Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/11580 E. 2023/470 K. 16.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/11580
KARAR NO : 2023/470
KARAR TARİHİ : 16.02.2023

MAHKEMESİ:Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli kasten öldürme
HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi kararı

Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 22.09.2022 tarihli ve 2022/3014 Esas, 2022/7253 Karar sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 09.11.2022 tarihli ve KD-2020/5265 sayılı itirazı üzerine yapılan inceleme neticesinde;

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 308 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca yapılan itiraz başvurusu üzerine dava dosyası, aynı Kanun’un 308 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği Dairemize gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İTİRAZ SEBEPLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz başvurusu, sanık hakkında kurulan hükümde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 29 uncu maddesinin birinci fıkrası kapsamında yer alan haksız tahrik hükmünün uygulanmaması gerektiğinden bahisle onama ilamının kaldırılmasına ve katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmesi talebine ilişkindir.

II. GEREKÇE
Oluşa, dosya kapsamına ve tanık beyanlarına göre; sanık ile maktulün karı koca oldukları ve uzun süredir oğulları olan katılan …’nın tanık …..,’dan kiraladığı evde …’nın beş çocuğu, eşi ….,ve diğer oğulları katılan … ile birlikte ikamet ettikleri, maktulün suç tarihi itibariyle 64 yaşında olduğu ve Kürtçe konuştuğu Türkçe’yi bilmediği, aynı apartmanda oturan tanık …..,’nın kardeşi olan…’un ise suç tarihinde 51 yaşında olduğu, ….., bilmediği ve işi nedeniyle yurt dışında çalıştığı, aralıklarla ülkeye giriş çıkış yaptığı, sanığın her aşamadaki değişmeyen savunmasına göre ikamet ettikleri tarihten itibaren maktulün, ….,ile ilişkisi olduğu zannıyla hareket ettiği, bu duruma kendisini inandırarak bir kurgu yarattığı, bunun sonucu olarak eylemini gerçekleştirdiği anlaşılan olayda, dosyada bulunan deliller kapsamında sanık savunmasının doğruluğunu gösterir somut ve inandırıcı delil edilemediği, maktul ile…’un yaşı, ortak konuşma dilinin bulunmaması, maktulün ikamet ettiği evde bulunan kişi sayısı, maktulün ve sanığın karakter yapısını tanımlayan tanık ile katılan beyanları dikkate alındığında sanığın maktul ile…’u çıplak ve uygunsuz şekilde yakaladığına ilişkin savunmasına itibar edilemeyeceğinin anlaşılması ve sanığın kendi yarattığı şüphe ile eylemi gerçekleştirmesi karşısında 5237 sayılı 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen kaçınılmaz bir hatanın mevcut olduğundan da söz edilemeyeceği anlaşılmakla, maktul ile geçici olarak aynı apartmanda ikamet eden…’un kullandığı cep telefonunun baz istasyonlarının örtüşmesinin beklenen durum olduğu, yine işi nedeniyle sıklıkla yurt dışında bulunan…’un tam olarak iddia olunan aldatma eyleminin gerçekleştiği tarih dahi belli olmadığı halde olay nedeniyle yurt dışında çıkmış olduğunun kabul edilmesi suretiyle hatalı değerlendirme ile maktulden sanığa yönelen haksız tahrik teşkil eden söz veya davranış bulunmadığı halde sanık hakkında haksız tahrik nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezasından indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayin edilmesi nedeniyle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.

III. KARAR
1. Gerekçe bölümünde belirtilen nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı İTİRAZININ KABULÜNE,

2. 5271 sayılı Kanun’un 308 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 22.09.2022 tarihli ve 2022/3014 Esas, 2022/7253 Karar sayılı “temyiz istemlerinin reddi ile hükmün onanması” ilamının KALDIRILMASINA,

3. Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 19.11.2021 tarihli 2021/3353 Esas ve 2021/3647 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.04.2019 tarihli, 2018/223 Esas ve 2019/113 Karar sayılı kararının sanık ve müdafii tarafından istinaf edilmiş olması nedeniyle, 5271 sayılı Kanun’un 283 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,

4. İlamın diğer yönlerinin aynen korunmasına,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca … 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

16.02.2023 tarihinde karar verildi.