve krokisi, soruşturma aşamasında düzenlenen tutanaklar, sanığın nüfus kayıt örneği ve adlî sicil kaydı dava dosyasında mevcuttur.

4. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine ve içeriğine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereklerinin yerine getirildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Sanığın, katılanı hem yüzde sabit ize hem de yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olacak şekilde kasten yaraladığı olayda; birden fazla nitelikli halin ihlali ile atılı suçu işleyen sanık hakkında, meydana gelen zararın ağırlığı ve 5237 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinde belirtilen cezada orantılılık ilkesi dikkate alınarak 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince temel cezaya hükmedilirken sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

2. Sanığın, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenen 1 yıl 6 ay hapis cezasının, aynı Kanun’un 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi uyarınca (1/2) oranında artırılması sırasında hesap hatası yapılarak 1 yıl 15 ay hapis cezası yerine 2 yıl 3 ay hapis cezasına, aynı Kanun’un 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (d) bentleri uyarınca bir kat artırılması sırasında 2 yıl 30 ay hapis cezası yerine 4 yıl 6 ay hapis cezasına hükmedilmesi, hukuka aykırı bulunmuş ise de, hükmedilen cezanın 5 yıldan az olması nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 87 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi uyarınca 5 yıl hapis cezasına hükmedildiğinden ve kazanılmış hak nedeniyle sonuç ceza 2 yıl 1 ay hapis cezası olarak belirlendiğinden, bu husus sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.

3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 7. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.12.2021 tarihli ve 2021/45 Esas, 2021/808 Karar sayılı kararında sanıkça öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden eleştiri nedenleri dışında herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
31.05.2023 tarihinde karar verildi.