Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/11144 E. 2023/3383 K. 22.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/11144
KARAR NO : 2023/3383
KARAR TARİHİ : 22.05.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Beraat

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.03.2018 tarih, 2018/11-38 Esas ve 2018/113 Karar sayılı kararı uyarınca ilk derece mahkemesince verilen “mahkûmiyet” kararı, istinaf mercii tarafından “beraat” kararı verilerek hüküm türü değiştirildiğinden, temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.05.2018 tarihli ve 2017/118 Esas, 2018/159 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında katılana yönelik silahla kasten yaralama suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 62 … maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 … maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına, karar verilmiştir.

2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26. Ceza Dairesinin, 02.02.2021 tarihli ve 2019/2521 Esas, 2021/129 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün kaldırılarak, sanık hakkında silahla kasten yaralama suçundan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine hükmedilmek suretiyle düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddine, karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılanın temyiz sebepleri; sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmesi gerektiğine, suç niteliğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Katılanlar … ve … ile sanık …’un daha önce aynı dosyada yargılanıp ceza aldıkları, bu nedenle aralarında husumet ve çok sayıda soruşturma, yargılama dosyası bulunduğu, olay günü saat 21.00 saralarında katılanların tanık … ile birlikte Kağıthane’de bulunan iş yerinin önünde otururken, yoldan geçen camları siyah film kaplı aracın sol arka camından 8-10 el ateş edildiği, açılan ateş sonucu katılan …’nin adlî muayene raporunda belirtilen biçimde yaralandığı olayda, tarafların önceye dayalı aralarında husumet olmaması, yaraların niteliği, atış mesafesi göz önüne alınarak, sanık hakkında silahla kasten yaralama suçundan uygulama yapıldığı, anlaşılmıştır.

2. Katılana ait adlî muayene raporları, olay yeri inceleme raporu ile basit krokisi, uzmanlık raporları, adli sicil kayıtları ve tutanaklar dava dosyasında mevcuttur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde, sanık ile katılan … arasında husumet bulunduğu, katılan …’nin aşamalarda alınan beyanlarının çelişkili olduğu, katılan …’nin beyanlarının dosya kapsamındaki deliller ile bağdaşmadığı, sanığın tüm aşamalarda suçlamaları kabul etmediği, tanık …’nin olay günü ateş eden şahsı görmediğine dair beyan içerikleri birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı suçu işlediği hususunun şüphede kaldığı, sanığın inkara yönelik savunmasının aksine, atılı suçu işlediğine dair hakkında her türlü şüpheden uzak, mahkumiyetine yeterli, kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığı, gerekçeleriyle İlk Derece Mahkemesince kurulan hükmün kaldırılarak, sanık hakkında silahla kasten yaralama suçundan beraatine hükmedilmek suretiyle düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddine karar verildiği, anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Katılanın Temyiz Sebepleri Yönünden
Dosya kapsamına göre; sanık ile katılan … ve kardeşi … arasında önceye dayalı husumet bulunduğu, olay günü saat 21.00 sıralarında, katılan ve kardeşinin, tanık … ile birlikte kendilerine ait iş yerinin önünde bulundukları esnada, aniden ortaya çıkan siyah renkli bir araçtan tabanca ile çok sayıda ateş edildiği, katılanın 14-15 el ateş edildiğini iddia ettiği, olay yerinde de 8 adet boş kovan bulunduğu, katılan ve kardeşinin ateş eden kişinin sanık olduğunu gördüklerini baştan itibaren tüm aşamalarda beyan ettikleri, başka birinin olma ihtimalinden söz etmedikleri, yanlarında tanık …’nin de bulunduğunu ancak aracın geldiği ve ateş edilen yöne arkasının dönük olduğunu söylediiği, tanığın da ateş edeni görmediğini ve bununla birlikte sanığın arkadaşı olduğunu beyan ettiği anlaşılan olayda; katılan ve kardeşinin tüm aşamalarda istikrarlı, ayrıntılı ve örtüşen beyanlarında, ateş eden kişinin aralarında husumet bulunan sanık olduğunu gördüklerini söylemiş olmaları, eylemi gerçekleştiren kişinin başkası olduğunu görmüş olmaları halinde sanığa isnat etmelerinin hayatın olağan akışına da uygun olmadığı göz önüne alınarak, aralarında var olan husumet, suçta kullanılan tabancanın elverişliliği, akşam saatlerinde araç içinden yapılan çok sayıda atış, katılanın üç isabet almış olması karşısında, sanığın eyleme bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu gözetilmeden, kasten öldürmeye teşebbüs suçundan mahkûmiyeti yerine, yazılı şekilde beraatine hükmedilmesi nedeniyle hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmuştur.
Uygulamaya göre de; 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, Bölge Adliye Mahkemesinin “İlk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine, 303 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine” karar verebileceği düzenlenmiş olup ; bölge adliye mahkemesi tarafından “delil değerlendirmesi yapılması suretiyle” karar verilmesi için, 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşma açılarak delil değerlendirilmesi yapıldıktan sonra, yerel mahkemenin aksine uygulama yapılmasına karar verilmesi halinde, 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ilk hükmün kaldırılarak yeniden hüküm kurulması yerine, yazılı biçimde duruşma açılmadan delil değerlendirilmesi yapılmak suretiyle sanık hakkında beraat kararı verilerek istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddine karar verilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle katılanın temyiz sebepleri yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26. Ceza Dairesinin, 02.02.2021 tarihli ve 2019/2521 Esas, 2021/129 Karar sayılı kararının sübut ve suç niteliği yönünden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdiren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26. Ceza Dairesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
22.05.2023 tarihinde karar verildi.