Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/10402 E. 2023/1510 K. 30.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/10402
KARAR NO : 2023/1510
KARAR TARİHİ : 30.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Siverek 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.06.2016 tarihli ve 2015/112 Esas, 2016/194 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Siverek 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.06.2016 tarihli ve 2015/112 Esas, 2016/194 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 3. Ceza Dairesinin 30.06.2020 tarihli ve 2020/9892 Esas, 2020/8059 Karar sayılı kararı ile “Duyulardan veya organlardan birinin sürekli zayıflamasına veya işlevinin yitirilmesine neden olup olmadığı yönünden eksik araştırma ile hüküm kurulması, 5271 sayılı Kanun’un 226 ncı maddesi gereğince ek savunma hakkı tanınmadan 5237 sayılı Kanun’un 87 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi maddesinin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, ilk haksız hareketin tespit edilememesi nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesi uyarınca asgari hadden indirim yapılması yerine makul hadden indirim yapılması, mağdurda hem kemik kırığı hem de hayati tehlikeye neden olacak şekilde yaralanma olması nedeniyle temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak karar verilmesi gerektiği, sanığın ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının saklı tutulduğu” nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Siverek 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.06.2021 tarihli ve 2020/181 Esas, 2021/342 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 5271 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi, fazla ceza tayinine ve vesaireye ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. ….., ailesi ve … ailesinin komşu bakkal dükkanlarının olduğu, olay günü…ailesine ait dükkanda Yaşar, …, temyiz dışı sanık …, sanık …’in bulunduğu, … ailesine ait dükkanda ise … ve mağdur …’nin bulunduğu, …’ın, … ailesinin gençlerinin rahatsızlık verdiği gerekçesiyle ……,’ü uyarmasıyla taraflar arasında tartışma başladığı, tartışmanın kısa bir süre sonra kavgaya dönüştüğü, temyiz dışı sanık … ve sanık …’in mağdurun kafasına sopalar ile vurdukları, darbeler neticesinde mağdurun yaralandığı belirlenmiştir.

2. Sanık üzerine atılı suçlamayı inkar etmiştir.

3. Adlî Tıp Kurumu … Adlî Tıp Şube Müdürlüğünün, 05.05.2016 tarihli raporuna göre, mağdurun, kafasında subdural hematom ve beyin ödemi, sağ el 5. MCP’de kırık meydana geldiği, yaralanmanın yaşamsal tehlikeye neden olduğu, basit tıbbî müdahale ile giderilemeyecek nitelikte olduğu, kemik kırığının yaşam fonksiyonlarına etkisinin orta (2) olduğu tespit edilmiştir.

4. Dicle Üniversitesi Rektörlüğünün, 11.03.2021 tarihli raporuna göre; “Hasta darp sonrası sağ kulakta işitmesinde azalma olduğunu belirtmekte. Darp öncesine ait işitme durumunu ortaya koyan herhangi bir işitme testi yok. Çekilen temporal BT raporunda patoloji saptanmadı. Yapılan odyometri testinde bilateral çok hafif derecede iletim tipi işitme kaybı mevcut. Sağ kulak yüksek frekanslara doğru ani düşüş mevcut.” olduğu tespit edilmiştir.

5. Mağdur beyanları, tanık beyanları, olay yeri inceleme raporu, muayene kayıtları, uzmanlık raporu, kollukça düzenlenen tutanaklar dosyada mevcuttur.

IV. GEREKÇE
1. Eleştiri Yönünden
Bozma ilamında sanık ve temyiz dışı sanığın darbelerinin, mağdurun duyularından veya organlarından birinin sürekli zayıflamasına veya işlevini yitirmesine neden olup olmadığı, varsa bunun olay ile illiyet bağının olup olmadığı konusunda adli rapor alınması gerektiğinin belirtilmesine karşın, mağdurun işitme duyularında azalma olup olmadığına dair adli rapor niteliğinde olmayan tespite yönelik rapor alınması suretiyle bozma ilamının etkisiz kılınması hukuka aykırı bulunmuştur.
Anılan raporda mağdurda hafif derecede işitme kaybı olduğunun belirtilmesine karşın 5237 sayılı Kanun’un 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca da hüküm kurulmaması, hukuka aykırı bulunmuştur.
Ancak, aleyhe temyiz olmadığından her iki hususta eleştiri ile yetinilmiştir.

2. Fazla Ceza Tayini
Olay ve Olgular başlığında belirtilen mağdura ait raporda görüleceği üzere mağdurda hem kemik kırılmasına, hem de yaşamsal tehlikeye neden olacak şekilde yaralanma meydana geldiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı Kanun’nun 3 üncü maddesi ve 61 … maddesi ölçütler dikkate alınarak 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca makul hadden ceza tayininde, hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Vesaire Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Siverek 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.06.2021 tarihli ve 2020/181 Esas, 2021/342 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

30.03.2023 tarihinde karar verildi.