Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/10025 E. 2023/206 K. 01.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/10025
KARAR NO : 2023/206
KARAR TARİHİ : 01.02.2023

MAHKEMESİ:Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜM : Mahkûmiyet

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.03.2022 tarihli ve 2021/1013 Esas, 2022/144 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun’un) 81 inci maddesinin birinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 58 inci maddesinin altıncı fıkrası, 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre infazına ve mahsuba karar verilmiştir.

2. … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 06.07.2022 tarihli ve 2022/1485 Esas, 2022/1846 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin, katılanlar vekilinin ve Cumhuriyet savcısının (aleyhe) istinaf başvurularının kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık hakkında kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 81 inci maddesinin birinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 58 inci maddesinin altıncı fıkrası, 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre infazına ve mahsuba karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılanlar Vekilinin Temyiz Sebepleri
Eksik incelemeye,
Haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasının hatalı olduğuna,
İlişkindir.

B. Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Tanıkların huzurda dinlenmeleri gerektiğine ve eksik incelemeye,
2. Haksız tahrike,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanık ile maktulün aynı iş yerinde çalıştıkları ve bu iş yerine ait evde birlikte kaldıkları, sanığın yurt dışına gitme planı nedeniyle iş yeri ile ilişiğini kestiği ancak bu fikrinden vazgeçtiği ve durumu da şirket çalışanlarına bildirdiği, olay günü akşamında maktul ile birlikte kaldıkları eve giderek alkol almaya başladığı, maktulün de kendisi ile birlikte alkol aldığı, bir süre sonra kesin olarak tespit edilemeyen bir nedenle taraflar arasında tartışma çıktığı ve maktulün evdeki ekmek bıçağı ile sanığı göğüs sol ve sağ bacak ön kısmından basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaraladığı, bunun üzerine sanığın da maktulün elindeki bıçağı alarak maktulü göğüs ön yüz, sağ kasık, sağ kol, sol omuz ve sol elinden olmak üzere biri öldürücü nitelikte olan toplam on iki adet darbe ile yaraladığı, maktulün kesici delici alet yaralanması nedeniyle meydana gelen iç organ yaralanması (kalp ve karaciğer) ve kanama sonucu olay yerinde öldüğü anlaşılmıştır.

Haksız tahrik yönünden; Maktulün kendisine küfür etmesi ve bıçak çekmesi üzerine olayın yaşandığına dair sanığın kovuşturma aşamasındaki savunması, sanık savunmasını doğrulayan sanığın yaralanmasına ilişkin adli rapor ve tanıkların maktulün alkol aldıktan sonra tamamen kendisini kaybettiğine ve insanların anasına bacısına sınır tanımaksızın ağır küfürler edebildiğine dair anlatımları karşısında, maktülden kaynaklı yaralama ve küfür eylemleri sanık lehine haksız tahrik niteliğinde kabul edilmiş ve gerek maktulün sanığa ağır şekilde küfür etmesi, gerekse de maktulün sanığın kalp ve bacak bölgesine bıçağı saplayarak sanığı yaralaması sebebiyle, bu eylemler ağır ve yoğun tahrik edici unsurlar olarak kabul edilerek, 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesi uyarınca uygulama yapılırken 12 ila 18 yıl aralığında sanık hakkında 12 yıl hapis cezasına hükmedildiği anlaşılmıştır.

2. Sanık tevil yollu ikrarda bulunmuştur.

3. Tanıkların beyanları tespit edilerek dava dosyasına eklenmiştir.

3. Bigadiç Cumhuriyet Başsavcılığının 03.11.2021 tarihli ve 2021/16543 soruşturma numaralı;
“…
2- Kişinin ölümünün kesici delici alet yaralanması nedeniyle meydana gelen iç organ yaralanması (kalp ve karaciğer) ve kanama sonucu meydana geldiği,
3- Dış muayenede ‘ 2 ‘ numarada tariflenen kalbin ön yüzünde 1,5 cm boyunda ventrikül boşluğuna ilerleyen kesi meydana getiren yaralanmanın müstakilen öldürücü nitelikte olduğu…”
Şeklinde görüş içeren Ölü Muayene ve Otopsi Tutanağı dava dosyasında mevcuttur.

4. Maktulün bıçaklama eylemi nedeniyle basit tıbbi müdahale ile giderilemez şekilde yaralanan sanık hakkında düzenlenen Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 14.01.2022 tarihli ve 36197907-103-2022/138 sayılı raporu dava dosyasında mevcuttur.

5. Sanığın güncel adli sicil kaydı dava dosyasına eklenmiştir.

6. Olay Yeri İnceleme Raporu, Bigadiç Cumhuriyet Başsavcılığının 03.11.2021 tarihli ve 2021/1515 soruşturma sayılı Olay Yeri İnceleme ve Ölü Muayene Tutanağı, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Kimya İhtisas Dairesi Toksikoloji Şubesinin 25.01.2022 tarihli raporu dava dosyasında mevcuttur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmemiş ancak haksız tahrik nedeniyle uygulama yapılırken maktulden sanığa yönelen haksız tahrik teşkil eden söz ve eylemler, eylemin işleniş şekli, orantılılık ilkesi, hak ve nesafet kuralları dikkate alındığında, sanık lehine azami oranda haksız tahrik nedeni ile indirim yapılması isabetsiz bulunmuş ve ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak yeniden kurulan hükümde sanık lehine 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesi uyarınca 15 yıl hapis cezasına hükmedildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Eksik İnceleme Yönünden
Katılanlar vekilince temyiz dilekçelerinde eksik incelemeye dair somut bir neden bildirilmediği anlaşılmış, sanık müdafiince de eksik inceleme yönünden tanıklar H. Y ve S. Ö’nün ifadelerinin huzurda dinlenerek alınması gerektiği belirtilmiş ise de, tanıkların İlk Derece Mahkemesince bizzat dinlendikleri, olay anına ilişkin bilgi ve görgülerinin bulunmadığı, Bölge Adliye Mahkemesince de beyanlarının tespiti amacıyla talimat yazıldığı ancak talimata olumsuz cevap verilmesi üzerine dinlenmelerinden vazgeçildiği ve beyanlarının duruşmada okunduğu, usul ve yasaya aykırı herhangi bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Haksız Tahrik Yönünden
Olay anına ilişkin tanık bulunmaması, sanığın haksız tahrik altında suçu işlediğine yönelen savunması ve savunmasını doğrular nitelikteki adli rapor içeriği birlikte değerlendirilerek, üzerine atılı suçu maktulün haksız davranışının yarattığı öfkenin tesiri ile işlediği kabul edilen sanık hakkında, maktulün haksız eyleminin ulaştığı boyut da gözetilerek, haksız tahrik nedeniyle 12 ile 18 yıl arasında indirim oranı öngören 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca yerinde, yeterli ve kanunî gerekçe ile 15 yıl hapis cezasına hükmedilmesinde isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 06.07.2022 tarihli ve 2022/1485 Esas, 2022/1846 Karar sayılı kararında katılanlar vekili ve sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden

5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

01.02.2023 tarihinde karar verildi.