YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/12343
KARAR NO : 2023/614
KARAR TARİHİ : 22.02.2023
MAHKEMESİ:Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Suça sürüklenen çocuk hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkileri bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bulancak Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.02.2016 tarihli ve 2013/178 Esas, 2016/123 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, 87 nci, maddesinin birinci fıkrasının (d) ve son bendi, 31 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2. Bulancak Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.02.2016 tarihli ve 2013/178 Esas, 2016/123 Karar sayılı sayılı kararının suça sürüklenen çocuk ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Birleşen) 3. Ceza Dairesinin Dairesinin 27.01.2021 tarihli ve 2020/17176 Esas, 2021/2251 Karar sayılı ilâmıyla;
1) Müştekinin yaralanmasına ilişkin alınan adli rapora göre; suça sürüklenen çocuğun eylemi nedeniyle müştekinin hayat fonksiyonlarını 3. derecede etkileyen kemik kırığına ve hayati tehlike geçirmesine neden olacak şekilde yaralandığı olayda, birden fazla nitelikli halin (TCK’nin 87/3 ve 87/1-d maddeleri) ihlali ile atılı suçu işleyen suça sürüklenen çocuk hakkında, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK’nin 86/1. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken, TCK’nin 3. maddesindeki cezada orantılılık ilkesi de gözetilerek hakkaniyete uygun ve sonuca etkili şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2) Tanık beyanları, suça sürüklenen çocuğun samimi anlatımı ve tüm dosya kapsamından suça sürüklenen çocuğun eylemini, TCK’nin 6/1-f. maddesi kapsamında silahtan sayılan odun parçası ile gerçekleştirdiği, hükmün gerekçesinde kabulün de bu yönde olmasına rağmen, mahkemece suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nin 86/1. maddesi uyarınca belirlenen temel cezadan, aynı Kanun’un 86/3-e hükmünün ek savunma hakkı verilerek uygulanması gerektiği gözetilmeden, aynı yasanın 87/1-son maddesi uyarınca sonuç cezanın 5 yıla çıkarılması,
3) 5237 sayılı TCK’nin 51/1. maddesinde fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında verilen 3 yıl ve daha az hapis cezalarının ertelenebileceği öngörüldüğü halde, adli sicil kaydına göre sabıkasız olan suça sürüklenen çocuk hakkında suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda olumlu kanaate varılıp varılmadığı denetime imkan verecek şekilde tartışılarak erteleme hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerekirken “Ceza miktarı itibariyle yasal koşulları oluşmadığından” şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile 5237 sayılı TCK’nin 51. maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi,
4) Suça sürüklenen çocuk hakkında takdiri indirim hükmü olan TCK’nin 62/1. maddesinin hükümde gösterilmemiş olması,”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
3. Bulancak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.11.2021 tarihli ve 2021/650 Esas, 2021/1148 Karar kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) ve son bentleri, 31 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 51 inci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının ertelenmesine ve cezanın 2 yıl 1 ay süreyle denetim süresine tabi tutulmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Vekilinin Temyiz Sebepleri
1. Cezanın alt sınırdan ayrılarak artırılması gerektiğine,
2. Vesaire,
İlişkindir.
B. Suça Sürüklenen Çocuk Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı yaralama eyleminde silah nedeniyle artırım yapılmasının yasal olmadığına,
2. Eksik inceleme ile karar verildiğine,
3. Vesaire
4. İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Suça sürüklenen çocuğun arkadaşları ile birlikte inşaatta oturup içki içtikleri sırada, katılan ve arkadaşlarının yanlarından geçerken, suça sürüklenen çocuğa “içkilerden bize de verirsin değil mi” dediği, suça sürüklenen çocuğun olumsuz cevap vererek “kavga etmesek iyi” dediği, katılanın bu sözü yanlış anlayarak “sen kimi dövüyorsun” diyerek karşılık verdiği, bunun üzerine suça sürüklenen çocuğun inşaatta bulduğu tahtayı katılanın başına vurmak suretiyle yaşamını tehlikeye sokacak ve kemik kırığı olacak şekilde yaraladığı belirlenmiştir.
2. Suça sürüklenen çocuk aşamalarda suçlamayı ikrar etmiştir.
3. Katılan hakkında düzenlenen Adli Tıp Kurumu … Grup Başkanlığı Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 03.12.2013 tarihli raporu dosya arasına alınmıştır.
4……,…..,…..,….,.’nin beyanları, 06.05.2013 tarihli görgü ve tespit tutanağı ve olay yeri basit krokisi dava dosyasında mevcuttur.
IV. GEREKÇE
A.Katılan Vekilinin Ceza Miktarına Yönelen Temyiz İstemi Yönünden
Suça sürüklenen çocuğun eylemi neticesinde, katılanın yaşamını tehlikeye sokacak şekilde yaralandığı aynı zamanda hayat fonksiyonlarını orta (2.) derecede etkileyen kemik kırığının meydana geldiği olayda, birden fazla nitelikli hal ihlaline neden olan suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesince temel cezaya hükmedilirken meydana gelen zararın ağırlığı ve kastının yoğunluğu da dikkate alınarak aynı Kanun’un 61 inci ve 3 üncü maddesindeki orantılılık ilkesi gözetilerek sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi, hukuka aykırı bulunmuştur.
B. Suça Sürüklenen Çocuk Müdafiinin Eskik İncelemeye Yönelen Temyiz İstemleri Yönünden
Suça sürüklenen çocuk yönünden, suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunduğu gözetilerek, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.11.2018 tarihli, 2016/6-986 Esas ve 2018/554 Karar sayılı ilamı da dikkate
alınarak 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35 inci maddesinin birinci fıkrası ve Çocuk Koruma Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmelik’in 20 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince sosyal inceleme raporu aldırılmadan yazılı şekilde karar verilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.
C. Suça Sürüklenen Çocuk Müdafiinin Silaha Yönelen Temyiz İstemleri Yönünden
Suça sürüklenen çocuğun ikrar içeren savunmaları, katılan beyanları ile uyumlu adlî muayene raporları ile tanıklar beyanları, olayda kullanıldığı tespit edilen 1 adet 90 cm uzunluğunda, 5×5 cm ebadında, köşeli, üzerinde iki adet ağaç ve bir adet demir çivi bulunan ahşap odun parçasının muhafaza altına alındığına dair 06.05.2013 tarihli görgü ve tespit tutanağı ile olay yeri krokisi karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında silah niteliğinde olan odun parçası ile yaralama eylemini gerçekleştirdiği anlaşıldığından, suça sürüklenen hakkında mahkûmiyet hükmü kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
D. Vesaire Yönünden
Yargıtay (Birleşen) 3. Ceza Dairesinin 27.01.2021 tarihli ve 2020/17176 Esas, 2021/2251 Karar sayılı bozma ilâmının, suça sürüklenen çocuk aleyhine hususlar içerdiği, 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca suça sürüklenen çocuğa aleyhe bozma ilâmına karşı diyeceği sorulmadan hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde (A), (B) ve (D) paragraflarında açıklanan nedenlerle Bulancak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin,03.11.2021 tarihli ve 2021/650 Esas, 2021/1148 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekilinin ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz istekleri gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
22.02.2023 tarihinde karar verildi.