Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/12938 E. 2023/1317 K. 27.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/12938
KARAR NO : 2023/1317
KARAR TARİHİ : 27.03.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir oldukları, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ceyhan Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.02.2018 tarihli ve 2017/74 Esas, 2018/48 Karar sayılı kararları ile sanıklar hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası ve üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin

Birinci, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı 4 yıl 8 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına, mahsuba karar verilmiştir.

2. … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 11.02.2019 tarihli ve 2018/2240 Esas, 2019/352 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik katılan vekili ile sanıklar müdafilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

3. … Bölge Adliyesi Mahkemesi 1. Ceza Dairesi kararının, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı tarafından suça vasfına yönelik aleyhe temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 08.03.2021 tarihli ve 2021/2693 Esas, 2021/3328 Karar sayılı kararı ile;
“Sanıkların elektirikçi olarak çalıştığı inşaatta katılanın da depo sorumlusu olarak çalıştığı, olay günü depoya malzeme almak için giden sanıklar ile katılan arasında daha önce aldıkları 3 adet uzatma seyyarının zimmetlerinde olduğu, bunların düşümü yapılmadan malzeme verilmeyeceğini söylemesi üzerine çıkan tartışmanın kavgaya dönüştüğü, katılanın beyanına göre sanıkların ikisinin de çekiçlerle kafasına birden fazla darbe ile vurdukları, katılanın kendinden geçmesi ve işyerindeki diğer çalışanların depoya yönelmeleri ile sanıkların depodan çıktıkları, katılanın kafa kemiklerinde 5. ağır dereceli kırıklar oluşarak hayati tehlike geçirdiği olayda;
Katılan hakkında düzenlenen Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nün 04.12.2015 tarihli adli raporunda ‘çekilen BBT de sol temporal bölgede kontüzyon ve 4,5 mm kalınlığında epidural hematom, sol orbita lateral duvarda zygomatik kemik anteriorunda ve sol frontotemporal kemiklerde lineer fraktürler bulunduğu’ ve katılanın hayati tehlike geçirdiğinin belirtildiği, ancak her bir yaralanmanın ayrı ayrı ve birlikte yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olup olmadığı hususunda belirlemede bulunulmadığı bu haliyle raporun hüküm kurmaya elverişsiz olduğu anlaşılmakla, tüm doktor raporları, tedavi evrakları ve grafilerinin Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Dairesi’ne gönderilip, katılandaki her bir yaralanmanın yaşamsal tehlike oluşturup oluşturmadığı ve TCK’nin 86 ve 87. maddelerindeki ölçütlere göre yaralanmasının niteliği konusunda duraksamaya yer vermeyecek şekilde kati raporu alındıktan sonra sanıkların eyleminin kasten yaralama ya da kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin hukuki durumunun tespit ve tayini gerektiği gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,”
Nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

4. Ceyhan 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.03.2022 tarihli ve 2021/55 Esas, 2022/56 Karar sayılı kararları ile sanıklar hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası ve üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı 4 yıl 8 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına, mahsuba karar verilerek dava dosyası, 5271 sayılı Kanun’un 307 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca doğrudan temyiz merciine gönderilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Vekilinin Temyiz Sebepleri
1. Sanıkların eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturduğuna,
2. Koşulları oluşmadığı hâlde 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği haksız tahrik indirimi uygulanmak suretiyle eksik ceza tayinine,
İlişkindir.

