Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2021/9929 E. 2021/11575 K. 30.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/9929
KARAR NO : 2021/11575
KARAR TARİHİ : 30.06.2021

(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)

… Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan …’ın, firar etmek eylemi sebebiyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 44/3-ı maddesi uyarınca 19 gün hücre hapsi cezası ile cezalandırılmasına dair anılan Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının 05/06/2017 tarihli ve 2017/675 sayılı kararına yönelik şikayetin reddine ve disiplin cezasının onaylanmasına ilişkin Karşıyaka İnfaz Hâkimliğinin 13/09/2017 tarihli ve 2017/2625 esas, 2017/3704 karar sayılı kararı ile ilgili olarak;
Hükümlü …’ın açık ceza infaz kurumundan firar etmiş olduğu tarihin 25/11/2014 ve Karşıyaka İnfaz Hâkimliğince verilen karar tarihinin 13/09/2017 olduğu nazara alındığında, 15/04/2020 tarihli ve 31100 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 27. maddesi ile değişiklik yapılmadan önceki hali ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Disiplin soruşturması” başlıklı 47. maddesinin 2. fıkrasında yer alan, “Hükümlülerin diğer disiplin cezalarını gerektiren eylemlerinin öğrenilmesinden itibaren derhal ve en geç iki gün içinde kurum en üst amirince atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanır.” şeklindeki, aynı maddenin 3. Fıkrasında yer alan “Soruşturma en geç yedi gün içerisinde tamamlanır ve düzenlenen rapor ve ekleri disiplin kuruluna sunulur. Soruşturma süresi eylemin ve soruşturmanın niteliğine göre infaz hâkiminin yazılı onayı ile yedi güne kadar uzatılabilir.” şeklindeki ve yine aynı maddenin 5.fıkrasında yer alan “Disiplin cezaları disiplin kurulunca evrak üzerinden görüşülerek en geç üç gün içinde karara bağlanır.” şeklindeki düzenlemeler ile;
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 18/11/2019 tarihli ve 2018/1821 esas, 2019/4965 karar sayılı ilâmında, “…hükümlü hakkında 5275 sayılı Kanunun 47/2. maddesi uyarınca firar eyleminin öğrenildiği tarihten itibaren en geç 2 gün içerisinde kurum en üst amiri tarafından atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanması, hükümlünün firar eylemi ile ilgili olarak tüm bilgi ve belgelerin toplanması, varsa alınması gereken ifadelerin alınması, hükümlünün savunması alınmadan disiplin cezasının verilmesi mümkün olmadığından, İnfaz Hakimliğinden eylemin niteliği gereği hükümlü yakalandığında kullanılmak üzere ek süre talebinde bulunulması, hazırlanan disiplin soruşturması raporunun Disiplin Kurulu Başkanlığına sunulması, Disiplin Kurulu Başkanlığının da yasa gereği hükümlünün savunması alınmadan disiplin cezası verilemeyeceğinden, hükümlü yakalandığında disiplin soruşturmasının tamamlanması için dosyanın soruşturmacıya gönderilmesi ve sanığın hukuki durumunun savunması alındıktan sonra değerlendirilmesi yönünde bir karar alması, hükümlü yakalandığında dosyanın görevlendirilen soruşturmacıya gönderilmesi, yasada öngörülen süre içerisinde hükümlüye yazılı yada sözlü olarak savunma yapma hakkı tanınması ve disiplin soruşturmasının tamamlanması gerekirken, kanunda öngörülen emredici ve hak düşürücü sürelere uyulmadan hükümlünün firar tarihinden 7 ay 18 gün sonra muhakkik görevlendirilmesi suretiyle soruşturmaya başlanılması nedeniyle verilen disiplin cezasının usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla…” şeklinde yer alan açıklamalar karşısında,
Belirtilen sürelere ve usullere uyularak disiplin soruşturmasının yapılması ve tamamlanması gerektiği, somut olayda ise, anılan ceza infaz kurumundan 25/11/2014 tarihinde firar eden hükümlünün 09/10/2016 tarihinde yakalanarak ceza infaz kurumuna alındığının bildirilmesi üzerine, disiplin soruşturmasının 05/06/2017 tarihinde tamamlanarak disiplin soruşturma raporunun düzenlenmesini müteakip, adı geçen ceza infaz kurumunun 05/06/2017 tarihli ve 2017/675 sayılı ceza verme kararı ile hücre cezası uygulanmasına karar verildiği anlaşılmakla, hükümlü hakkında söz konusu sürelere ve soruşturma usulüne uyulmaksızın soruşturma yapıldığı gözetilerek, şikayetin kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 01/04/2021 gün ve 94660652-105-35-676-2021-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;

TÜRK MİLLETİ ADINA

Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Karşıyaka İnfaz Hâkimliğinin 13/09/2017 tarihli ve 2017/2625 esas, 2017/3704 karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30/06/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.