Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/10490 E. 2023/3680 K. 29.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/10490
KARAR NO : 2023/3680
KARAR TARİHİ : 29.05.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun’un) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Alanya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 05.07.2018 tarihli ve 2017/55 Esas, 2018/250 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, 87 nci maddesinin birinci fıkrası (d) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü fıkraları uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 02.12.2020 tarihli ve 2018/3289 Esas ve 2020/2643 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafii ve katılan vekilinin istinaf başvurularının kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 …
maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 … maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, 87 nci maddesinin birinci fıkrası (a) ve (d) bentleri, 58 … maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü fıkraları uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

3. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca özet olarak; sanığın 5237 sayılı Kanun’un 87 nci maddesinin (a) bendi kapsamında ek savunması alınmadan hüküm kurulması nedeniyle kararın bozulması gerektiği görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Katılan vekilinin temyiz istemi; kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması gerektiğinden suç vasfının hatalı belirlendiğine ilişkindir.

2.Sanık müdafiinin temyiz istemi; sanığın atılı suçu işlemediğinden bahisle beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1.Suç tarihinde sanık …’in sevk ve idaresindeki motosiklet ile inceleme dışı sanık …’ın motorsikletin arkasında yolcu olarak bulunduğu halde seyir halinde iken katılan …’in kullandığı aracı solladıkları esnada aracın sol aynasına temas etmeleri üzerine motorun yalpalayarak düşme tehlikesi geçirdiği, sonrasında her iki sanığın ana avrat sinkaflı küfürler ederek katılanın bulunduğu aracın yanına giderek katılanı tekme ve yumrukla darp ettikleri anlaşılmıştır.

2. Sanık … aşamalarda üzerine atılı suçlamayı inkar etmiştir. İnceleme dışı sanık … üzerine atılı suçlamayı tevil yollu ikrar etmiştir.

3.Katılan, sanıkların kendisini darp ederek yaraladığını beyan etmiştir.

4.Olaya ilişkin bilgisi ve görgüsü olan tanık beyanlarının dava dosyasında bulunduğu anlaşılmıştır.

5.Katılan hakkında tanzim olunan adli muayene raporlarında yaralanmalarının yaşamını tehlikeye soktuğu, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte bulunmadığı, vücuttaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin ağır (4) derece olduğu, yüzde sabit iz niteliğinde olmadığı, duyulardan ve organlardan birinin işlevinin sürekli yitirilmesi niteliğinde olduğu bildirilmiştir.

6.Olay tutanağı, görüntü inceleme tutanağının dava dosyasında bulunduğu anlaşılmıştır.

7.Sanığa ait güncel adli sicil kaydının dava dosyasında bulunduğu anlaşılmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince hükme dayanak yapılan adli raporun eksik olduğu yeniden aldırılan adli rapora göre; sanık hakkında temel ceza belirlenirken üst sınıra yakın ceza belirlenmesi gerektiği kanaatine varılmış, ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılarak, sanığın kişinin yaşamını tehlikeye sokacak ve duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına neden olacak şekilde yaralama suçundan temel cezanın üst sınırdan belirlenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1.Sanık Müdafii Ve Katılan Vekilinin Temyiz Sebebleri Yönünden Yapılan İncelemede
“İleri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, inceleme dışı sanık …’ın ve katılan ile tanık beyanlarında sanık …’in de katılana saldırdığı ve dosyadaki delillerle uyumlu adli rapor karşısında eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, alınan raporların yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, taraflar arasında olay öncesinde bir husumet bulunmadığı, sanıkların katılanı yumrukla vurarak yaraladıkları, engel bir durum bulunmamasına rağmen sanığın eylemine kendiliğinden son verdiği, sanığın kastının yaralamaya yönelik olduğu anlaşıldığından anılan temyiz sebeplerinin incelenmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Ek Savunma Hakkı Yönünden Yapılan İncelemede
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 tarihli 2015/1167 Esas ve 2017/247 Karar sayılı kararı uyarınca sanık hakkında düzenlenen iddianamede sevk maddeleri arasında 5237 sayılı Kanun’un 87 nci maddesi birinci fıkrası son cümlesi ve 58 … maddesi bulunmadığı halde, bu hususta açıklamalı davetiye tebliğ edilmiş olmasıyla yetinilerek, 5271 sayılı Kanun’un 282 nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendindeki “Sanık, müdafii, katılan ve vekilinin davetiye tebliğ edilmesine rağmen duruşmaya gelmemesi hâlinde duruşmaya devam edilerek sanığın sorgu tutanakları anlatılmak suretiyle dava yokluklarında bitirilebilir. Ancak, 195 … madde hükümleri saklı kalmak üzere, sanık hakkında verilecek ceza, ilk derece mahkemesinin verdiği cezadan daha ağır ise, her hâlde sanığın dinlenmesi gerekir.” düzenlemesine aykırı şekilde sanığa ek savunma hakkı verilmeden uygulama yapılması suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 226 ncı maddesine aykırı davranılması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (2) numaralı bentte açıklanan savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 02.12.2020 tarihli ve 2018/3289 Esas ve 2020/2643 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdîren … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
29.05.2023 tarihinde karar verildi.