B. Sanıklar Müdafilerinin Temyiz Sebepleri
1. Sanıklar hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine,
2. Sanıkların eyleminin, meşru savunma kapsamında kaldığına,
3. Temel cezanın alt sınırdan belirlenmesi gerektiğine,
4. Katılanın yaralanmasına ilişkin adlî muayene raporları arasında çelişki bulunduğuna,
5. Sanıklar lehine haksız tahrik indiriminin en üst sınırdan uygulanması gerektiğine,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanıkların elektirikçi olarak çalıştıkları inşaatta katılanın da depo sorumlusu olarak çalıştığı, olay günü malzeme almak için depoya gittiklerinde katılanın önceden aldıkları zimmetlerindeki uzatma kablosunu teslim etmeden yeni malzeme alamayacaklarını söylemesi nedeniyle aralarında başlayan tartışmanın kavgaya dönüştüğü, sanıkların savunmalarına göre kendilerine sinkaflı sözlerle hakaret eden katılanın eline sopa alması üzerine sanıkların da katılana vurmaya başladıkları, sanık …’nin ayrıca çekiçle katılanın kafa bölgesine vurarak hayat fonksiyonlarına etkisi orta (3) derecede olan kafatasında kırığa, kırık sebebiyle gelişen epidural hematom nedeniyle hayati tehlike geçirmesine, sol maksilla ile sol zigomada hayat fonksiyonlarına etkisi orta (3) derecede olan kırığa neden olduğu, katılanın yaralanıp yere düşmesini müteakip depodan dışarı çıktıkları, kavga seslerini duyarak gelen diğer çalışanlar tarafından katılanın hastaneye kaldırıldığı anlaşılmıştır.

2. Sanıkların, üzerlerine atılı suçlamayı tevilli ikrarda bulundukları belirlenmiştir.

3. Kavga sesi duyup olay yerine gelen tanık …’ın aşamalardaki birbiri ile uyumlu beyanlarında kendisi gittiğinde katılanın ayağa kalkmaya çalıştığını sanıkların dışarı çıkmakta olduklarını bildirdiği tespit edilmiştir.

4. Sanıkların eylemi neticesinde katılanda meydana gelen yaralanmaya ilişkin Hukuki süreç başlığı altında (3) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmının gereği olarak Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı İstanbul 2. Adlî Tıp İhtisas Kurulu tarafından oybirliğiyle tanzim olunan, 27.12.2021 tarihli adlî muayene raporunda özetle;
a) Kafada saçlı deride 3 adet cilt cilt kesi tarif edildiği, incelenen grafilerde kafatasında sol frontotemporal kırık tespit edildiği, kafa bölgesinde epidural hematoma ve kafatası kemiklerinde kırığa neden olan yaralanmasının, kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, şahısta saptanan frontotemporal kırığın hayat fonksiyonlarını orta (3 üncü) derecede etkileyecek nitelikte olduğu,

b) Yüzde şakakta 3×1 cm. cilt cilt kesi tarif edildiği, incelenen grafilerde sol maksillada kırık, sol zigomada kırık tespit edildiği, yüz bölgesinde maksilla ve zigoma kemiklerinde kırık ve yumuşak doku lezyonlarına neden olan yaralanmasının, kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, şahısta saptanan sol maksilla ve zigoma kırıklarının müştereken hayat fonksiyonlarını orta (3 üncü) derecede etkileyecek nitelikte olduğu,
c) Sağ el dış kısımda yüzeyel sıyrık tarif edildiği, sağ elde yumuşak doku lezyonuna neden olan yaralanmasının, kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı, kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğu,
d) Tüm kemik kırıklarının müştereken hayat fonksiyonlarını ağır (4 üncü) derecede etkileyecek nitelikte olduğu,
Görüşünün bildirildiği belirlenmiştir.

5. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (3) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği ve gereğinin yerine getirildiği tespit edilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Katılan Vekilinin Temyiz Sebepleri Yönünden
1. Suç Vasfı Yönünden
Katılanın, aralarında başlayan tartışma üzerine aksi ispat olunamayan sanık savunmalarına göre kendilerine sinkaflı sözlerle hakaret ederek eline sopa aldığı, bu şekilde oluşan kavga ortamında sanıkların katılana vurmaya başladıkları, sanık …’nin ayrıca çekiç darbesi ile katılanı yaraladığı, olayın ani gelişmesi sebebiyle taraflar arasında öldürmeyi gerektirir bir sebebin bulunmadığı, eylemlerine kendilerinin devam etmediği, bu hususların, Mahkemece de değerlendirildiği ve sanıkların kastının yaralamaya yönelik olduğunun kabulü ile buna göre uygulama yapıldığı anlaşılmakla, hükümlerde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Haksız Tahrik Yönünden
Sanıkların, aksi ispat olunamayan savunmalarına göre katılanın hakaret etmesi üzerine kavganın başladığı, ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiğinin kesin olarak belirlenemediği, sanıklar lehine haksız tahrik uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümlerde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Sanıklar Müdafilerinin Temyiz Sebepleri Yönünden
1. Beraat Talepleri Yönünden
Tüm dosya kapsamı, katılanın aşamalarda değişmeyen istikrarlı anlatımları ile katılan hakkında tanzim olunan ve Olay ve Olgular başlığı altında (4) numaralı paragrafta ayrıntılarına yer verilen adlî muayene raporu karşısında sanıkların üzerilerine atılı neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçlarını iştirak halinde işledikleri sabit görülmekle haklarında mahkûmiyet kararları verilmesinde bir isabetsizlik tespit edilmediğinden, hükümlerde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Meşru Savunma Yönünden

Taraflar arasında olay anında başlayan tartışmanın kavgaya dönüştüğü, olay günü kavganın kim tarafından başlatıldığının kesin olarak belirlenemediği, bu hâli ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarihli ve 2002/4-238 Esas, 2002-367 sayılı Kararı ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarıyla uyumlu şekilde sanık lehine (1/4) oranında haksız tahrik indirimi uygulandığı, meşru savunma hükmünün uygulanabilmesi için ilk saldırının kimden geldiğinin kesin olarak belirlenmesinin ve meşru savunmanın unsurlarını teşkil eden saldırı ve savunmaya ilişkin diğer koşulların somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediğinin buna göre belirlenmesinin gerektiği belirlenmekle, hükümlerde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Temel Ceza ve Adlî Rapor Yönünden
Olay ve Olgular başlığı altında (4) numaralı paragrafta ayrıntılarına yer verilen adlî muayene raporunun hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olduğu, katılanın yaralanması sonucunda hayati tehlike geçirdiği hususunda aşamalarda alınan adlî muayene raporları arasında çelişki bulunmadığı dikkate alınarak sanıkların eylemleri neticesinde katılanın hayati tehlike geçirdiği ve hayat fonksiyonlarını müştereken ağır (4) derecede etkileyen kemik kırıkları meydana gelecek şekilde yaralandığı olayda, birden fazla nitelikli hâl ihlâline neden olan sanıklar hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenen temel cezada, aynı Kanun’un Cezanın belirlenmesi başlıklı 61 … maddesinin birinci fıkrasında belirtilen meydana gelen zararın ağırlığı, kastın yoğunluğu gibi ölçütler ile 5237 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında ifade edilen cezada orantılılık ilkesi dikkate alınarak sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiği, Mahkemece buna göre uygulama yapıldığı belirlenmekle, hükümlerde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

4. Haksız Tahrik Yönünden
Mahkemece ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiğinin şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilemediği belirtilerek Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarihli ve 2002/4-238 Esas, 2000/367 Karar sayılı kararı ve Yargıtay Ceza Dairelerinin bu karar yönünde, süreklilik arz eden uygulamaları ile uyumlu şekilde şüpheden sanık yararlanır ilkesi gözetilerek sanıklar hakkında kurulan hükümlerde asgarî oranda (1/4) haksız tahrik indirimi uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümlerde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ceyhan 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.03.2022 tarihli ve 2021/55 Esas, 2022/56 Karar sayılı kararlarında katılan vekili ile sanıklar müdafilerince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca Ceyhan 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

27.03.2023 tarihinde karar verildi.