YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/10829
KARAR NO : 2023/1861
KARAR TARİHİ : 10.04.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 11. Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.05.2015 tarihli ve 2014/152 Esas, 2015/325 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının
(c) bendi ve aynı maddenin son cümlesi, 29 uncu maddesi, 62 nci maddesi, 51 inci maddesi, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın ertelenmesine,
2. Hükmün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay (birleşen) 3. Ceza Dairesinin 23.01.2020 tarihli ve 2019/17813 Esas, 2020/1602 Karar sayılı kararı ile “savunma hakkının kısıtlanmış olması, uygulama hatası, haksız tahrikin oranı, ertelemeye engel adlî sicil kaydı bulunduğu halde erteleme hükümlerinin uygulanmış olmasının hatalı olduğu, ertelemeye ilişkin usulî eksiklik ile hak yoksunluklarında yapılan yasal değişikliğin değerlendirilmesi gerektiğinden” bahisle bozulmasına,
3. … 11. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.03.2021 tarihli ve 2020/150 Esas, 2021/206 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ve aynı maddenin son cümlesi, 29 uncu maddesi, 62 nci maddesi, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca sanığın 1 yıl 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın ertelenmesine,
Karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi; suçun silahtan sayılan aletle işlenmediğine, sanığın kendini koruduğundan bahisle meşru savunma ve meşru savunmada sınırın aşılmasına, ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay tarihinde sanığın ev arkadaşı ile mağdur … arasında çıkan tartışmaya sanığın dahil olduğu, silahtan sayılan sopa ile mağdura vurup sabit iz meydana gelecek şekilde yaraladığı anlaşılmıştır.
2. Sanık savunmaları, mağdur ve tanık anlatımları, adli raporlar, tutanaklar, bozma öncesi ve sonrası yargılama sürecine ait evraklar dosya arasında bulunmaktadır.
3. Hukukî süreç başlığı altında (2) numarada gösterilen bozma ilâmının gereklerinin yerine getirildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Sanık müdafiinin suçun silahtan sayılan aletle işlenmediğine, meşru savunma ve sınırın aşılmasına, mahkumiyet kararının hukuka aykırı olduğuna yönelen temyiz sebepleri yönünden;
“İleri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, alınan raporların yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, 5237 sayılı Kanun’un altıncı maddesinin (f) bendinin dördüncü cümlesinde belirtilen ‘fiilen saldırı ve savunmaya elverişli şeylerin’ silah tanımı içinde kabul edilmesi karşısında, sanığın sopa ile işlediği eylemde 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendinin uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı, mağdurdan
sanığa veya ev arkadaşına yönelen ve başka türlü def etme imkanı olmayan saldırı gerçekleştiğine dair iddia ve delil bulunmadığı, bu nedenle meşru savunma veya sınırın aşılmasının koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından anılan temyiz sebeplerinin incelenmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 11. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.03.2021 tarihli ve 2020/150 Esas, 2021/206 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
10.04.2023 tarihinde karar verildi.