Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/10253 E. 2023/6887 K. 08.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/10253
KARAR NO : 2023/6887
KARAR TARİHİ : 08.11.2023

MAHKEMES :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/833 E., 2022/1035 K.
SUÇLAR : Bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, nitelikli cinsel saldırı, yağma, uyuşturucu ticareti, konut dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜMLER : İstinaf başvurularının esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmî onama, kısmî bozma

1. Suçtan zarar gören Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin 06.11.2020 temyiz dilekçesi ile davayı takip ve davaya katılma iradesini açıkça ortaya koyması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 21.11.2006 gün ve 2006/2-249-247, 15.07.2008 gün ve 2008/9-95-195, 19.10.2010 gün ve 2010/9-149-105 sayılı kararlarında belirtildiği üzere, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp karara bağlanmayan katılma isteklerinin, temyiz incelemesi sırasında herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını gerektirmiyorsa, karara bağlanması mümkün olduğundan,

6284 sayılı Kanun’un ikinci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 20 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 5271 sayılı Kanun’un 237 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin sanıklar hakkında açılan kamu davasına katılan olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;

2. Sanık … hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan mahkumiyet kararına karşı sanık müdafii süresinde temyiz talebinde bulunmuş ise de; tayin olunan ceza miktarı itibariyle 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca temyiz kabiliyeti bulunmadığından aynı Kanun’un 298 … maddesi uyarınca temyiz talebinin reddine, karar verilmiştir.

3. İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir oldukları, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

4. Sanık Resul Keskin müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.01.2022 tarihli ve 2020/224 Esas, 2022/2 Karar sayılı ilamı ile;
1) Sanık … hakkında:
a) Nitelikli kasten öldürme suçundan 5237 sayılı Kanun’un 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi, 21 … maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları ve 58 … maddesi uyarınca 25 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına, karar verilmiştir.
b) Nitelikli cinsel saldırı suçundan; 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin ikinci fıkrası, 102 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (d) bendi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları ve 58 … maddesi uyarınca 18 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına, karar verilmiştir.
c) Uyuşturucu madde ticareti suçundan; 5237 sayılı Kanun’un 188 … maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları ve 58 … maddesi uyarınca 8 yıl 4 ay hapis ve 16.660 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına, karar verilmiştir.
d) Nitelikli yağma suçundan; 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (d) ve (h) bentleri, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları ve 58 … maddesi uyarınca 9 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına, karar verilmiştir.

2) Sanık … hakkında:
Nitelikli cinsel saldırı suçundan; 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin ikinci fıkrası, 102 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (d) bendi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 18 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, karar verilmiştir.

B. … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 24.05.2022 tarihli ve 2022/833 Esas, 2022/1035 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik katılan Bakanlık vekili, sanık … müdafii ve sanık … müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine, karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Bakanlık vekilinin temyiz istemi; sanıkların üst hadden ve takdiri indirim hükümleri uygulanmadan cezalandırılmaları gerektiğine, ilişkindir.

Sanık … müdafiinin temyiz istemi; kararın gerekçesizliğine, eksik incelemeye, atılı suçlardan beraat etmesi gerektiğine, en fazla taksirle ölüme neden olma suçundan sorumlu olması gerektiğine, atılı suçların nitelikli hallerinin bulunmadığına, cinsel saldırı suçu ile yağma suçunun unsurlarının oluşmadığına, cinsel ilişkinin rıza dahilinde olduğuna, ceza miktarının fazla olduğuna, lehe hükümlerin uygulanmadığına, ilişkindir.

