YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/12642
KARAR NO : 2023/1088
KARAR TARİHİ : 16.03.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM : Mâhkumiyet
Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 13.01.2022 tarihli ve 2021/11742 Esas, 2022/221 Karar sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 24.11.2022 tarihli ve KD-2022/37021 sayılı itirazı üzerine yapılan inceleme neticesinde;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun’un) 308 inci maddesinin birinci
fıkrasında belirtilen kanunî süresinde yapılan itiraz başvurusu üzerine dava dosyası, aynı Kanun’un 308
inci maddesinin ikinci fıkrası gereği Dairemize gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İTİRAZ SEBEPLERİ
Sanık hakkında kurulan hükümde, sadece katılan vekilinin temyiz talebine ilişkin temyiz incelemesi yapıldığı, sanık müdafiinin geçerli temyiz talebine ilişkin inceleme yapılmayarak sanığın mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğinden gerektiğinden bahisle düzeltilerek onama ilâmının kaldırılmasına ve katılan vekili ile sanık müdafiinin temyiz istemlerine ilişkin düzeltilerek onama karar verilmesi talebine ilişkindir.
II. HUKUKİ SÜREÇ
1. … 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.05.2018 tarihli ve 2016/187 Esas, 2018/162 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 81 inci maddesinin birinci fıkrası, 35 inci maddesinin ikinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin (yazıyla) ncı fıkrası uyarınca 3 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. … 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.05.2018 tarihli ve 2016/187 Esas, 2018/162 Karar sayılı kararının katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 14.05.2019 tarihli ve 2018/5333 Esas, 2019/2721 Karar sayılı kararı ile
“Gerekçeli kararın bozma kararı sonrasında oluşturulan “Delillerin Tartışılması Değerlendirme ve Gerekçe” kısmında olayın, “olay günü alacak verecek meselesi yüzünden bir araya gelen taraflar arasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüştüğü, bir taraftan… ve ….,’nin diğer taraftan …, …, ….,, …., ve …’nin yer aldığı” şeklinde anlatıldıktan sonra sanıkların fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek katılan …’e yönelik suçları birlikte işlediklerinden bahisle kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılmalarına karar verildiğinin anlatılmasına göre, öldürmeye teşebbüs olayının ne şekilde gerçekleştiği, fikir ve eylem birliğinin nasıl oluştuğu, katılandan sanıklara yönelik tahrik oluşturan söz ve davranışların nelerden ibaret olduğu, Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açıklanıp tartışılmaksızın, Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK.nin 34 ve 230 uncu maddelerine aykırı olarak, dosyanın önceki aşamalarına yollamada bulunularak hükmün gerekçesiz bırakılması,” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
3. … 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.10.2020 tarihli ve 2019/337 Esas, 2020/339 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 81 inci maddesinin birinci fıkrası, 35 inci maddesinin ikinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin (yazıyla) ncı fıkrası uyarınca 3 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Vekilinin Temyiz Sebepleri
Sanık hakkında en ağır cezanın verilmesi gerektiğine vesaire ilişkindir.
B. Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
Sanığın eyleminin kasten yaralama suçunu oluşturduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay tarihinden önce sattığı bir araba nedeniyle katılan …’un sanık …’den alacağı olduğu, olay günü yanına arkadaşı ….,’yi de alan katılanın alacağını istemek için sanığın bulunduğu yer olan inşaata gittiği, …..,’nin aracın başında beklediği sırada katılanın inşaata girdiği, olay anında alkollü olan katılan ile sanık arasında yaşanan tartışma sırasında katılanın tokat atması ve hakaret etmesi üzerine sanık …’in haklarındaki hükümler kesinleşen sanıklar …, … ve … ile eylem ve irade birliği içerisinde hareket ederek katılanı darp ettikleri, olay yerinden kaçmaya çalışan katılanın üzerine doğru önce …’in tabancayla ateş ederek sol omuz kısmından yaraladığı, ardından …’in otomatik tüfekle birden fazla ateş ederek…’in yaşamını tehlikeye sokacak ve vücutta kemik kırılmasına neden olacak şekilde yaralayıp organ işlevinin sürekli zayıflamasına sebebiyet verdiği, sanık …’in olay yerinden kaçtığı anlaşılmıştır.
