Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/11537 E. 2023/882 K. 07.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/11537
KARAR NO : 2023/882
KARAR TARİHİ : 07.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. GEREKÇE
Yokluğunda verilen gerekçeli kararın sanığa, 13.06.2012 tarihinde hükümlü olarak bulunduğu Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü aracılığı ile tebliğ edildiği, ancak 5271 sayılı Kanun’un 35 … maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca kararın “okunup anlatılmasının gerektiği ve aynı Kanun’un 263 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre ”bulunduğu ceza infaz kurumu müdürüne beyanda bulunmak veya bu hususta bir

dilekçe vermek suretiyle de kanun yollarına başvurabileceği” hususunun belirtilmediği anlaşılmakla, sanığa yapılan gerekçeli karar tebliğinin usulüne uygun olmadığı, sanığın öğrenme üzerine temyiz isteminin süresinde olduğunun kabulü ile yapılan incelemede;

1. Sanığın çıkan tartışmada mağduru bıçakla vurarak Şişli Adli Tıp Şubesince tanzim olunan 18.03.2008 tarihli raporda belirtildiği üzere; “Basit bir tıbbî müdahale ile giderilemeyecek” şekilde yaraladığı olay nedeniyle kasten yaralama suçundan yapılan yargılama neticesinde, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 … maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrüre karar verilmiştir.

2. 5237 sayılı Kanun’un Dava zamanaşımı başlıklı 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının ilgili bölümüne göre;
“Kanunda başka türlü yazılmış olan haller dışında kamu davası;
…,
…,
…,
(e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl,
Geçmesiyle düşer.”

3. 5237 sayılı Kanun’un Dava zamanaşımı süresinin durması veya kesilmesi başlıklı 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası; “Kesilme halinde, zamanaşımı süresi ilgili suça ilişkin olarak Kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzar.” şeklinde düzenlemeye haizdir.

4. Sanık hakkında açılan kamu davasına konu suçun, 5237 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin birinci fıkrası ve 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi kapsamında bulunduğu ve 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı sürelerine tabi olduğu belirlenmiştir.

5. Bu açıklamalar ışığında dava zamanaşımı incelendiğinde; suç tarihi olan 18.03.2008 tarihi ile temyiz inceleme tarihi arasında 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve aynı Kanunun 67 nci maddesinin dördüncü fıkrasında öngörülen öngörülen 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğu belirlenmiştir.

II. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul 27. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.05.2012 tarihli ve 2008/870 Esas, 2012/1531 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
07.03.2023 tarihinde karar verildi.