Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/10989 E. 2023/881 K. 07.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/10989
KARAR NO : 2023/881
KARAR TARİHİ : 07.03.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet

İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.12.2018 Tarihli ve 2017/31Esas, 2018/580 Karar Sayılı Kararı
Sanık hakkında katılana yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Kanunu’nun 81 inci maddesinin birinci fıkrası, 35 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

B. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 18.09.2019 Tarihli ve 2019/334 Esas, 2019/1395 Karar Sayılı Kararı
İlk Derece Mahkemesince kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık hakkında katılana yönelik neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 inci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları ve 63 üncü maddesi uyarınca 4 yıl 8 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mahsuba karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
Kararın usul, yasa ve fiili gerçeklere aykırı olduğuna, ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanığın işçi alacağından dolayı husumetli olduğu katılana birden fazla kez ateş ettiği, Adli Tıp Raporuna göre katılanın vücudunda yedi adet silahla yaralama bulgusuna rastlanıldığı, her ne kadar katılan hayati tehlike geçirmemiş ise de, vücudundaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarını ağır (6.) derecede etkileyecek nitelikte olduğu, sanığın gece vaktinde ateş etmesi, katılanın ilk atış sonucu düşmesinden sonra diğer atışların yerdeyken yapılmış olması, mermilerin ayak kısmına isabet etmesinin sanığın ayak kısmını hedef aldığını göstermeyeceği, yerde yatan adamın ayağına gelen mermilerin göğüsüne sırtına, başına gelmesinin de kuvvetle muhtemel olması sebepleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde sanığın kastının öldürmeye yönelik olduğu anlaşılmıştır.

2. Sanığın üzerine atılı suçlamayı inkar ettiği belirlenmiştir.

3. Katılan aşamalarda benzer beyanlarda bulunmuştur.

4. Tanıkların beyanları tespit edilerek dava dosyasına eklenmiştir.

5. 17.06.2016 ve 23.07.2016 tarihli tutanaklar dava dosyasında bulunmaktadır.

6. Sanığın eylemi sonucunda katılanın yaralanmasına ilişkin olarak … Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nün 13.12.2016 tarihli raporunda;
”Sol femur proksimalde 2, tibia ön yüzde 1, tibia lateral yüzde 2, sağ ayak bilek medialinde 1, femur medial şaft bölgesinde 1 adet ateşli silah yarası izlendiği, grafilerde sol tibia şaft fraktürü ve lateral malleol fraktürü tespit edildiği, yaralanmaların kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı, basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olmadığı, kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin ağır (6.) derecede olduğu..”
Şeklinde görüş açıklandığı görülmüştür.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı; ”..ancak sanıkla mağdur arasında öldürmeyi gerektirir bir husumet bulunmayışı, yaralanmaların vücudun alt bölgelerinde olması, sanığın eylemine kendiliğinden son verip hayati bölgelere isabet ettirme imkanı varken bunu yapmamış olması dikkate alındığında kastının yaralamaya yönelik olması karşısında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması” isabetsizliğine yer verildiği ve sanık hakkında katılana yönelik neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama suçundan yeniden hüküm kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
A. Sübut
Katılanın aşamalardaki beyanları, tanıklar….., ve …..,.’nin kolluk ifadeleri, katılanın yaralanmasına ilişkin olarak Olay ve Olgular başlığı altında (6) numaralı paragrafta belirtilen adlî raporunun içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanığın üzerine atılı suç sabit olduğundan hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Suç Vasfı
Katılanın suç tarihinden önce sanığın yanında işçi olarak çalışmasından kaynaklanan işçi alacağı sebebiyle taraflar arasında husumetin bulunduğu, katılanın birkaç kez alacağını istemesine rağmen sanığın borcunu ödemediği gibi katılana yönelik sinkaflı sözlerle hakaretlerde bulunduğu, olay günü sanığın katılana telefon açarak buluşmaya davet ettiği, katılanın gece 22:30 sularında buluşma yeri olan parkta beklediği esnada sanığın idaresindeki otomobil ile gelip araçtan inmeyerek yol kenarında beklemekte olan katılana toplamda beş el ateş ettiği, katılanın her iki ayak bileği ve sol uyluk bölgesinden hayati fonksiyonlarına etkisi ağır (6.) derecede kemik kırıklarına neden olacak şekilde yaralandığı olayda henüz husumet boyutuna ulaşmamış olsa da aradaki alacak verecek ihtilafının varlığı, atış sayısının fazlalığı, katılana ait Adli Tıp raporunda belirtildiği üzere yedi atışa ilişkin kurşun izinin tespit edilmesi, katılanın ilk atıştan sonra isabet alıp yere düşmesine rağmen vazgeçmeyen sanığın atışlarına devam etmesi, katılanın üst ekstremite ve femur bölgesinde de yaralanma bulunması gece sayılan bir zamanda devam eden sonraki atışlarda hedef seçme imkanının ortadan kalkması karşısında, sanığın eyleme bağlı ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu anlaşılmakla, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde kasten yaralama suçundan hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

C. Eksik İnceleme
Katılana ait tüm tedavi evrakları ve raporlarla birlikte en yakın Adli Tıp kurumuna sevk edilerek yaralanmasının duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması veya yitirilmesi niteliğinde olup olmadığına ilişkin raporun alınmasından sonra 5237 sayılı Kanunun 35 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca alt ve üst sınırlar arasında takdir hakkının kullanılması gerektiği gözetilmeyerek eksik inceleme ile karar verilmesi hukuka aykırılık bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (B ve C) bentlerinde açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz istemi suç vasfı ve eksik inceleme yönünden yerinde görüldüğünden, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 18.09.2019 tarihli ve 2019/334 Esas, 2019/1395 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, 5271 sayılı Kanunun 307 nci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … 3. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

07.03.2023 tarihinde karar verildi.