Sanık … müdafiinin temyiz istemi; cinsel saldırı suçunun unsurlarının oluşmadığına, cinsel ilişkinin rıza dahilinde olduğuna, beraatine karar verilmesi gerektiğine, ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Olay günü sanık …’ün daha önceden tanıdığı maktul …’nin evine yanında sanık ve ……,ile birlikte gittiği, sanık …’ün maktulün kahvesine extacy hapı attığı, kahveyi içtikten sonra maktulün bilincini kaybettiği, yalpalayarak yürümeye başladığı, sanık …’ün bilincini kaybeden maktulle zorla cinsel ilişkiye girdiği, daha sonra diğer sanık …’e gel sen de cinsel ilişkiye gir dediği, bunun üzerine sanık …’in de maktulle maktulün rızası dışında zorla ilişkiye girdiği, ardından sanık …’ün maktulü yumrukla darp ettiği, evde çıkarken de sanık …’ün maktulün cep telefonunu aldığı ve sanıkların maktulü kendinden geçmiş olarak bırakıp ikametten ayrıldıkları, sanık …’in evden ayrıldıktan sonra diğer sanık …’e “benim içim rahat değil, kadını öyle bıraktık” dediği, bunun üzerine sanık …’un evin anahtarını kapının üzerinde bıraktığı için sanıkların tekrar eve girdikleri, maktulün yerde yatmakta olduğu, sanık …’ün diğer sanık …’e sen bir şeye karışma diyerek mutfaktan aldığı bezle dokundukları yerleri silmeye başladığı, daha sonra sanıkların maktulü bulunduğu yerde bırakarak evden ayrıldıkları, yapılan tahkikat sonucunda sanıkların yakalandığı, anlaşılmıştır.

2. Sanıkların savunmaları, katılan ve tanık beyanları, ölü muayene ve otopsi tutanağı, Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesinin 91778600-101.02-2020-15605/1536 raporu, Adli Tıp Kurumu Kimya İhtisas Dairesinin 22508486-101 02/20-15605/3361 numaralı raporu, Adli Tıp İhtisas Kurulu 26865286-101-01.02-2020/76606-3782 İhtisas Kurulu Mütalaası, Adli Tıp İhtisas Kurulu 26865286-101-01.02-2021/57317-2791 İhtisas Kurulu Mütalaası, Kocaeli Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğünün 04/09/2020 tarih 2020/3546 numaralı raporu, olay yeri inceleme şube müdürlüğü 129-KT100045-M219031 numaralı uzmanlık raporu, HTS inceleme tutanağı, CD İnceleme tutanağı, olay yeri inceleme şube müdürlüğü 2020/75 numaralı uzmanlık raporu, sanıklara ait nüfus ve adli sicil kayıtları, dosya içerisinde bulunmaktadır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Katılan Bakanlık vekilinin; sanıkların üst hadden ve takdiri indirim hükümleri uygulanmadan cezalandırılmaları gerektiğine, sanık … müdafiinin; kararın gerekçesizliğine, eksik incelemeye, atılı suçlardan beraat etmesi gerektiğine, cinsel saldırı suçunun unsurlarının oluşmadığına, cinsel ilişkinin rıza dahilinde olduğuna, lehe hükümlerin uygulanmadığına, sanık … müdafiinin; cinsel saldırı suçunun unsurlarının oluşmadığına, cinsel ilişkinin rıza dahilinde olduğuna, beraatine karar verilmesi gerektiğine, yönelen temyiz sebepleri yönünden;
İleri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, yüklenen eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, alınan raporların yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, eksik inceleme bulunmadığı, yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, eylemine uyan sanık ……,’ün uyuşturucu madde ticareti suçuna ilişkin suç vasfı ile yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımının yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek belirlendiği, maktulden sanıklara yönelen haksız söz veya davranış bulunmadığı, takdiri indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmasına karar verildiği anlaşıldığından anılan temyiz sebeplerinin incelenmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Sanık … müdafiinin; maktule yönelik öldürme suçunda nitelikli halin bulunmadığına, en fazla taksirle ölüme neden olma suçundan sorumlu olması gerektiğine, yağma suçunun unsurlarının oluşmadığına, cinsel saldırı suçundan ceza miktarının fazla olduğuna, sanık … müdafiinin; cinsel saldırı suçunda verilen ceza miktarına yönelen temyiz sebepleri yönünden;

NİTELİKLİ KASTEN ÖLDÜRME SUÇU YÖNÜNDEN; sanık … ve maktulün daha önceden tanıştıkları hatta cinsel birlikteliğe varan arkadaşlıklarının olduğu, olay günü sanıkların maktulün evine gittikleri, maktulle ikisinin de cinsel ilişkiye girebilmesi için sanık …’ün maktulün kahvesine uyuşturucu hap (extacy) koyarak verdiği, eylemindeki amacının 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci kapsamında maktulün algılama yeteneğinin bozulmasını sağlamak ve maktulle iki kişi birlikte cinsel ilişkiye girmek olduğu, sanık …’ün maktule sadece bu olay sırasında değil sanık …’in aşamalardaki samimi ve istikrarlı beyanlarında görüldüğü üzere daha önceden de uyuşturucu hap verdiği ve önceki tecrübelerinden de sabit olduğu üzere maktulün algılama yeteneğinin bozulacağının sanık … tarafından bilindiği, bu itibarla sanık …’ün en başından itibaren 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci maddesi kapsamında yaralama kastı ile hareket ettiği, ancak sonrasında yöneldiği kastından daha ağır başka bir netice olarak maktulün ölümünün gerçekleştiği belirlenen nedensellik sanık …’ün ortaya çıkan neticeden sorumlu olduğu anlaşılmakla, sanık …’ün sabit eylemi nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 87 nci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesinde düzenlenen kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçundan üst sınırdan cezalandırılması yerine, suç vasfında yanılgıya düşülerek nitelikli kasten öldürme suçundan cezalandırılması, hukuka aykırı bulunmuştır.

