Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/10279 E. 2023/3530 K. 24.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/10279
KARAR NO : 2023/3530
KARAR TARİHİ : 24.05.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.01.2022 tarihli ve 2021/116 Esas, 2022/2 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 81 … maddesinin birinci fıkrası, 35 … maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci

fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 10 yıl 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 08.06.2022 tarihli ve 2022/765 Esas, 2022/1176 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan vekili ve sanık müdafiinin istinaf başvurularının kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 … maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık hakkında nitelikli kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Vekilinin Temyiz Sebebi
Suç vasfına, takdirî indirim hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine,

B. Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
Alt sınırdan ceza tayin edilmesi ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine, ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Katılan …’ın 28 Ekim 2020 günü Serdivan Çubuklu mahallesindeki kahvehanede arkadaşları ile birlikte otururken, arkadaşlarıyla birlikte tekel büfesinden bira alarak Serdivan Alandüzü mevkiinde içki içmeye başladığı, bu esnada sanık …’in katılan …’ı arayarak ”ben evdeyim gel görüşmemiz lazım” dediği, katılan …’ın sanığa işinin olduğunu, bir iki saat sonra görüşebilecekleri şeklinde cevap verdiği, sanık …’in katılanı tekrar aramasına rağmen katılan …’ın telefonunun zil sesini kapatmasından ötürü bu aramayı duymadığı, bir süre sonra cevapsız aramayı gören katılan …’ın sanık …’i aradığı, tarafların ilk başta Serdivan Dağyoncalı Mahallesinde bulunan barajda buluşmak için anlaştıkları, katılan …’ın yaklaşık 1.5 saat sonra sanık …’i aradığında, sanık …’in katılana hitaben ”baraja gelme insanlar var, Dağyoncalı Mahallesindeki Futbol sahasına gel” dediği, bunun üzerine katılanın kendisine ait olan ruhsat ve plakası olmayan motosiklet ile bahse konu Dağyoncalı Mahallesindeki Futbol sahasına gittiği, sanık …’in sağ elinde av tüfeği bulunur vaziyette futbol sahasının bitişiğindeki ormanlık alanının içinden çıkarak katılanın yanına geldiği, sanık …’in katılandan borç para istediği, katılanın sanık …’e parasının olmadığını, ona borç para veremeyeceği şeklinde cevap vermesi üzerine sanığın elindeki av tüfeğiyle katılanın sağ ayağına doğru hedef alarak yakın mesafeden ateş ettiği, katılanın yere düştüğü ve “…, adam vuruyorlar, adam öldürüyorlar” şeklinde bağırmaya başladığı, sanık …’in tüfekle ateş etme eyleminden sonra olay yerinden uzaklaştığı, katılanın sanık …’in tekrar olay yerine geri döneceğinden korktuğu için motosikleti kendisine siper edebilmek için motosikletin bulunduğu yere doğru sürünerek gittiği, sanık …’in tüfekle katılana ateş etme eylemi sonrasında olay yerinden uzaklaşarak yolda gördüğü tanık S.K.’yi durdurarak ona bir yaralı olduğunu ve ambulansını aramasını

söylediği, bunun üzerine tanık S.K.’nin de ambulansı aradığı, yine sanık …’in eylem sonrası Serdivan İlçe Jandarma Komutanlığı’nda görevli (karakol komutanı) tanık M.U.’yu arayarak tanığa hitaben “adam vurdum, gelin beni alın, …’ı vurdum” diyerek, katılan …’ın bulunduğu yeri tarif ettiği, bunun üzerine tanık M.U.’nun İlçe Jandarma Komutanlığı aracıyla katılanın bulunduğu yere giderek, yerde sağ ayağı parçalanmış ve aşırı kan kaybeden katılana (ambulans gelmeden önce) turnike yapmak suretiyle ilk yardımda bulunduğu, ambulansın gelmesinden sonra katılan …’ın tedavi amacıyla hastaneye götürüldüğü ve somut bu olayın bu şekilde gerçekleştiği belirlenmiştir.

2. Sanık, üzerine atılı suçlamayı meşru savunma altında işlediğini kabul etmiştir.

3. Katılan …’ın beyanları dava dosyasında bulunmaktadır.

4. Tanıklar S.K. ve M.U.’nun beyanları dava dosyasında bulunmaktadır.

5. Sanığın eylemi neticesinde mağdurda meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından tanzim olunan 26.01.2021 tarihli; “Kişinin yaralanmasının hayati tehlikeye, 6. derece kemik kırığına ve organlardan birinin işlevinin yitirilmesine neden olduğu

Görüşünü içeren adlî muayene raporu dava dosyasında bulunmaktadır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde, olayın gelişim süreci aynı kabul edilmekle; sanık ile katılan arasında öldürmeyi gerektirecek husumetin bulunmaması, sanığın hedef aldığı bölge ve sanığın eyleminden sonra ambulans ve kolluk kuvvetlerine haber vererek 5237 sayılı Kanun’un 36 ıncı maddesi gereğince eyleminden gönüllü olarak vazgeçtiği kabul edilerek eyleminin nitelikli kasten yaralama suçunu oluşturduğu gerekçeleriyle İlk Derece Mahkemesince kurulan hükmün kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına karar verildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Katılan Vekili ve Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri Yönünden
İleri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, alınan raporların yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, sanığın eylemi sonrası davranışları dikkate alınarak eylemiyle uyumlu suç vasfının tayininde bir isabetsizlik bulunmadığı, mağdurun yaralanmasının niteliği ve boyutu göz önünde bulundurulduğunda 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarına belirlenen temel cezada bir isabetsizlik bulunmadığı, mağdurdan sanığa yönelen haksız bir söz veya eylem bulunmadığından sanık hakkında haksız tahrik indirimi yapılmamasında bir isabetsizlik bulunmadığı, takdirî indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmasına karar verildiği anlaşıldığından anılan temyiz sebeplerinin incelenmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Sanık hakkında gönüllü vazgeçmeye ilişkin hükümler uygulanırken uygulama maddesinin gösterilmemesi, hukuka aykırı bulunmuş ise de; söz konusu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.

C. Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca hükmolunan “9 yıl 27 ay” hapis cezasından aynı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca (1/6) oranında indirim yapılırken “8 yıl 16 ay 15 gün” hapis cezası yerine hesap hatası yapılarak “9 yıl 4 ay 15 gün” hapis cezasına hükmedilmesi sûretiyle fazla ceza tayin edilmesi, hukuka aykırı bulunmuş ise de; söz konusu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde yer alan (B) ve (C) paragraflarında açıklanan nedenlerle katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 08.06.2022 tarihli ve 2022/765 Esas, 2022/1176 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği hükmün 1. bendinde “Türk Ceza Kanunu’nun 86 ncı maddesinin 1 … fıkrası” ibaresinden önce gelmek üzere; “5237 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesi” ibaresinin eklenmesi ve hükmün mahsus yerindeki “9 yıl 4 ay 15 gün” ibaresinin “8 yıl 16 ay 15 gün” olarak değiştirilmesi suretiyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Hükmolunan ceza miktarı ve tutuklulukta geçen süre dikkate alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
24.05.2023 tarihinde karar verildi.