2. Sanığın kısmi ikrara yönelik savunması, katılanın beyanı ve bu beyanı doğrular nitelikteki Adli Tıp Kurumu … Şube Müdürlüğünce düzenlenen 17.10.2006 tarihli adli tıp raporu, tanık beyanları, … Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen 23.08.2006, 24.08. 2006 ve 25.08.2006 tarihli Uzmanlık Raporları, olay yeri görgü tespit tutanağı, olay yeri inceleme tutanağı, diğer tutanaklar, sanığa ait adli sicil ve nüfus kaydı dava dosyasında bulunmaktadır.
IV. GEREKÇE
A. İtiraz Yönünden
Sanık … vekilinin Hukuki Süreç başlığının (3) numaralı bendinde bilgilerine yer verilen kararı “katılan sanık” sıfatıyla temyizi üzerine Dairemizin 13.01.2022 tarihli ve 2021/11742 Esas, 2022/221 Karar sayılı ilamında katılan sıfatına yönelik inceleme yapıldığı halde sanık sıfatına yönelik incelemenin sehven yapılmadığı anlaşılmış olup Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.
B. Katılan Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
1. Temel Ceza Yönünden
Mahkemece sanık hakkında kurulan hükümde belirlenen temel cezanın 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesindeki kriterlere göre yerinde olduğu, sanık hakkında en üst hadden ceza verilmesini gerektirir bir durum olmadığı anlaşılmış olup hüküm bu yönüyle hukuka aykırı bulunmamıştır.
2. Vesaire Yönünden
a. Sanığın adli sicil kaydında yer alan … 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.09.2005 tarihli, 2005/246 Esas, 2005/141 Karar sayılı ilamı ile 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 342 nci maddesinin birinci fıkrası, 59 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 647 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi uyarınca erteli 1 yıl 8 ay hapis cezasına dair mahkumiyet hükmünün 11.07.2006 tarihinde kesinleştiği ve incelemeye konu suç tarihi itibarıyla tekerrüre esas olduğu anlaşılmış olup sanığın cezasının 5237 sayılı Kanun’un 58 inci
maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi gerektiği hususu hukuka aykırı bulunmuş, söz konusu hukuka aykırılıklar Yargıtay tarafından giderilmiştir.
b. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.
D. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi Yönünden
Mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemizin 18.02.2016 tarihli, 2015/3360 Esas, 2016/657 Karar sayılı ilamında, sanığın, haklarında hüküm kesinleşen sanıklar … ve … ile birlikte fikir ve eylem birliği içerisinde katılanı öldürmeye teşebbüs ettiğinin kabul edilmiş olması karşısında, sanık hakkında kasten öldürme suçundan mahkumiyet hükmü kurulmasında isabetsizlik olmadığı anlaşılmış olup hüküm bu yönüyle hukuka aykırı bulunmamıştır.
V. KARAR
1. Gerekçe bölümünün (A) bendinde belirtilen nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı İTİRAZININ KABULÜNE,
2. 5271 sayılı Kanun’un 308 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 13.01.2022 tarihli ve 2021/11742 Esas, 2022/221 Karar sayılı düzeltilerek onama KALDIRILMASINA,
3. Gerekçe başlığı altında (B-2.a) bölümünde açıklanan nedenle … 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.10.2020 tarihli ve 2019/337 Esas, 2020/339 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği sanık hakkında kurulan hükme “Sanığın adli sicil kaydında yer alan … 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.07.2006 tarihinde kesinleşen 23.09.2005 tarihli 2005/246 Esas, 2005/141 Karar sayılı ilamı ile mükerrir olduğu anlaşıldığından, cezasının 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve aynı maddenin yedinci fıkrası
uyarınca cezasının infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle hükmün oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.03.2023 tarihinde karar verildi.