Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2021/9905 E. 2021/12389 K. 17.09.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/9905
KARAR NO : 2021/12389
KARAR TARİHİ : 17.09.2021

(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)

Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 09/10/2013 tarihli ve 2013/331 Esas, 2013/427 Karar sayılı kararı ile 2 yıl 6 ay hapis cezasına hükümlü …’ın, bu cezasının infazı sırasında, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 105/A maddesi gereğince cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz edilmesine dair … 1. İnfaz Hâkimliğinin 27/01/2017 tarihli ve 2017/427 Esas, 2017/429 Karar sayılı kararını müteakip, hükümlünün denetimli serbestlik yükümlülüklerini ihlal ettiği gerekçesiyle cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının infazı için kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine ilişkin … 1. İnfaz Hakimliğinin 17/08/2017 tarihli ve 2017/3736 Esas, 2017/3807 Karar sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/09/2017 tarihli ve 2017/879 Değişik iş sayılı kararını müteakip … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 29/09/2017 tarihli müddetnameye yapılan itirazın, hükümlünün imza yükümlülüğünü 12/09/2017 tarihine kadar yerine getirdiği, denetimli serbestlik süresinin en son tarihinin 18/07/2017 değil, 12/09/2017 tarihi olarak baz alınması gerektiğinden bahisle, itirazın kabulü ile gerekli işlemlerin yapılması için dosyanın … Ağır Ceza İlamat Masasına gönderilmesine ilişkin … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/02/2018 tarihli ve 2013/331 Esas, 2013/427 Karar sayılı kararı ile ilgili olarak;
1-İnfaza ilişkin hususların kazanılmış hak oluşturmayacağı gözetilerek yapılan incelemede;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 105/A maddesinin 6. fıkrasında yer alan;
“Hükümlünün;
a)Ceza infaz kurumundan ayrıldıktan sonra, talebinde belirttiği denetimli serbestlik müdürlüğüne üç gün içinde müracaat etmemesi,
b)Hakkında belirlenen yükümlülüklere, denetimli serbestlik müdürlüğünün hazırladığı denetim ve iyileştirme programına, denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerileriyle hakkında hazırlanan denetim planına uymamakta ısrar etmesi,
c)Ceza infaz kurumuna geri dönmek istemesi hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine, koşullu salıverilme tarihine kadar olan cezasının infazı için kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine, infaz hâkimi tarafından karar verilir.” şeklindeki düzenleme ile,
Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği’nin hükümlünün uyarılması başlıklı 44. maddesinde yer alan;
“(1) Yükümlülüğün yerine getirilmesi için uyulması gereken kurallar ile karara uygun olarak hazırlanan programa ve denetimli serbestlik personelinin bu kapsamdaki uyarı ve çağrılarına uyulmaması yükümlülüğün ihlâli sayılır. Yükümlülüğün ihlâl edilmesi durumunda vaka sorumlusunun teklifi üzerine yükümlü, komisyon tarafından veya kanunda yazılı hallerde komisyonun önerisi üzerine ilgili hâkim tarafından uyarılır.
(2) Uyarı bir yazı ile yükümlüye tebliğ edilir. Gerektiğinde yükümlü, müdürlüğe davet edilerek yükümlülüklerine ilişkin hususlar ve ihlalin sonuçları vaka sorumlusu tarafından kendisine sözlü olarak da açıklanır. Yükümlünün gelmemesi durumunda daha önce yapılmış olan yazılı uyarı yeterli sayılır.
(3) Denetimli serbestlik kararlarının infazında, yükümlülüğün bir yıl içerisinde iki defa ihlâl edilmesi yükümlülüğe uymamada ısrar etme sayılır. Yükümlünün uyarılmasının ardından bir yıl içerisinde ikinci ihlâlin tespit edilmesi halinde infaza son verilerek kayıt kapatılır.” şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında, somut olayda … Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından 30/01/2017 tarihi itibari ile hükümlü hakkında denetim planı hazırlanarak infazına başlandığı 21/02/2017 tarihinde denetim planına uymadığından bahisle 08/03/2017 tarihinde uyarıldığı, buna rağmen hükümlünün 18/07/2017 tarihinde belgelendirilebilir ve geçerli bir mazereti bulunmaksızın denetimli serbestlik kapsamında belirlenen yükümlülüğü ikinci kez ihlâl ettiğinin anlaşılması karşısında, her ne kadar Nilüfer İlçe Emniyet Müdürlüğü Denetimli Serbestlik Müdürlüğü İmza Formunda hükümlünün 12/09/2017 tarihine kadar imza attığı anlaşılmış ise de, anılan mevzuat ve hükümlünün ihlâllerine ilişkin idarî ve yargısal süreç dikkate alındığında, sadece adı geçen imza formuna 12/09/2017 tarihine kadar imza atılmasının 18/07/2017 ile 12/09/2017 tarihleri arasındaki sürenin infaz edilmiş sayılmasına esas alınamayacağı ve koşullu salıverilme tarihinin hesaplanmasında 18/07/2017 tarihinin dikkate alınması gerektiği cihetle, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde,
2-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Yargılamaya katılamayacak hâkim” başlıklı 23. maddesinin 1. fıkrasındaki “(1) Bir karar veya hükme katılan hâkim, yüksek görevli mahkemece bu hükme ilişkin olarak verilecek karar veya hükme katılamaz.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olacak şekilde, hükümlünün denetimli serbestlik yükümlülüklerini ihlal ettiği gerekçesiyle ikinci ihlal tarihinden geçerli olmak kaydıyla kalan cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının infazı için kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine ilişkin … 1. İnfaz Hakimliğinin 17/08/2017 tarihli ve 2017/3736 Esas, 2017/3807 Karar sayılı kararına yönelik şikayetin reddine dair … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/09/2017 tarihli ve 2017/879 değişik iş sayılı kararını veren heyette yer alan başkan … Kuşatan ile üye hakim …’ın bu karara uygun şekilde düzenlenen müddetnameye yapılan itirazın kabulüne dair … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/02/2018 tarihli ve 2013/331 Esas, 2013/427 Karar sayılı kararını veren heyette görev alamayacakları gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde, İsabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 08/03/2021 gün ve 94660652-105-16-3812-2018-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA

Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki (2) nolu bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/02/2018 tarihli ve 2013/331 Esas, 2013/427 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre bu aşamada (1) nolu bozma isteği konusunda karar verilmesine yer olmadığına, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17/09/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.