NİTELİKLİ YAĞMA SUÇU YÖNÜNDEN; sanık … ile maktul arasında olay öncesinden gönül ilişkisi bulunduğu ve bir süre maktulun cep telefonunun sanıkta kaldığı, olay günü sanık … ve sanık …’in maktulün evine ziyarete geldikleri, sanık … maktulün evine geldiğinde emanet aldığı telefona maktulün sim kartını takıp iade ettiği, maktulle cinsel ilişkiye girdikten sonra maktulün kendinden geçmeye başladığı sırada evden çıkarken sanığın iade etmiş olduğu cep telefonunu tekrar aldığı olayda, maktule uyuşturucu vermek suretiyle onun etkisiz hale gelmesi sağlanmışsa da; uyuşturucu maddenin cinsel ilişkiye girmek için verildiği ve bu amaç gerçekleştikten sonra yeni bir kasıtla cep telefonunun alınmasının 5237 sayılı Kanun’un142 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendindeki nitelikli hırsızlık suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde nitelikli yağma suçundan hüküm kurulması, hukuka aykırı bulunmuştur.

NİTELİKLİ CİNSEL SALDIRI SUÇU YÖNÜNDEN;
1. Olay ve olgular bölümünde detayları açıklandığı üzere sanık …’ün maktul ile cinsel ilişkiye girmesinin ardından diğer sanık …’in de maktulün bulunduğu odaya geçerek onunla cinsel ilişkiye girdiği, bu halde sanıklardan her ikisinin maktulle en az bir kez ilişkiye girdikleri, bu bağlamda araya fasıla girmeden peşpeşe sayılabilecek bir zaman farkıyla aynı eylemin gerçekleştirilmesi nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrasında bulunan “Değişik zamanlarda” ifadesine vücut veren; suçun farklı zamanlarda işlenmesi hususunun oluşmadığı buna göre sanıklar açısından cezalandırılabilir tek eylemin mevcut olduğu anlaşılmakla, sanıklar hakkında nitelikli cinsel saldırı

suçundan hüküm kurulurken 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini, hukuka aykırı bulunmuştur.

2. Sanıkların atılı cinsel saldırı suçunu maktulün kahvesine extacy koymak suretiyle beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak duruma getirdikten sonra işledikleri gözetildiğine, sanıklar hakkında 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinin de tatbik edilmesi ve buna göre birden fazla ağırlaştırıcı nedenin temel cezanın tayininde nazara alınması gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde sadece aynı Kanun’un 102 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (d) bendinin uygulanması, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR

A. Sanık … hakkında Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Tayin olunan ceza ve Bölge Adliye Mahkemesinin buna ilişkin esastan ret kararı uyarınca temyizi kabil olmayan hükme yönelik temyiz isteminin 5271 sayılı Kanun’un 298 … maddesi uyarınca REDDİNE,

B. Sanık … Hakkında Uyuşturucu Madde Ticareti Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 24.05.2022 tarihli ve 2022/833 Esas, 2022/1035 Karar sayılı kararında katılan Bakanlık vekili ve sanıklar müdafilerince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

C. Sanık … Hakkında Maktul …’a Karşı Nitelikli Kasten Öldürme, Nitelikli Yağma ve Sanık … ve … Hakkında Maktul …’a Karşı Nitelikli Cinsel Saldırı Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenlerle sanık … müdafii ve sanık … müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 24.05.2022 tarihli ve 2022/833 Esas, 2022/1035 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliği BOZULMASINA,

Hükmolunan ceza miktarı ve tutuklulukta geçen süre dikkate alınarak sanıklar … ve …’nın tahliye taleplerinin REDDİNE,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

08.11.2023 tarihinde karar verildi.