Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/12132 E. 2023/6924 K. 09.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/12132
KARAR NO : 2023/6924
KARAR TARİHİ : 09.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/871 E., 2022/1137 K.
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 09.03.2022 tarihli ve 2021/36 Esas, 2022/103 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 81 … maddesinin birinci fıkrası, 35 … maddesinin ikinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 54 üncü maddesinin birinci fıkrası, 58 … maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları ile 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 10 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, müsadereye, cezasının ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve mahsuba karar verilmiştir.

2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 08.09.2022 tarihli ve 2022/871 Esas, 2022/1137 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi; sanığın kastının öldürmeye yönelik olmadığına, sanığın eyleminin meşru savunma kapsamında kaldığına, haksız tahrik indiriminin en üst hadden yapılması gerektiğine, sanığın cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesinin hatalı olduğuna, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Tarafların aileleri arasında eskiye dayanan husumet bulunduğu, olay günü saat 00.15 sularında katılanın Taşıyan isimli marketin önünde bulunduğu esnada sanığın sevk ve idaresindeki ön koltuğunda tanık …’nin bulunduğu bir araçla yaklaşarak durduğu, aracı fark eden katılanın araca doğru yöneldiği ve aracın sağ ön tarafına geldiği, sanığın aksi kanıtlanamayan, tanık anlatımları ile desteklenen savunmasında belirttiği üzere katılanın sanığa “Ne bekliyorsun burada” deyip sinkaflı küfür ettiği, bunun üzerine sanığın yanında bulunan silahla katılana iki el ateş ederek göğüs bölgesi ve sağ kolundan yaraladığı, yaralanan katılanın olay yerinden uzaklaşmaya çalıştığı ve sokak üzerinde başka bir olay nedeniyle beklemekte olan ambulansa doğru gittiği, katılanın ambulansın yanına geldiği esnada sanığın kullandığı aracı katılanın üzerine sürerek katılana aracıyla çarptığı, yere düşen katılanın ambulansa bindirildikten kısa bir süre sonra aynı aracın yeniden ambulansın arkasına geldiği ve sanığın ambulansa doğru koşarak gittiği, ambulansın hareket ederek hastaneye doğru yola çıkması üzerine aracına döndüğü, aracın sol arka tarafına bindiği ve aracın olay yerinden ayrıldığı anlaşılmıştır.

2. Sanığın savunması ikrara yöneliktir.

3. Sanığın eylemi sonucu katılanda meydana gelen yaralanmaya ilişkin … Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 04.01.2022 tarihli;
“SONUÇ: A-Kişinin vücudunda ateşli silah nedeni ile bir tanesi göğüs bölgesinden bir tanesi sağ kol bölgesinden olmak üzere toplamda 2 (iki) bölgeden yaralanma meydana geldiği,
B- Ameliyatında herhangi bir mermi çekirdeğinin bulunmadığının belirtilmiş olması ve yapılan görüntüleme raporlarında da vücutta herhangi bir mermi çekirdeği bulunduğuna dair bir tespit bulunmaması nedeni ile her iki bölge yaralanmasında da ayrı ayrı giriş ve çıkış deliklerinin olmasının beklendiği,
C- Kişinin göğüs bölgesinde meydana gelen yaralanmanın;
1- Kişinin yaşamını tehlikeye sokacak bir duruma neden OLDUĞU,
2- ….kişide tarif edilen kosta kırığının yaşam fonksiyonlarını ORTA (2) derecede etkileyecek nitelikte OLDUĞU,

4- Göğüs bölgesi yaralanması için giriş yada çıkış nedenli olduğu ayrımı yapılamayan bir adet yaralanma deliği tarif edildiği (sol sternum yanı olarak tarif edilen), olması beklenen diğer deliğin (giriş/çıkış) muhtemelen sağ pektoral bölgedeki ileri derecede şişlik ve hematom nedeni ile tespit edilemediği, bu nedenle yaralanmanın yönü ve trasesi hususunda tıbben görüş bildirilemeyeceği,
D- Kişinin sağ kol bölgesinde meydana gelen yaralanma için giriş deliği “muhtemel” olarak tarif edildiği ancak bir çıkış deliği tarif edilmediği, bu nedenle yaralanmanın yönü ve trasesi hususunda tıbben görüş bildirilemeyeceği, bu yaralanma nedeni ile herhangi bir kemik kırığı yada büyük damar sinir yaralanması tarifi yapılmadığından yaralanmanın yumuşak doku seyirli olduğunu kanaatine varıldığı, bu nedenle;
1- Kişinin yaşamını tehlikeye sokacak bir duruma neden OLMADIĞI,
2- Yumuşak doku seyirli ateşli silah yaralanması nedeniyle kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLMADIĞI,
E- Kişi hakkında mevcut tıbbi bilgilerden tüm yaralanmaları tek bir mermi çekirdeği seyri nedeniyle mi geldiği yoksa bir birinden ayrı iki mermi çekirdeği seyri ile meydana geldiği ayrımının bu hali ile yapılamadığı,”
Görüşlerine yer verilen adli tıp raporu dava dosyasında mevcuttur.

4. Sanık savunmaları, katılan beyanları, tanık anlatımları, katılanın yaralanmasına ilişkin adli muayene raporları, olay yeri inceleme raporu, İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen 08.09.2020 tarihli tabanca, kovan ve fişek incelemesine ilişkin uzmanlık raporu, görüntü izleme tutanakları, olay, yakalama, muhafaza altına alma, savcı görüşme ve telsim tutanağı, diğer tutanaklar, sanığın adli sicil ve nüfus kaydı dava dosyasında mevcuttur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
İleri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, sanığın suçta kullandığı tabancanın öldürmeye elverişliliği, 2-3 metreden iki kez yapılan atış sonucu katılanın biri göğüs bölgesinden diğeri sağ kol bölgesinden olmak üzere iki yerinden yaralandığı, göğüs bölgesindeki yaralanmanın damar yaralanmasına ve kosta kırığına neden olup yaşamsal tehlike geçirmesine neden olduğu, sol koldaki yaralanmasının basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte olduğu, sanığın, katılanı ateşli silahla yaralamasının ardından sokakta bulunan ambulansın yanına giden ve kapı kolundan tutan yaralı vaziyetteki katılana otomobiliyle çarptığı hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde sanığın eyleme bağlı olarak açığa çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğunun kabulünde isabetsizlik bulunmadığı, sanık aşamalardaki savunmalarında aracın yanına gelen katılanın elini beline atması üzerine silahla ateş ettiğini savunsa da, katılandan sanığa yönelen saldırı

bulunduğuna ilişkin dosya kapsamından delile ulaşılamadığı, katılanın kamera görüntülerinde belinde bıçak olduğu kabul edilse dahi sanığın katılana tabanca ile birden fazla ateş edip kaçan katılanın peşinden giderek aracı ile çarpması şeklindeki eylemi orantılı olmadığından meşru savunma koşullarının oluşmadığı, katılandan sanığa yönelen ve haksız tahrik oluşturan eylemin ulaştığı boyut dikkate alındığında asgari oranda haksız tahrik indirimi yapılmasının yerinde olduğu, katılanın yaşamsal tehlike geçirecek ve kemik kırığı meydana gelecek şekilde yaralandığı olayda 5237 sayılı Kanun’un 35 … maddesinin ikinci fıkrasına göre belirlenen cezanın üst sınıra yakın belirlenmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşıldığından, hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 08.09.2022 tarihli ve 2022/871 Esas, 2022/1137 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

09.11.2023 tarihinde karar verildi.